Ünlü ve çok bilge bir işadamı vefat eter. Oğluna bir vasiyetname ve bir de mektup bırakır.
Vasiyetnamenin bütün gerekleri yerine getirilir. Sonuncusu hariç.
Sonuncusunda, "Beni toprağa, ayağımda çoraplarımla gömün" yazılıdır. Din kurallarına göre bu mümkün değildir.
Aile toplanır, birlikte çözüm aranır. Toplantıya katılanlardan biri, oğlana, "Babanın sana bıraktığı mektubu açsana; belki orada bir yol gösteriyordur. Böylece, baba vasiyetini yerine getirebilirsin" der.
Mektup açılır, baba oğluna şöyle yazmıştır:
"Görüyorsun oğlum; insanlar öbür dünyaya çoraplarını bile götüremiyorlar."
"Cesedimi yıkayıp, kefenleyip, tabuta koyarken, sağ elimi açıkta bırakınız. Açıkta bırakınız ki, hiçbir şey götürmediğimi, avucumun boş gittiğini görsünler; ibret alsınlar."