Kazım Kurt: “Eskişehir'de AK Parti bitti”

Kazım Kurt: “Eskişehir'de AK Parti bitti”
 Muhabir
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, AK Parti’nin Eskişehir’de güç kaybettiğine dikkat çekti.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, yaptığı açıklamalarla AK Parti’nin Eskişehir bitme noktasına geldiğini savundu.

Yapılan son yerel seçimlerden sonra AK Parti’nin elinde 4 ilçe belediyesinin kaldığını hatırlatan Kurt, AK Parti’nin Eskişehir’de 30 bin kişiye hitap eden bir konuma geldiğini belirtti.

Kurt, “Eskişehir'de AK Parti bitti. Şöyle bitti. Bir kere 2023 seçimlerinde 3 olan milletvekilini ikiye düşürdü. Üçüncüyü transfer etti. Yandan çarklı bir biçimde. Şu anda 3 vekili biz kazandık deme şansları yok. Üçüncü vekil AK Parti'ye karşı olanların oyuyla seçildi. İYİ Parti’deyken CHP'liler de belki oy verdi. Belki başka sol partiler de oy verdi. Başka sağ partiler de oy verdi ama AK Partililer oy vermedi ona. Dolayısıyla üç vekili biz hak ettik diyemezler. O nedenle bir kaybettiler. Belediye seçimlerine girdik, o 2023'den 7-8 ay sonra. 7-8 ay sonra girdiğimiz belediye seçimlerinde mevcut belediyelerden Sivrihisar'ı, Çifteler'i, Beylikova'yı kaybettiler. Onları da biz aldık. Bu üç belediye AK Parti'nin elinde bulunan en büyük belediyelerdi. Dolayısıyla şimdi AK Parti'nin elinde dört tane belediye kaldı. Mihalgazi, Sarıcakaya, İnönü, Han. Bu dört belediyenin toplamda nüfusu 25 bin. Günyüzü’nü de buna eklerseniz, o Büyük Birlik Parti'de, Günyüzü'nü de buna eklerseniz 30 bin. 1 milyon nüfuslu bir yerde 30 bin nüfusa hitap eden bir yönetime düştüyseniz burada bitmişsinizdir. Zaten bunu bitmeyi de görüyoruz, işte parti içinde kavgalarçoğaldı, parti içindeki kavgaların kamuoyuna yansıması arttı ve Eskişehir'de bu il başkanı geldikten sonra ikişer, üçer tane ilçe başkanı değiştirdi. Bu şunu gösterir. Uyumsuzluk var, anlaşmazlık var, bir kavga var. Biliyorsunuz Adalet ve Kalkınma Partisi'nde ilçe başkanları öyle kongre süreciyle belirlenip kongre süresi dolunca değişmiyor. Göreve bir atıyorlar, alıyorlar. Bunun bir takvimi de yok, periyodu da yok. Şimdi ne oldu? Şu anda neredeyse 20 günü geçti. İki tane büyük merkez ilçeye başkan bulamıyorlar. Bunun sebebi ne? Üç vekil anlaşamıyor. İl başkanı vekillerle anlaşamıyor. Diğerleri farklı bir kavganın içinde. Öyle olunca da ben AK Parti bitti derken haklı olduğunu düşünüyorum” sözlerini kaydetti.

“İşi Gücü Bırakıp Kazım Kurt'la Uğraşıyorlar”

AK Partili bütün yöneticilerin ve milletvekillerinin kendisine saldırdığını bu saldırıyı da büyük bir politika zannederek yaptığını öne süren Kurt, AK Partili yöneticilerin CHP’nin yönetimde olan 10 belediye olmasına rağmen diğer belediyelerle ilgili değerlendirme yapmadığını söyledi. Kurt , “Ben partili bir belediye başkanıyım. Ben her hareketimi parti ilke ve programına doğrultusunda yapan bir belediyeci olarak hizmette herkese eşit halkın ihtiyaçlarını karşılama konusunda asla ayrımcılık yapmayan ama bunu CHP ilkeleri doğrusunda yapmaya çalışan bir partili olarak bu mücadeleyi yaptığım için benden rahatsız oluyordur. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bütün yöneticileri, milletvekilleri her ortamda fırsat buldukça Kazım Kurt'a saldırmayı kendileri açısından büyük bir politika olarak zannediyorlar. Oysa bu doğru bir iş değil. Eskişehir'de Odunpazarı Belediyesi gibi 10 tane belediye var CHP'nin elinde. Onlarla ilgili hiçbir tasarrufları yok. Onlarla ilgili hiçbir değerlendirmeleri yok. Bu da halkın gözünde bu AK Parti yönetici ve milletvekillerinin samimi olmadığını gösteriyor. Yani bir partiyi eleştirecekseniz, bütün belediyelerini eleştirmeniz lazım. Bütün siyasetini eleştirmeniz lazım. Ama onlar işi gücü bırakıp Kazım Kurt'la uğraşıyorlar. Bununsebebi şu. Son yapılan anketlerde belki dikkatinizi çekti. Türkiye'de Cumhuriyet HalkPartisi'nin oyunu en çok artıran illerin başında Eskişehir geliyor. 2023'e göre aldığımız oyda yüzde 7-8 oranında bir artış görünüyor. Ve bu artışın önemli figürlerinden biri olarak da Kazım Kurt görünüyor. Demek ki bizim halkla olan ilişkilerimiz, köyle, kırsalla, kentle, işçiyle, esnafla olan ilişkilerimiz partinin oyunun artmasına yansıyor. Adalet ve Kalkınma Partiler bunu da gördüğü için Kazım Kurt'u nasıl yıpratırız? Kazım Kurt'u yıpratırsak, durdurursak, Cumhuriyet Halk Partisi'nin yükselişi de durur, mantığıyla hareket ettiklerini zannediyorum. Ama artık ok yaydan çıktı, Cumhuriyet Halk Partisi yükseliyor, Adalet ve Kalkınma Partisi düşüyor. Bunu herkesin görmesi lazım, herkesin ona göre bir politika oluşturması lazım. Adalet ve Kalkınma Partililer bizi baskı altında tutarak geçinemeyen insanların sorunlarını dile getirmemizi engellemeye çalışıyorlar. Açtıkları davalarla belediyeleri korkutarak halkın sorunlarını çözme noktasında durdurmaya çalışıyorlar. Bunlar doğru iş değil. Biz vurdukça kenetlenen, onlar bastırdıkça güçlenen bir parti haline geldik. O nedenle Eskişehir'de Kazım Kurt'a saldırmalarının altında yatan budur diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“Sorun Çözüldü Diye Düşünüyorum”

