Yaklaşık bir haftadır yeni bir yazı kaleme alamadım. Haliyle konular birikti. Bugün sizlere üç farklı konuyla ilgili görüşlerimi aktarmak istiyorum.

İlk olarak Eskişehir denince akla ilk gelen isimlerden Yılmaz Büyükerşen etrafında dönen tartışmalara bir bakalım…

Büyükerşen 25 yılın ardından büyükşehir belediye başkanlığını bıraktığı için halen ismi hafızalardan silinmiş değil. Ayrıca bu 25 yılda Eskişehir’e kattığı değerler ortada. Dolu dolu geçen seneler Yılmaz Hoca’yı şehrin en önemli figürlerinden biri yapıyor.

CHP’de Büyükerşen’in tabiri caizse artık oyun dışı kalması sonrası yeni başrolün kim olacağı merak konusuydu.

Büyükerşen’in tavsiyesi ile aday gösterilen bugünün Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, siyaset arenasına girip, seçimleri kazanınca bu tartışmalar bitmiş görünüyordu.

Bugünlerde ise Yılmaz Hoca, önce ESKİ üzerinden tartışmalar ile ardından da Kırım Tatarları ile ilgili tartışmalar üzerinden oyunun yeniden içine çekilmeye çalışılıyor.

Uzun uzun bu tartışmaları anlatmayacağım…

Büyükerşen Kırım Tatarları ile ilgili yanlış bir cümle kurduysa özür dileyebilir. Bu onun bileceği bir iştir. Kırım Tatarları da haklarıdır konuyu eleştirebilir ancak; olayın bir de siyasi boyutu var.

Yılmaz Hoca açıklamalar yaptı evet, ama bunun öncesi de var. Büyükerşen CHP Parti Meclisi’ne damadı Yavuz Tuna’yı sokmak istiyor söylentileri üzerine Büyükerşen’i yüksek sesle eleştiren ve adeta oyuna dahil eden parti içi kesim neden bunu yapıyor ben anlamış değilim.

Aynı durum Yılmaz Hoca döneminin kurmaylarından, ESKİ Genel Müdürü Oğuzhan Özen’in yüksek sesle eleştirilmesi hatta bombalanması için de geçerli. Üzerine yeniden Kırım Tatar Teşkilatları Platformu’nun açıklamalarının kent gündemine taşınması bana şunu sorduruyor…

Büyükerşen’den yalnızca bir özür mü bekleniyor yoksa Yılmaz Hoca siyasetin içine çekilmek ve zamanın yıkılmaz kalesi, bir nevi mağlup edilmek mi isteniyor?

Eskişehir Kalkınma Platformu

Eskişehir Konseyi diye yola çıkan ve son olarak adını Eskişehir Kalkınma Platformu olarak güncelleyen oluşum ile ilgili görüşlerimi oldukça açık seçik şekilde geçmiş yazılarımda dile getirmiştim.

Sayın Valimiz Hüseyin Aksoy’un platforma önderlik etmesi prensip olarak çok kıymetli olsa da ben bu oluşumun ölü doğduğunu söylemekten vazgeçmeyeceğim.

Hatta CHP’li milletvekilleri ve Ayşe Ünlüce’nin iyi niyetle olsa da platformla ortak hareketini çok manalı bulmadığımı yinelemek isterim. Sosyal demokrat yapının patronların erkinde yol alan bir platforma iyi niyetle bile dahil olunması doğru değil. Bu benim dünya görüşümün getirisi elbette. Bu noktada CHP kurmaylar ile aynı düşünmüyor olabiliriz.

Öte yandan insan keşke ben haklı çıkmasaydım diyor bazı şeylerde…

Ankara’da Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nu ziyaret eden platform kulağımıza gelen bilgiler göre sınıfta kalmış. Bakandan Eskişehir için gerçekten önemli olan çevre yolu, havalimanının aktif kullanımı, hızlı tren seferlerinin artırılması gibi konularla ilgili talepte bulunan heyet şimdilik Eskişehir’e eli boş döndü.

Ben hep şunu dedim. Önce icraat sonra reklam yapmak lazım. Ama bu konseyin ölü doğma nedenlerinin başında önce reklam yapmak geliyor. Bir diğeri ise platformun patronların erkinde hareketi…

“Artık Eskişehir’in de bir lobisi var, uçacağız, kaçacağız.” diyenlerin Ankara ziyareti sonrası sesi çıkmıyor bakıyorum da.

Neyse…

Volkan Doğan’dan Selamlar

AK Parti’de iki merkez ilçenin yeni başkanlarından sonra yeni ilçe yönetimleri de geçtiğimiz günlerde belli oldu.

AK Parti’den Odunpazarı Belediye Başkan adayı olan ve o dönem tozu dumana katan Volkan Doğan’ı hatırlarsınız.

Volkan Doğan’ın yol arkadaşlarından olan bazı isimlerin Odunpazarı İlçe Başkanı Mustafa Kemal Bandırma’nın yeni yönetiminde yer almaları kulislerde “Volkan Doğan’dan selam var.” yorumlarının yapılmasına neden oldu.

Ergin Ergani, Oğuzhan Uzun, Satılmış Dönmez ve Nazan Yıldız gibi isimler başta olmak üzere Doğan’a yakın çevrelerin yeni yönetimde yer aldığını görüyoruz.

Volkan Doğan’ın şimdilik uzaklardan çaktığı bu selam bir sonraki yerel seçimlere yatırım olmasın?

İkinci Volkan Doğan kuşatmasının Odunpazarı’nda ne getireceği bilinmez ama yeniden bir heyecan yaratacağı kesin.

Herkese keyifli bir gün diliyorum. Sevgiyle kalın…