Gelecek Partisi İl Başkanı Durmazlar’dan dikkat çeken uyarı!

Gelecek Partisi Eskişehir İl Başkanı Hüseyin Durmazlar, Eskişehir’in deprem riskine dair ve depreme karşı alınması gereken tedbirlere dair açıklamalarda bulundu.
17 Ağustos 1999 yılında gerçekleşen depremin travmasının halen yaşandığını belirten Durmazlar, O dönemde “Deprem öldürmez, bina öldürür” şeklinde bir tez ortaya atıldığını hatırlattı.
Durmazlar, “6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan büyük depremin ardından bu tezin eksik olduğu anlaşıldı. 6 Şubat depreminin en büyük zararları, verilen imar hakları, takip edilmeyen projeler, yerel yönetimlerin ve müteahhitlerin yaptığı uygunsuz binalara göz yumması, denetimsizlik ve ekonomik zayıflık nedeniyle ortaya çıktı. Türkiye nüfusunun yüzde 16,43’ünü etkileyen bu deprem, 53 bin 537 kişinin hayatını kaybetmesine, 100 binden fazla kişinin yaralanmasına yol açtı. AFAD verilerine göre 216 bin kişi AFAD tarafından bölgeden taşındı. Bir üniversitenin hazırladığı rapora göre ise yaklaşık 3,3 milyon kişi yerinden edildi. Bu tablo, aslında binaların değil, insanların öldürdüğünü gösteriyor. Eskişehir gibi deprem riski taşıyan bir şehir, ne yazık ki çok değerli zamanlarını kaybetti. 1999 depreminin ardından Eskişehir'de ilk ciddi çalışma 2002 yılında yapıldı. Bu çalışma, Eskişehir bölgesindeki fay hatları üzerineydi. En son 1956 yılında 6,14 büyüklüğünde deprem üreten Eskişehir fayı, yapılan analizlere göre 70-90 yıl aralıklarla deprem üretiyor ve gelecek yıllarda Eskişehir’de 6,4-6,5 büyüklüğünde bir deprem bekleniyor. Peki biz 2002’den bu yana, yani 22 yılda ne yaptık? Ne yazık ki bu süre hoyratça harcandı. 2002’de yayınlanan “Yerleşim Yerlerinin Yerleşim Amaçlı Jeolojik ve Jeoteknik Raporu”nda sağlam zeminler ve sıvılaşmaya müsait zeminler incelendi. Ancak bu rapor bir mikrobölgeleme çalışmasına dönüştürülmedi. Bu yüzden, örneğin Paşabahçe gibi yerlerde dere yatağının üzerine inşa edilen yapılar su baskınına uğradı” şeklinde konuştu.
“22 Yıldır Yapılamadı Bugün Daha Zor”
Muttalip Mahallesi’nde AFAD binası yapıldığını söyleyen Durmazlar Muttalip’in Eskişehir’in en sağlıksız ve dayanıksız zeminlerinden biri olduğunu kaydetti. Durmazlar, “Deprem anında en çok ihtiyaç duyulan kurumun binasının böyle bir zemine yapılması tartışma konusudur. 2024 yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde Volkan hocamızın önderliğinde yeni bir proje yürütüldü ve bu proje İl Müdürlüğü üzerinden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na gönderildi. Ancak proje, bakanlıktan onay alamadı. Nedeni, fay hattı boyunca 50 metrelik sakınım bandı oluşturulması zorunluluğu. Bu uygulama, dünyada da böyledir. Eğer bu sakınım bandı uygulanırsa, Karabayır Bağları, Büyükdere, Gültepe, Ihlamurkent ve 71 Evler gibi alanlarda yeni imar izni verilemez. Mevcut imarlara müdahale edilemese de bu durum, söz konusu alanlarda rantı ciddi şekilde ortadan kaldırır. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi de geçtiğimiz yılın sonlarında mikro bölgeleme için bir ihale süreci başlattı. Bu ihalede yalnızca 800 sondaj öngörüldü. Ancak uzman görüşlerine göre bu sayı yetersizdir; en az bin 200- bin 800 sondaj yapılması gerekir. Deprem olacak. Belki önümüzde 20 yıl var, belki yok. Deprem sonrası birçok ilden, ülkeden yardım gelecek ama önce bizim kendi hazırlığımızı yapmamız gerekiyor. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve diğer belediyeler, İnşaat Mühendisleri Odası ile birlikte yaklaşık 50 bin binayı değerlendirdi. Bunlardan 4 bin kadarının acilen dönüştürülmesi gerektiği belirlendi. Peki mevcut ekonomik koşullarda bu dönüşüm mümkün mü? 22 yıldır yapılamayan dönüşüm, bugünkü koşullarda daha da zor. Ancak bu durum, bizi insanların kaderine terk etmeye itmemeli. Gelecek Partisi olarak biz böyle bir tutuma asla izin vermeyiz” ifadelerini kullandı.
“En Acı Tablo Budur”
Acil dönüştürülmesi gereken bina olarak 4 bin civarında tespit edildiğini bu binalarda yaşayan kişi sayılarının bina bina belirlenmesi gerektiğini kimlik bilgilerini, telefon bilgilerini kan gruplarının alınması gerektiğini söyleyen Durmazlar, Bu binalarda yaşayan kişiler için deprem düdüğü dağıtılarak, imkan varsa deprem çantası için temel malzemeler verilmesi gerektiğini imkan yoksa da bilgilendirme yapılması gerektiğini kaydetti. Durmazlar, “Nitelikli gönüllü grubu oluşturularak riskli binalarda bulunan daireler tek tek gezilerek hayat üçgeni oluşturacak yerler tespit edilip dairede yaşayan kişiler bilgilendirilmelidir. Deprem esnasında eşya devrilmesi - düşmesi sonucu yaralamalar veya ölümlerin önlenmesi için bilgi verilmeli, imkanı olmayan yaşlı ve hasta vatandaşlarımız için dairelerinde bu önlemler alınmalıdır. Deprem toplanma alanları hakkında bilgi verilmeli ve sonrası için organizasyonlar planlanmalıdır. Eskişehir'in en büyük sorunu deprem değil, deprem sonrası binalarda oluşacak sıvılaşma kaynaklı hasarlardır. Zafer Mahallesi, Tepebaşı Çakmak, Şeker Mahallesi, İstiklal Mahallesi gibi alanlar bu açıdan risklidir. Unutmayalım, Ne kadar sağlam bina yaparsak yapalım, yeterli mühendislik hizmeti alınmadığında bina yatay kayar, eşyalar devrilir, insanlar hayatını kaybedebilir veya sakat kalabilir. En acı tablo da budur. Zaman kaybetmeden harekete geçmeliyiz” sözlerini kaydetti.
Kaynak: Haber Merkezi