Tambova: "Basın hür ve cesur olmalıdır"
Dilara Tambova'nın açıklaması ise şu şekilde;
"Basınımızın; günden güne içinin boşaltıldığı, özgür ve özgün haber yapmadığı ve basın emekçilerimizin; çok zor koşullarda çalışıp, sürekli baskı altında tutulduğu bir dönemi yaşamaktayız.
Bırakınız layık oldukları değeri görmeyi, artık! Olağan bir haber akışına dahi tahammülün kalmadığı; yandaş ve taraftar olmadıkları takdirde de asla ayakta kalamadıkları bir düzenin içindedirler. Ekonomik anlamda; yayın hayatını ve mesleğini, etik değerleriyle sürdürebilmelerini imkansız kılan bir düzendir bu; zira en zorlu koşullarda haber yapıp, kendi hayatlarını idame ettirmeleri de bir o kadar çilelidir.
Tüm bu olumsuzluklar içinde; 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününe atfen; gazeteciyi, tüm kirli ilişkilerden ve baskı unsurlarından kurtarmak boynumuzun borcuyken; yerel basına ve gazetecilerimize, adeta rüşvet teklif eden bir belediye başkan adayının olması; sistemin, “anlam ve önemine” yani çürümüşlüğüne de ayna tutmaktadır. Zira bugüne kadar! Siyasi olarakta elde ettiklerinin; nakdi bir bedeli olan ve yolunu, bu doğrultuda çizmiş birinden; böyle, tamamen etik ve izan dışı bir önermeyi duymak çokta garip kaçmamıştır. Lakin! Böylesi ibretlik bir vaziyet, bu “malum” kişi için bile fazladır. Her gün! Kendini dahi aşan bu adayın, siyaset yapma tarzı; esas ve içerik itibariyle bizim gündemimizde değildir.
Ancak! Basın özgürlüğünden anladığının; gazetecileri maaşa bağlamak ve bu, akıllara ziyan düşüncenin de bir seçim vaadi olması; gerçekten kaygı vericidir. Zira bu söylem; kamusal alanda ve aleni olarak gerçekleşmiş, her meseleye ve her kişiye, parasal bir değer biçtiğinin de açık bir göstergesidir.
Bu sebeple! Eskişehir’i bekleyen tehlike, küçümsenemeyecek kadar büyüktür. Basın! Her türlü menfi, nakdi ve taraf olma güdüsünden uzak! Hür ve cesur olmalıdır."
