Eskişehirspor hedefsiz olamaz

Entok, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Hedefsiz bir Eskişehirspor’un mali kaynak yaratması da çok zor. Eskişehirspor’un oluşturduğu maddi kaynaklarla mevcut borcu kapatmak veya yönetimin sportif anlamda başarıdan bahsetmesi çok güç. Çünkü şu anda üçüncü ligdeyiz. Bölgesel amatör ligden hedef kovalayan bir takım olarak daha fazla, daha yüksek bir bütçe ayırmak zorundayız. Ama bununla borç kapatma işine girmek de çok doğru bir tercih olmayabilirdi. Sportif başarısızlıkla birlikte bu borç kapatma sürecine girdiğinizde, kulüpten alacaklı çok fazla insan olduğu için bu durum daha da zorlaşacaktı. Gerçekten maddi şartlar elverdiği sürece ufak tefek borçları kapatmaya çalışıyoruz, ama büyük alacaklılar da var”.
“LİG ATLAMAK GEREK”
“Eski futbolcularımızdan biriyle konuştum. “Ne düşünüyorsunuz, ne vereceksiniz başkanım?” diyor. Şimdi olmayan bir şey üzerinden ne verebilirsiniz? “Bir teklifiniz var mı?” diye soruyor. Yani bir teklif yapabilmek için kenarda biraz bir şeyinizin olması lazım. Ama yok. Ya da çok komik gelebilecek teklifler olabilir. Bu işlerin daha rahat yürüyebilmesi, kaynakların daha da gelişebilmesi için Eskişehirspor’un lig atlaması gerekiyor. Çünkü Eskişehirspor’un hiçbir resmî geliri yok. Yıllardır olduğu gibi bu yıl da yok. Bütün gelirleri temlikli. Gelen paraların, hak edilen tüm gelirlerin tamamı borçlara gidiyor maalesef.”
“ŞİRKETLEŞME HEP GÜNDEMDE”
"Şirketleşme konusunu her zaman söylüyorum. Bugünden yarına yapılacak bir iş değil. Hele ki mevcut borç durumu varken, burayı şirket hâline getirmek kolay olmaz. Türkiye’deki diğer kulüplerin bir arsası, taşınmazı, aktif ve pasiflerini ayırabilecekleri bir yapısı vardır. Ama bizde, herhangi bir şirket kurup bu şirketin adına gösterebileceğimiz bir mal varlığımız yok. Tabii ki “olmaz” da demiyoruz. Bu ne benim ne de yönetim kurulunun tek başına verebileceği bir karardır. Bu kararın kongrede tartışılması, şehre ve taraftarlara anlatılması gerekir. Çünkü bu konu tüm Eskişehir’i ilgilendiriyor. “Ne şekilde Eskişehirspor şirketleşecek?” sorusunun cevabı çok önemli. Diyelim ki biri çıktı ve “Ben Eskişehirspor’u alıyorum.” dedi. Herkes karşı çıkar. Çünkü şehirden yetişmediği, şehirde kabul görmediği sürece bu durum tepkiyle karşılanır. Belki böyle bir girişim olabilir. Ama yarın bir gün biri çıkıp, “Ben şirketi alıyorum, borçlarıyla birlikte devredin.” dese, bunu ben veremem. Böyle bir yetkim yok. Yetkimiz olsa dahi, ne ben ne de yönetim kurulumuz böyle bir şeyi kabul edebiliriz. Şirketleşme meselesi gündemden hiç düşmüyor ama bu, dünden bugüne oluşmuş bir konu değil. Yıllardır konuşuluyor. Ancak şunu da bilmek lazım. Şirketleşme olunca Eskişehirspor borçlarından kurtulmayacak. Bu gerçeği doğru anlamak gerekiyor."
“GENEL KURUL YAPMAK ZORUNDAYDIK”
“Benim her zaman söylediğim gibi; tüm şehir olarak bir şampiyonluğu hak ettik ve kazandık. Sonrasında yapılan genel kurul olağan bir genel kuruldu. Bu, bizim almış olduğumuz bir genel kurul kararı değildi. “Neden genel kurul yapılıyor?” diye soranlar oldu. Aslında camiaya çok yakın olanlar kadar, çok uzak insanlar da var. Benim en çok kabullenemediğim şey, camiadan bu kadar uzak kişilerin Eskişehirspor hakkında bu kadar rahat konuşabilmesi. Eskişehirspor her üç yılda bir seçimli genel kurul yapmak zorundadır. Ayrıca her yıl haziran ayında mali genel kurul yapılması gerekir. En son genel kurul üç yıl önce yapılmıştı. Yani biz ocak ayında olağanüstü genel kurul yapmış olsaydık bile, bu genel kurulun yine yapılması zorunluydu. O genel kurulda biz, birlik ve beraberlik havasının daha da artmasını, desteğin çoğalarak devam etmesini bekledik. Ancak süreçte adaylar konuşuldu; “adayım” diyenler, “değilim” diyenler oldu. Her zaman olduğu gibi “iş şöyle yapılsın, böyle yapılsın” diyenler de çıktı. O süreçte sessiz kaldık ama son günlere gelindiğinde hem belediye başkanlarımız hem milletvekillerimiz hem de ana sponsorumuzla görüştükten sonra yeniden aday olduk. Tek adaylı bir seçimdi ve yeniden kazandık”
“KIRGINLIKLAR OLDU”
“Biraz kırgınlıklarımız oldu. Eskişehirspor, kırgınlıkların, dargınlıkların ve şikâyetlerin çok olduğu bir camia. Belki de herkes bu süreçte elinden geleni yaptı, yapmak zorundaydı da. Gerçekten çok zorlu dönemlerden geçildi. Bu söylediklerim geçmişe bir gönderme olarak algılanmasın. Ben de birçok yönetimde bulundum, yöneticilik yaptım. Ama hep bir sitem vardı. Kongrede de söyledim: sitemler sayfalarca. Belki biraz daha fazla destek görebilirdik. Ama süreç maalesef bu hale getirildi. O defteri kapattık, bitti. Başkan seçildiğimiz, yönetim kuruluna geldiğimiz gün, bütün kırgınlıkları ve dargınlıkları bir kenara bıraktık. Tekrar işimize odaklandık."