“Nüfusun yarısı icralık durumda”

Saadet Partisi’nin gerçekleştirdiği kardeşlik buluşması öncesinde Saadet Partisi Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca parti binasında açıklamalarda bulundu. Atmaca, “Artık ülkemizde muhalefet, sadece “muhalefet etme” adına bir şeyler söylemeye çalışıyor. Ama şimdi herkes kabul ediyor ki hakikaten birçok yönüyle bir felaket yaşıyoruz ve her geçen gün daha kötüye gideceği endişesi umutları kırıyor. Özellikle ekonomik olarak insanlar artık geçinemez hale geldi. Asgari ücretli ve emekli zaten geçim sıkıntısı yaşıyordu, artık memurlar da bu gruba girdi. Yani tamamı fakirlik sınırı altında maaş alan; emekli ve asgari ücretliler ise açlık sınırının altında ücret alan insanlarımız oldu. Bu piyasaya da yansıyınca esnaf da perişan hale geldi. Bugün 44 milyon insanımız yani nüfusun yarısı icralık durumda. Tabii sorun sadece ekonomi değil. Gençlik çok büyük bir problem haline geldi. Gençlerin hayatı karartıldı, önlerini göremez oldular, iş ve düzen kuramaz hale geldiler. Herkesi üniversite mezunu yaptılar ama gençler sadece bir diploma sahibi oldu, meslek sahibi olamadı. Hem bilgi eksikliği hem mezun fazlalığı sebebiyle iş bulmakta büyük sıkıntı yaşıyorlar. Bunun sonucunda başka sorunlar da ortaya çıktı. Örneğin sanal kumar başlı başına büyük bir problem olmaya başladı, aileler çöküyor. Uyuşturucu zaten normalleşti; mütedeyyin ailelerin çocukları bile bu sıkıntıyla karşı karşıya” diye konuştu.
“Artık Söz Değil, İcraat İstiyoruz”
Milli, kültürel ve manevi değerlere tekrar dönülmesi gerektiğini savunan Atmaca, ailelerin güçlendirilmesi ve gençlere umut verilmesi gerektiğini belirtti. Atmaca, “Bunu da geçmişte kısa süreli iktidarlarında gösterdiği performansla yapabileceğini ispat etmiş tek hareket olan Milli Görüş başarabilir. Biz de bu emaneti taşıyor, gayret ediyoruz. İnşallah son yaşanan olaylarla birlikte bize olan ilgi artıyor. İlk seçimlerde iktidara ortak olacağımıza veya tek başımıza iktidar olacak oyu alabileceğimize inanıyoruz. Tabii başka konular da var. Ortadoğu’da yaşanan olaylar, Gazze ve Filistin en büyük yaramız. Maalesef Türkiye üzerine düşeni yapmadığı için bu durum yaşanıyor. Eğer iktidara geldiği günden bugüne kadar Ortadoğu’daki ülkelerin parçalanmasına destek vermemiş olsaydı, bugün İsrail bu aymazlıkları yapma gücünü bulamazdı. Irak parçalanırken hedefin bu olduğu bilinmeliydi, Libya’da yaşananlar karşısında da esas hedef anlaşılmalıydı. Biz 50 yıldır “Büyük İsrail Projesi”ni anlatıyoruz. Nil ve Fırat arasındaki bölgenin, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerimizi de kapsayacak şekilde işgal edilmesi amacını taşıdığını söylüyoruz. Bu projeyi engelleyecek adımlar atmamız gerekirken maalesef kolaylaştırıcı işler yapıldı. Bugün gelinen noktada insanlık tarihinin en büyük vahşetlerinden biri yaşanıyor ama buna irade koyacak bir devlet yok. Çünkü hepsi paramparça edildi. Türkiye’nin artık sözlü ifadelerin ötesine geçip fiili adımlar atması gerekiyor ama maalesef böyle bir eğilim görmüyoruz. Hâlâ sadece kınamalarla yetiniliyor. Biz ise Milli Görüş hareketi olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Ablukayı delmek amacıyla bir gemi organizasyonu planlıyoruz. Önümüzdeki süreçte, 12 hafta içinde zannediyorum, 4 ülkenin (Tunus, İspanya, Türkiye ve Cezayir) birlikte organize ettiği bir çalışmayla harekete geçilecek. Türkiye ayağını biz organize ediyoruz. İnşallah ablukayı deler ve dünya kamuoyunun ilgisini artırır, ülkeleri fiili müdahalelere zorlarız. Çünkü İsrail’in sadece sözle durdurulabileceğini düşünmüyoruz. Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Gazze gündemiyle olağanüstü toplantı talebinde bulunduk. Muhalefeti organize ederek Cumhuriyet Halk Partisi’nin talebiyle bu toplantı inşallah yapılacak. Ancak Milliyetçi Hareket Partisi “Söylenecek her şey söylendi, bu toplantıya gerek yok” dedi. Oysa biz artık söz değil, icraat istiyoruz. Türkiye’nin ortak güç oluşturarak oraya müdahale etmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.