Faruk Güler’den dikkat çekici açıklama
Yeniden Refah Partisi Eskişehir İl Başkanı Faruk Güler, ülke ve şehir gündemine dair değerlendirmelerde bulundu. Eskişehir’in gelişmişlik açısından Bursa ile yarışır konumdayken şu anda İnegöl ile aynı seviyeye geldiğini ifade eden Güler, İnegöl'ün bir yıllık ihracat rakamıyla Eskişehir'in bir yıllık ihracat rakamının aynı olduğuna dikkat çekti.
Güler, “Önceden Bursa ile yarışan bir Eskişehir, şimdi Bursa'nın sadece bir ilçesinin bir yıllık ihracat rakamıyla aynı rakamda bir kazanç elde ediyor. Bu da şehrin aslında her geçen gün yerinde saydığını ifade ediyor. Eskişehir'in Sanayi dalında daha fazla yatırım yapması gerekir. OSB noktasında daha fazla iş kolları üretmesi ve açması gerektiğini düşünüyorum. Eskişehir'de bir tane OSB var, bir de İmişehir'de yeni kurulan bir OSB alanları var. Ama Konya'da bugün kaç tane OSB var? Bursa'da kaç tane OSB var? Antep'te kaç tane OSB var? Yani bizim en az 8 katımız, 10 katımız, 12 katımız büyüklüğünde OSB'lerle bu şehirler büyük bir üretim yapıyorlar, hem istihdam sağlıyorlar hem de kişi başına düşen milli geliri arttırıyorlar. Turizm noktasında, Eskişehir termal turizmi kaçırmış durumda. Afyon, Gazlıgöl gibi ulaşım noktalarına çok uzak bir yerdeki termal suyla bir Türkiye'nin termal başkenti pozisyonuna gelirken Eskişehir, Kızılinler gibi çok büyük bir alanda, verimli bir su kaynağıyla maalesef bu termal turizmi kaçırmış durumdadır. Kızılinler'de bir yatırım olacağı söyleniyor. İnşallah bunun da sözde kalmayacağını umut ediyoruz ve bir an önce özle bu yatırımın gerçekleşmesini arzu ediyoruz. Turizm konusunda Frigya'nın, Yazılıkaya'nın ve oradaki o tarihi kültürel varlığımızın hala bize mi ait yoksa Afyon'a mı ait olduğunu tartışıyoruz. Ve hala oranın gerçek değerini maalesef turizme kazandırabilmiş değiliz. Eğitim, turizm, sanayi 3 dalda da sınıfta kalmış durumdayız. Eskişehir ulaşım noktasında çok kilit bir yerdedir. Yani Bursa'ya göre, Antep'e göre, Konya'ya göre Eskişehir çok daha ulaşım noktasında avantajlıdır. Yani ilk defa raylı sistemle tanışan, ilk defa yüksek hızlı trenin Eskişehir'den geçtiğini düşünecek olursak ve doğuyla batıyı, güneyle kuzeyi tam ortasında bulunarak bağlayan bir şehir konumundadır. Lojistik anlamda çok kıymetli bir coğrafyada olması sebebiyle ben sanayiye ağırlık verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama bu esnada termal turizmin de canlandırılması yönünde hızlı bir şekilde karar alınması ve adım atılması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
“Yazık Değil Mi, Ayıp Değil Mi?”
İktidarın ekonomik politikalarını eleştiren Güler, elektriğe yapılan zamma tepki gösterdi. Güler, “AK Parti iktidarı yıllar önce “hizmet artacak, fiyatlar düşecek” diyerek başlattığı elektrik özelleştirmesinin sonucunu, şimdi hep birlikte görüyoruz. Fiyatlar düşmedi, tam tersine fahiş zamlar yapıldı. Hizmet artmadı, fatura ise her zaman olduğu gibi yine milletimize kesildi! Geçen hafta yapılan yüzde 25’lik yeni elektrik zammı, elektrik üretim maliyeti artmadığı halde yapıldı. Yani bu zam, elektrik üretimi pahalandığı için değil, yandaş dağıtım şirketlerinin kârı artsın diye yapıldı. Peki, kimdir devletten elektriği ucuza alıp, yine devletin döşediği hatlardan geçirip, halka zamlı zamlı satan iktidar destekli şirketler! Bu zamla birlikte, milletimizin cebinden her ay çıkacak 5,3 milyar lira, doğrudan bu şirketlerin kasasına akacaktır! Bu parayla kaç işsize iş bulunur, kaç ev evsize ev yapılır. Milletin alın teriyle kazandığı helal para, elektrik tüketim bedeli adı altında, hiçbir üretim yapmayan, devletin ürettiği elektriği devletin döşediği hatlardan geçirip “Dağıtım” yapan şirketlere aktarılmaktadır! Hesap ortada konutlarda kullanılan elektriğin üretim maliyeti sadece 49 lira. Ancak bu elektriği vatandaşa ulaştırmak için kesilen “dağıtım bedeli” tam 183 lira! Yani milletimiz elektriğe değil, havaya para ödemektedir! Faturadaki her 100 liralık tutarın 79 lirası, üretime değil, şirketlerin kasasına gitmektedir! Yazık değil mi? Ayıp değil mi? Daha da vahimi, şehit ailelerine ve gazilerimize devlet eliyle sağlanan destekli elektriğin bile yüzde 93’ü bu şirketlere gitmektedir! Bu nasıl bir adalettir? Bu nasıl bir vicdandır? Sadece vatandaşın değil, devletin de sırtına yük olmaktadırlar” sözlerini kaydetti.
Kaynak: Haber Merkezi
