Adana ile golsüz berabere kalan Eskişehirspor’un umuda yolculuğu devam ediyor. “Bizim çocuklarımız” direndikçe de bu yolculuk sürecek gibi… öyleyse, hadi gelin, biz de bu yolculuğu torunum Efe’nin gözüyle ((yine  mizansen haline getirip) bir kez daha  köşemize taşıyalım...

           Efe, Afyon ‘da oynanacak Es-Es-Adana maçına gitmeyi çok istiyordu…Okulların ara tatile girmesini de fırsat bilerek konuyu önce babasına açmış; olumsuz yanıt alınca da dedesinden medet ummuş; ama dedesi de: “Bu kışta kıyamette Afyon’a gidilmez Efe…” deyince oldukça üzülmüştü…Oysa, maça gidebilse; hem Afyon’ u görecek, hem de ilk deplasman(!) macerasını yaşayacaktı.

          Dedesine son bir umutla: “Babam hafta sonu görevli olarak il dışına gidecekmiş!.. Maçı televizyondan birlikte izleyelim mi dedeciğim?” diye sorup, “Olur…” yanıtını alınca da Pazar gününün gelmesini iple çekmişti.

          Efe, aslında maçları canlı seyretmeyi daha çok seviyor; havaların ve derslerinin izin verdiği ölçüde de babası ile birlikte stadın yolunu tutuyordu. üstelik annesi geçen yıl soğuk bir havada oynanan G. Birliği maçına gitmesine-sıkı-sıkı giyinmesi koşuluyla-izin bile vermişti. “Belki aynı izni Adana maçına da kopartabilirim” diye düşünmüş ama bu kez de stadyum çökmüş ve maç Afyon’a alınmıştı…     

         Pazar günü dedesi ile televizyon karşısına oturduklarında ilk işi günlerdir kafasını kurcalayan o soruyu sormak oldu: “Dede, nasıl olur da daha yeni yapılan stadyum çöker?”…

         Dedesi önce saatine baktı!.. Maçın başlamasına daha 15-20 dakika olduğunu görünce de başladı anlatmaya; “Benim güzel torunum!.. Ben yeni stadyuma, “Biz Yaptık Oldu” zihniyetinin bir ürünü olarak bakıyorum… Ayrıca, TOKİ’ nin, yani devletin yaptığı ve hala adının bile konmadığı stadımızın çökmesi de sürpriz değil bence…Zira, açılacağı günlerde gerek kamuoyunda, gerekse sosyal medyada eksiklikleri olduğu konuşulmuş, hatta konunun uzmanı kişi ve kurumlarca “Statik Projesinin” yeniden gözden geçirilmesi istenmişti.

          -Yani dedeciğim, stadımız alelacele mi açıldı demek istiyorsun?

         “Hah!.. Tam o dediğinden oldu Efe…  İlgili- Yetkili kişilerin yapılan eleştirilere kulak tıkaması ve bu işten siyasi rant elde etmek isteyenlerin çabaları(!) sonucunda STAD ALELACELE AçILDI...

         İnşallah bir an önce onarılır ve Es-Es de bundan sonraki maçlarını evinde oynar.” 

         - İnşallah Dedeciğim…

                                                                         * * *

       Maç başlayınca dede ile torun kendilerini maçın heyecanına iyice kaptırdılar. Maçın hemen başında Adanalı futbolcunun üç pastan golü kaçırmasına ve son dakikalarda kalecimiz Ekrem’ in müthiş bir kurtarışa imza atarak golü önlemesine çok sevindiler ama Alperen’ in Adana kalesine gönderdiği füzesinin direği yalayarak auta gitmesi ile Mete Kaan’ ın tüm Adana defansını hallaç pamuğu gibi atıp son vuruşları yapamamasına da bir o kadar üzüldüler..

       Maç sonunda alınan 1 puanın iyimi yoksa kötümü olduğunu kestiremeyen Efe, kuşkulu gözlerle dedesine bakarak sordu:

       -Dedeciğim sizce Es-Es düşer mi?...

         Torununun korku dolu bakışlarından gözlerini kaçıran dede, bir an için ne diyeceğini bilemedi. Kelimenin tam anlamıyla kendini ”iki cami arasında kalmış beynamaz ” gibi hissetti… Zira DUYGULARI, Adana maçında gemisini kurtarabilmek için çırpınan 34’ lük kaptan Kıvanç’ ın ve onun komutasındaki 20’ lik gençlerin  verdikleri onur savaşını  kazanıp lige tutunacaklarını söylerken; MANTIĞI, kurtlar sofrasında 7 puanlık farkın kapanmasının hiçte kolay olmadığını kulağına fısıldıyor, kalan maçlarda ortaya çıkabilecek  ( sakatlık-sarı-kırmızı kart cezaları vb gibi ) olumsuzluklar da, beyninin ince kıvrımlarında dolaşan “ACABA.?.” lara dönüşüyordu…  

       DEDE içinden :” Keşke Es-Es Yönetimi  birkaç tecrübeli oyuncuyu takımda bıraksaydı…” diye düşünürken, Efe’ nin:

       -“Ne olur!  Es-Es  küme düşmesin dedeciğim…”

        “Ben Es-Es ‘ i çok seviyorum..”

 Sözleriyle bir kez daha irkildi. Koca adamın gözleri dolmuştu. önce yutkundu, sonra Efe’yi üzmeyecek yanıtı kafasında tasarlamaya çalıştı. Tam çaresizliğe teslim oluyordu ki!.. imdadına, maç sonunda TV mikrofonlarına konuşan Mustafa özer Hocanın sözleri yetişti:

           “LİGDE KALIRSAK, TARİHE BU çOCUKLARIN İSİMLERİNİ ALTIN HARFLERLE YAZMAK GEREK.”