• Vahiy gerçeklerini inkâr etmeyen ve şirk koşmayan ile tartışılma uygun bulunmuyor 

       Ankebud-46. ayette, Yahudi ve Hıristiyanlardan, bildirilen vahiy gerçeklerini inkâr etmeyen ve şirk koşmayanlar dışındakilerle tartışılmamasına ve tek Allah’a iman etme olan Müslümanlık’ta anlaşılması yeterli bulunmuştur.

Ankebud-46. Daha önce kitap vermiş olduğumuz Yahudi ve Hıristiyanlarla, onlardan aşırılıklara /zulme /inkâra ve şirke sapmış olanları hariç, birbirinizi rencide etmeyecek bir şekilde tartışın ve onlara "Bize indirilene /Kur'an'a ve size de indirilene /asıl Tevrat'a ve asıl İncil'e inanıyoruz. Bizim ilahımız da, sizin ilahınız da aynıdır ve tektir. Biz sadece O'na teslim /Müslim olduk" deyin.

• Doğrudan saldırılması yasak, saldırana saldırı ise serbesttir

Bakara-190. Allah’a iman etmeniz ve O’nun buyruklarına uymanız nedeniyle haksızca sizi öldürmek isteyenlere karşı, kendinizi korumak ve onları öldürmek üzere siz de savaşın. Ancak sınırı aşıp haksız yere saldırmayın. çünkü Allah saldırgan davrananları ve saldıranları sevmez.

• Şirk koşan ve gerçekleri inkâr edenle sırdaş dost olunmaması ikazı var

       İkaz olarak anne-baba ve kardeş de olsa her kim olursa olsun, vahiy gerçeklerini inkâr eden ve şirk koşanlarla sadece sırdaş dost olunmaması ile onlarla evlenilmemesine değinirken, diğer taraftan yemeklerinin “Bismillah” denilerek yenmesinin sakıncalı olmayacağına dikkat edilmiştir.

Al-i İmran-28. Ey insanlar! Müminleri bırakıp Allah'a iman etmeyen veya O'na şirk koşup küfre sapmış inkârcıları samimi /sırdaş /sıkı fıkı dostlar /veliler edinmeyin ve onları sır gerektiren mevkilere de getirmeyin. çünkü onlardan yana zor durumda kalacağınız haller dışında böylesi bir dostluğa bile bile girerseniz, sizi Allah’ın bildirdiklerinden uzaklaştırabilir ve yanlışa sevk edebilirler. Allah sizi, kendisi hakkında yapacağınız bir yanlışa karşı uyarmaktadır. çünkü sonunda hesap vermek üzere Allah’ın huzuruna döneceksiniz. 

Mümtehine-9. Allah, sadece size dininiz nedeniyle saldıran, sizi doğduğu­nuz yerden çıkaran ve sizin çıkarılmanıza yardım eden kimseler­le sırdaş derecede dost olmanızı yasaklar. Ve biliniz ki, onları sırdaş derecede dost edinenler artık zalimlerdir.

Maide-51. Ey iman edenler! önyargılı ve bildirilenleri inkâr ederek küfre sapmış olan Yahudiler ve Hıristiyanlar ile sıkı fıkı sırdaş dost olmayın. çünkü onlar, ancak birbirlerinin sırdaş dostu olurlar ve sizden her kim böyleleri ile sırdaş dost olursa, sizi de kendileri gibi doğru yoldan saptırmaya çalışır­lar. Şunu iyice bilin ki Allah, küfre sapmakla artık zalim olmuş bir toplumu doğru yola /hidayete yönlendirmez.

Tevbe-23. Ey iman edenler! Babalarınız ve kardeşleriniz de olsalar, Allah’a şirk koşup, bildirilenleri inkâr ederek küfre sapmayı tek Allah’a  imana tercih etmişlerse, onlarla da sırdaş-sıkı fıkı dostlar olmayın. Kim onları red etmez ve sırdaş dostluğuna devam ederse, o artık zalimlerden demektir.

