Bilindiği  gibi Eskişehirspor da sıkıntılar devam ediyor.. Maddi sıkıntılara sportif başarısızlık eklenince  Kulüp başkanı Sayın Mustafa AKGöREN’ de kamu oyunun önüne çıkmak zorunda kaldı. Göreve gelirken “Bu Şehrin çocukları” diyerek  desteklediğimiz Es-Es Yönetimini; kulübün ayakta kalması için verdikleri olağanüstü mücadeleden dolayı kutlamak istiyorum.

        Ancak, gelinen son noktada ; Eskişehirspor ‘ un  içinde bulunduğu mali sıkıntıları göz ardı etmeden ve iyi niyetinden asla şüphe etmediğim kulüp başkanımız Sayın Mustafa Akgören ‘ in Kongrede söylediği “YAPICI ELEŞTİRİLERE AçIĞIZ” cümlesinden hareket ederek eleştiri hakkımı kullanmak istiyorum.

        Aşağıda  “Torunum Efe ile” mizansenine dayanan  bu eleştiri yazımı  bulacaksınız.

        Efe  o akşam, ziyarete  geldikleri dedesinin evinden  kendi evlerine dönmemiş ve sokağa çıkma  kısıtlamasının olduğu hafta sonunu dedesi ile birlikte  geçirmek istemişti. Zira, Cumartesi günü   Es-Es –Menemen maçı vardı ve Efe dedesi ile  iyi anlaşıyor ; Onunla  birlikte  maç seyretmeye bayılıyordu. üstelik bu haftaki maçtan önce  basın toplantısı  yapılacaktı ve Efe , dedesinin Es-Es başkanının konuşmalarına getireceği yorumları çok merak ediyordu.

       Ertesi günü televizyonun karşısına geçtiklerinde basın toplantısı başlamak üzereydi. Başkan , sözlerine  Es-Es’ e destek veren kişi  ve kurumlara teşekkür ederek başlamıştı; “ 13 ay önce aldığımız bayrağı hep dik tutmaya çalıştık. Görev süremiz boyunca da, bu kulübü yaşatmak için  var gücümüzle mücadeleye  devam edeceğiz” derken sesi hafiften titriyordu. Belli ki tam 27 haftadır kazanamayan takımın başkanı olarak kamu oyunun önüne çıkmak onu epeyce germişti. Bir de  alınan bu başarısız sonuçlara  hafta içi Rize ile oynanan  maçta  yaşanan forma rezaleti  eklenince!...

         Başkan bir takım rakamlar verip sonrasında da; “bugüne kadar Es-Es ‘ in 23 Milyonluk borcunu kapattık ; yıl sonuna kadar da yaklaşık 35 milyonluk bir borcu kapatmış  olacağız “.. deyince  Efe ayağa kalktı!...Bir yandan alkışlıyor bir yandan da  “Bravo Başkan ..! Yaşasın , yaşasın… “ diyerek seviniyordu. Dede, sevinen torununa baktı ve gülümsemekle yetindi.  Zira, ödendiği söylenen paranın sadece kur farkından doğan  paranın bir kısmı  olduğunu  anlamıştı.

         Es-Es Başkanı bir ara bazı çizimleri  kameralara tutarak” Tesislerin yanındaki  alt yapı binasını yıkıp yerine halı saha ve kafeterya inşa edeceğiz. Böylece Es-Es ‘ e cüzi de olsa gelir sağlayacağız. Bunlar da projesi.” deyince Efe  kendi kendine:” hasta komaya girmiş bunlar odanın tül perdesini değiştirmenin peşinde.” diye mırıldandı…Sonra da meraklı gözlerle dedesine sordu: ”Dedeciğim sizin hazırladığınız bir KUMBARA PROJESİ vardı…Sahi o ne oldu?”…Yaşlı adam önce yutkundu, gözlerini tavana dikerek birkaç dakika suskun kaldıktan  sonra başladı anlatmaya: Bizim projemiz Es-Es’ e can suyu verebilecek , alt yapısı sağlam bir projeydi.2828 sayılı yasa çerçevesinde yürütülecekti ve  uzun vadeliydi( En az 1 yıllık). Büyük emek verilerek hazırlanan projemiz,   Eskişehirspor kulübü dışındaki bir dernek(Es-Es Der)tarafından  hazırlandığı gerekçesiyle Valilik Makamından  onay alamadı. İşin acı  olan tarafı  bu güne kadar Es-Es yönetimlerinden  ( bu yönetim dahil) projemizi merak edip   kapımızı çalan olmadı  evlat!..”

         Basın toplantısı devam ediyordu; Başkan elini yine önündeki dosyaya attı ve içinden  2-3 araç fotoğrafı çıkartıp basın mensuplarına sallarken  ağzından da “Kulübün araçlarını  çöpten topluyoruz  arkadaşlar. Bu cip, bu kamyonet…” cümleleri dökülünce, bu kez sakin sakin yerinde oturan dede fırladı ayağa ”Devr-i sabık yok ..! Devr-i sabık Yok..!  O defterler kapansın artık, Bu kulübü daha fazla yıpratmayın ” diyerek yerine oturdu.  Meraklı gözlerle kendisini izleyen ve   kendisine ”Ne oldu Dedeciğim ? Niçin kızdın?  sorularını soran Efe ‘ ye de, eliyle  “Boş ver” işareti yaparak yanıt verdi…Aslında  yaşlı adam; Başkanın, geçmişte görev yapan  “Bazılarına” tahsis edilen ve o şahsiyetler tarafından gönül eğlendirme işlerinde kullanılan cipten bahsedeceğini ve geçmiş yönetimlere yükleneceğini  anlamış ;  ani refleksle de  buna tepki vermişti. Neyse ki Başkan da konuyu fazla uzatmadan bitirdi. Uzatsaydı, belki de   toplantı sonrasında “Yahu başkanım, geçmiş yönetimlerde sen de bulundun. O günlerde gündeme getirmediğin konuları niye bu güne taşıyorsun?. Hem bunların tartışılması gereken yer  Genel Kurul” şeklinde akıllara geliveren sorulara muhatap olacaktı.

        Başkan parasal konulara girince Efe ‘nin  canı sıkıldı ve  bahçeye indi..10-15 dakika sonra geri döndüğünde başkan da sözlerini bitirmek üzereydi;” Arkadaşlar  inanın sportif başarısızlığa en az sizler, taraftarlarımız ve camiamız kadar  biz yöneticiler de çok üzülüyoruz ama takımız bu; çocukların elinden gelen bu .Transferi açmamız zor gözüküyor, bu konuda elimizden gelen çabayı göstermek istiyoruz” .

       Başkanın son sözlerini duyan Efe  televizyonun  karşına  geçip elini sallatarak adeta başkana seslendi:

       “Ooo..Transferi açmak için uğraşacakmış.. Şunun şurasında transfer dönemine kaç gün kaldı ki..! Onlarca imzayı  almak için en az iki ay öncesinden çalışmaya başlamalıydın Başkan!”

         Sonrasında  dedesine dönerek son cümlesini söyledi:

        “ Dedeciğim Yönetim  başarısızlığa niye üzülüyor ki;

        Yoksa ,BU TAKIMI ONLAR KURMADI MI?...”