ALNIMIZIN AKIYLA YÜRÜYORUZ BU YOLDA
Sezona -9 ile başla… Sahada da işler iyi gitmesin… Devre arasında direkt oynayan 8 oyuncunu kaybet… Ligin ilk yarısının en fazla gol yiyen takımı ol… Devre arasında sen kalk ‘Bizbize yeteriz’ sloganıyla çık yola… 3 hafta önce kimle konuşursanız konuşun ‘Bu takım çoktan ligden düştü’ diyordu herkes…
8 Ocak’ta başkan Mustafa Akgören’in basın toplantısında sarf ettiği cümleler ve ortaya koyduğu duruş aslında milat gibiydi. Başkan Akgören orada ‘Ligden düşmeyi göze alabiliriz ama bu kulübün geleceğini biz çalamayız” diyor ve ekliyordu “Kuruluşun da yoktuk ama kurtuluşunda biz olacağız”
Keçiören deplasmanında futbol diliyle açıklayamayacağımız bir maç oynadık. “Bazen o meşin yuvarlağın bir canı vardır” derlerdi de inanmazdık. Ama biz yaşadık. İlk yarının en çok gol yiyen takımı Eskişehirspor’da kaleci Ekrem penaltı kurtarıyor, ardından ikinci yarıda kaleyi devralan Melih adeta kalesinde devleşiyordu. Yetmedi aylar sonra resmi bir maçta oyuna giren Onur Bayramoğlu galibiyeti getiren golü kaydediyordu.
Onca sıkıntı yükünün yanında bir de stat olayı çıktı karşımıza… Direkler dahi dayanamadı Es-Es’in durumuna… Adana ile Afyon’da oynadık. Galibiyet hükmen bir beraberlik aldık. Tribünde ise Eskişehirspor aşkının ne olduğunu tüm futbol alemine gösterdik.
Bursa ile derbi maçına çıkarken, rakip ağır favoriydi. Futbol otoriteleri ev sahibi takımın farklı ve rahat bir galibiyet alacağından da emindi. Böylesine bir süreçte Eskişehirspor taraftarı dış görünüşte karalara bürünse de umudu koydu heybesine. Ve düştü Bursa yollarına… Adı derbiydi, bu şehir için önemliydi.
Taraftarın siyah giyme ritüeline önce yönetim uydu, sonra futbolcular… Simsiyah gecenin aydınlık gelecekleri resmen Bursa’da parladılar… Alın teriyle sonuna kadar savaşarak kaptılar 3 puanı. Hem de 17 yaşında ki Metehan Altunbaş golü attı. Şimdi bugünden itibaren ayakları yere sağlam basma vakti. çünkü Altınordu maçı bizim için sezonun erken finali…