Maide-5. Ey iman edenler! Dininizi tamamladığım bugün, bu sayılanların dışında, haklı elde ettiğiniz şeyler de size helâl kılınmış oldu. örneğin kitap verilen­lerin /Yahudilerin, Hıristiyanların şirke bulaşmamış olanlarının yiyecekleri size, sizin de yiye­cekleriniz onlara helâldir. Gizli ve yasal olmayan yollara başvur­mayıp nikâhlanmanız koşuluyla ve dürüstçe mehirlerini ödediğiniz takdirde, sizlerden mümin kadınlarla ve kitap ehli olan kadınların şirk koşmayanları ile evlenmeniz helâl kılındı.

• Cennet’in takvası olan, iman eden, Salih ameller gerçekleştiren ve şirk koşmayan herkese açık olduğu belirtilir

       İnancı ne olursa olsun, Ahret inancı olan her kişi, Cennet’i ister, hayal eder ve sadece kendisi gibi düşünenlerin Cennet’e gireceğini ileri sürer. Hâlbuki Cennetin iman etme yanında, bu imanlılığını salih ameller /faydalı işler gerçekleştirmeyi başaran herkesin hak edeceği ve başkaları girmeyecek sözünün ise ancak bir kuruntu olduğu belirtilmiştir.

Bakara-111. Kitap ehli olanlardan bazıları, "Yahudi ve Hıristiyanlardan başkası Cennete giremez" deyip duruyorlar. Bu, onların ku­runtusudur. Ya Muhammed! öyle diyenlere; "Doğru söylü­yor ve söylediklerinize de sadık iseniz, bunu ispat edin" diyerek ispat edici delil getirmelerini iste. 112. Hayır! İş onların iddia ettikleri gibi değil. Doğrusu şu ki, onlardan da her kim içtenlikle sadece Allah'a teslim /Müslim olur ve salih ameller gerçekleştirirse /Muhsin de olursa, onun ödülü Rabbi­nden olacaktır. Böylelerine hiçbir korku olmayacak ve üzülmeyeceklerdir.

Kaf-31. Cennet ise, takva sahibi olanlara zaten uzak olmadığı halde, yine de onlara daha yaklaştırılacaktır, 32. Ve onlara, "İşte size vaat edilen /söz verilen Cennet! Ki o, sadece Allah ile yapılan anlaşmanın sözlerine sadık kalan, 33. Görmediği halde /gayb olan Rahman’a saygılı olan ve O’na içtenlikle bağlı bir kalp ile gelen kimseler içindir” denecektir.

Hud-23. İman edip salih ameller gerçekleştiren ve Rab'lerine içtenlikle bağlı olanlar ise, işte onlar Cennet halkı olacaklar ve orada sürelerce kalacaklardır.

• Vahiy kitabı olanların (Yahudi ve Hıristiyanlar), kendi kitaplarına uymaları isteniyor

Al-i İmran-70. Ey Kitap halkı olan Yahudi ve Hıristiyanlar! Size indirilmiş kitaplarınızdan tüm gerçekleri açık seçik okuduğunuz halde, neden halâ Allah'ın ayetlerini ve bildirdiklerini inkâr ediyorsunuz /küfre sapıyorsunuz?  71. Ve inatla, bile bile halâ neden gerçeği batıl /uydurma ile değiştiriyor ve gerçeği gizliyorsunuz.

NOT: Şu kitaplarımın gelirleri ile Eskişehir Tıp öğrencilerine burs veriyoruz. Almanızla bize destek olursanız, öğrenci sayımız artacaktır: "DİN VE BEYİN", "TüRKçE KUR'AN", "KUR’AN KADINI KORUYOR", "İSLÂM'IN ŞARTI SADECE 5 DEĞİL", "OKU! KONULARINA GöRE KUR'AN AYETLERİ" ve "KUR'AN'IN KULU KöLESİ MEVLANA".