Türkiye Cumhuriyeti tarikatlar ve şeyhler ülkesi değildir
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı "Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2023 yılı itibarıyla geçerli 2 bin 709 tane protokolümüz var. Bunların içerisinde sizin 'tarikat, cemaat' dediğiniz, bizim 'STK' dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü onlar çocukların dağa çıkmasını engelliyor" açıklamaların ardından tepkiler gecikmedi.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİKATLAR VE ŞEYHLER ÜLKESİ DEĞİLDİR”
“Türkiye Cumhuriyeti tarikatlar ve şeyhler ülkesi değildir” diyen Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası Kurucu Genel Başkanı Oğuz Özat, “Türkiye’de tarikat, cemaat yasak. Tarikatla, cemaatla zaten protokol yapamazsın. Biz devletin resmiyetini biliriz. Dini olmasa bile gayri resmi hiçbir grubu okullarda kabul etmiyoruz. Örneğin ÇEDES projesi var. Biz bunu din kültürü öğretmenimiz için reddediyoruz. Okulda din kültürü öğretmeni varken, bir imamı, pedagojik eğitimi almamış bir kimseyi ÇEDES projesiyle okula sokamazlar” diye konuştu.
“UTANÇ VERİCİ”
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Şube Başkanı Cihan Taşar, ise konu hakkında yaptığı açıklamalarda, “Talihsiz bir açıklama olmuş. Milli Eğitim Bakanı’nın tarikat ve cemaatlerden ÇEDES Projesi adı altında imamların ve din kisvesi altında kişilerin okullara girmesini kabullenmesi ve bunu övmesi utanç verici, dağa çıkan öğrencileri engelliyoruz diye bu derneklerin okullara sokulmasını savunması çok yanlış bir karar. Bunu asla kabul edemeyiz. Milli Eğitim kendi personeline güvenmemektedir. Anayasal sorumluluğu ayaklar altına alan bir karardır. Böyle bir şeyi savunmak laik ve çağdaş eğitimi yok etmektir. Türkiye eğitim sisteminin laik temeller üzerine kurulması gerekmektedir” sözlerine yer verdi.
“LAİK EĞİTİME KARŞI SALDIRIYI ORTAYA KOYUYOR”
“Milli eğitimimizde uzun zamandır devam eden tarikatlaşma ve cemaatleşme tehdit ve tehlikesinin açık bir göstergesidir” ifadelerini kullanan ÇYDD Eskişehir Şube Başkanı Sevgi Akmen, “Milli Eğitim Bakanı’nın TBMM’de yaptığı tarikatlar ve cemaatler ile iş birliklerinin devam edeceğine yönelik açıklamaları devletin laik ve demokratik niteliğine açıkça aykırıdır ve Anayasa’nın ihlal edildiğinin kabul edilmesidir. Bakan’ın konuşmasında net bir şekilde ifade edilen tarikat ve cemaatlerle iş birliği yapma kararlılığı; laik ve bilimsel eğitim sistemine karşı bir politikayı ve saldırıyı açıkça ortaya koymaktadır” şeklinde konuştu.
