“Deprem konusunda hala çok gerideyiz”

“Deprem konusunda hala çok gerideyiz”
 Muhabir
Saadet Partisi Odunpazarı İlçe Başkanlığı İlçe Eğitim Başkanı Nihat Çelik, 17 Ağustos 1999 depremin yıldönümünde yaşanan depremlerden gerekli dersin alınmadığını ifade etti.

Saadet Partisi Haftalık Basın Toplantısında konuşan Saadet Partisi Odunpazarı İlçe Başkanlığı İlçe Eğitim Başkanı Nihat Çelik 17 Ağustos 1999 depremin yıldönümü nedeniyle Türkiye’nin deprem gerçeğine dikkat çekti. Çelik, “Tarih 17.08.2025. Yani sadece hatıra olarak hafızamızda kalan, hiç ders almadığımızı 6 Şubat 2023 de anladığımız bir deprem gününün yıl dönümü. Bugün hemen her yerde bugüne dair mesajlar göreceğiz, görmekteyiz. Özel şirketlerin reklam senaryolarında konu olacak. Cumhurbaşkanı, parti başkanları, bakanlar, vekiller, daire başkanları, müdürler, fenomenler vs. hepsi kendi resimleri ile bir şeyler paylaşacaklar. “Ders aldık mı?” sorusuna hala net bir cevap verilemiyor. Orman yangınların da olduğu gibi deprem konusunda da hala çok gerideyiz. En son yaşanan “Balıkesir Depremi” ne kadar hazır olduğumuzu veya olmadığımızı göstermiştir. Büyük bir yıkım olmaması yine bu meseleyi halı altına süpürmeye yetti maalesef. Hoş büyük bir yıkım olsa da, binlerce can gitse de değişen bir şey olmayacağını gördük ne yazık ki!” diye konuştu.

“SADECE JEOLOJİK DEPREMLERLE SARSILMIYORUZ”

Türkiye’de jeolojik depremlerin dışında da depremlerin yaşandığını aktaran Çelik, yaşanan olayların da depremler gibi unutulacağını savundu. Çelik, “Tabi sadece jeolojik depremlerle sarsılmıyoruz. İlla bizi sarsacak depremler yaşıyoruz. Klişe bir ifade var: “Başka ülkede olsa, o ülkede yer yerinden oynar”. İşte biz bu klişeyi 2-3 güne bir yaşıyoruz. Öylesine alışmışız ki, artık şaşırmıyoruz bile. Japonya’da yaşanan deprem videolarını, haberlerini izlerken, Japonların soğukkanlı davrandıklarını görüyoruz. Alışmışlar depremlere, Onlar için çok sıradan bir olay. Japon jeolojik depremlere, bizler ise jeolojik olmayan depremlere alışkınız. “Sahte diploma Depremi”, “Açılım Depremi”, “Belediyelere Operasyon Depremi”, “Siyasi Transferler Depremi”… Sayabildiğiniz kadar sayın. Ülkece çok soğukkanlıyız bu depremlere. Çok sıradan olaylar bunlar. Tüm bu depremlerden daha büyüğü de sorumlularının hesap vermemesi, vermeyecek olmasıdır. Bu apayrı bir depremdir bizim ülkemizde. Tıpkı yıkımı bir felakete dönen depremleri unuttuğumuz gibi unutur gideriz bu depremleri de. Depremi kadere bağlayan anlayışın karşısında, “Deprem öldürmez, ihmal öldürür!” sloganı atılır. Gerçekten de jeolojik depremler bir takım teknolojik ve ahlaki tedbirlerle yıkımı olabildiğince en aza indirilebilir. Ama jeolojik olmayan depremlere sadece ahlaki ve hukuki tedbirler uygulanır. Uygulanmazsa tahmin edilemeyecek boyutlarda yıkımlar olur. Nice hayatlar mahvolur. Nesiller ifsada uğrar. Böyle giderse ki gidecek, reklamını yapacağınız, yıl dönümünü anacağınız, resimlerinizi koyup mesajlar paylaşacağınız daha pek çok depremler yaşarız” şeklinde konuştu.