2016 yılında Odunpazarı Kurşunlu Külliyesi’nin tahliyesi istenmişti. Geçtiğimiz günlerde 9 yıl sonra yeniden Odunpazarı Belediyesi’ne Kütahya Bölge Müdürlüğü külliyenin tahliyesi için yazı gönderdi. İdare Mahkemesi'ne yapılan başvurunun ardından İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurulması kararı verdi. Yaşanan süreç ile ilgili Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt açıklamalarda bulundu. Kurt, “Kurşunlu Külliyesi, o ilk direniş ve eylemdensonra uzun bir süre ortada kaldı. Muallakta kaldı hukuki durumu. Daha sonra eski Beyoğlu Belediye Başkanı Misvak Demircan Bey, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı olarak vakıflardan sorumlu kişi haline geldi. Ben bir biçimde ona ulaştım ve geldi. Burada gezdik külliyeyi. Bizim yaptığımız çalışmaların çok doğru çalışmalar olduğunu gördü ve kabul etti. Sonra da bizimle vakıflar arasında bir kira sözleşmesi yaptık. Böylece biz artık orada hukuki olarak oturma hakkını elde etmiş olduk. O kira sözleşmesinde de her yıl kiranın nasıl artırılacağına dair bir madde var. O maddeye göre biz kira artışlarını yaparak kiracılık sıfatımızı devam ettirdik. Aynı zamanda da o külliyede ahşap eserler müzemiz, lüle taşı müzemiz, fotoğraf makineleri müzemiz ve cam atölyemiz var. Onun yanında lüle taşı müzesinin olduğu bölgede de küçük küçük dükkanlar var. Onların da kiraya verme hakkını bize verdiler. Biz onu kiraya veriyoruz. Vakıflara gönderiyoruz. Ama Külliyenin bahçesini, o caminin, oradaki kütüphanenin bakımını da biz yapıyoruz. Kollamasını, korumasını da biz yapıyoruz. Yani orada hem avantajlarımız var hem de vakıfların avantajları var. O nedenle kira sözleşmeleri devam ediyor. Vakıflar Kütahya Bölge Müdürlüğü'nden bu yıl anlayamadığımız bir biçimde Bize çok astronomik bir kira önerisi geldi. Bizim yasa ve kurallara göre yapmamız gereken artışın çok üstünde bir kira bedeli istediler. Biz de bunu kabul edemeyiz. Sözleşmemizdeki ve yasalardaki Yargıtay’ın belirlediği artış oranlarına görekiramızı artırırız, devam ederiz dedik. Nitekim biz kiraları o artırdığımız ölçüde devam ettirip yatırmaya devam ederken bir gün bir baktık ki vakıflar Kütahya Bölge Müdürlüğü bize orada kira sözleşmesini bitirip tahliye etmemizi isteyen bir yazı gönderdi. Bunun da doğru olmadığını söyledik. Kaymakamlığa başvurmuşlar. Kaymakam Bey de tahliye kararını verdi. Yanlış bir karardı. Usule uygun olmayan bir karardı. Hemen İdare Mahkemesi'ne başvurduk. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurulması kararı verdi. O kararımızı biz Kaymakam Bey'e götürüp bu işin böyle olduğunu anlatınca da Kaymakam Bey de tahliye işlemlerinin durdurulmasına karar verdi. Böylece biz tekrar hukuki koruma altında külliyede hizmete devam ediyoruz. Kütahya'da Vakıflar Bölge Müdürü değişmiş. Yeni müdürle arkadaşlarımız görüştü. Yeni müdürün bir hukukçu olması da bizim açımızdan bir avantaj oldu. Yapılan işlemin yanlış olduğunu, bizle yeniden bu hukuki durumun devamı konusunda anlaşmakistediklerini bildirdiler. Şimdi Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden onay bekliyoruz. Sorunçözüldü diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Etiketler :