9...Hüseyin BÜDÜŞ (DİYALEKTİK BAKIŞ) Huseyinbudu

9...Hüseyin BÜDÜŞ (DİYALEKTİK BAKIŞ) Huseyinbudu

ASGARİ ÜCRET AZAMİ SEFALET

Dünya nüfusunun çoğunluğunu oluşturan emekçi kitlelerin tarih boyunca neden ve nasıl düşük ücretli çalışmaya mahkum edildiğini,bu sömürünün tarihsel gelişimine kısaca değinerek yazımıza başlayalım., ‘’İnsanlık tarihi, sınıf mücadeleleri tarihidir.’’ cümlesiyle Karl Marx, insanlık tarihiboyunca yaşanan toplumsal olaylar ve dönüşümlerin altında ekonomik etkiler ve uzlaşmazlıkların olduğunu iddia etmiş, bu minvalde ’’Tarihsel Materyalizm’i’’ doğayı ve dünyayı anlamanın, bununla birlikte toplumsal yaşamıve tarihi incelemenin bilimsel biryöntemi olarak insanlığa sunmuştur. Avrupa’da Feodalizm’in (toprak ağalığı) tasviyesiyle birlikte, iktidar bu kez sermaye sınıfının, yani Burjuvazi’nin eline geçmiştir. Artık işçinin ve köylünün yeni ağası; üretim araçlarının (fabrikalar, kaynaklar) özel mülkiyetinielinde bulunduran egemen sınıfburjuvazidir. Bugünkü mevcut sistem yani Kapitalizm; üretim araçlarını (fabrikalar, kaynaklar) ve iktidarı elinegeçiren egemen sınıfın, devlet mekanizmasını diğer sınıf üzerinde baskı aracı olarak kullandığı, bu yolla halkın emeğini ve kamu kaynaklarını sömürdüğü, kendi uzlaşmaz çelişkilerini içinde barındıran sınıflı toplum biçimidir. Sermaye sınıfı sürekli büyüme vekârlılığını artırmaya yöneldikçe, emekçiler üzerindekiekonomik baskıda giderek şiddetleniyor. İşçinin emeğiyle yaratılan değerden (kazançtan) işçi kendi emeğinin karşılığınıalamıyor. İşçilerin sosyal veekonomik haklarını savunmak ve işçileri sınıf bilinciyle iktidara taşımakamacıyla kurulmuş işçi örgütlerive sendikalar ise sisteme tamamen boyun eğmiş, teslim olmuş durumda. Toplumun çoğunluğunu oluşturan emekçi kitleler, bu sistemin kendileri için uygungördüğü düşük yaşam standartlarında yaşayabilmek için bile, zamanlarının yarısını fabrikalarda,tarlada, madende vb. iş kollarında çalışarak tüketiyorlar. Karşılığında aldıkları düşük ücret ileyemek, barınma ve diğer zaruri ihtiyaçlarını zar-zor karşılayabiliyorlar.Bunun yanı sıra,İnsanın zihinsel ve ruhsalgelişimi için gerekli her türlü sosyal ve kültürel yaşamdan yoksunolan emekçiler, darbir alanda, sınırlı imkanlarla yaşamaya mahkum ediliyorlar. Anarko sendikalizmin egemenolduğu ve işçi sınıfının gücünün bölündüğü bir ortamda, sarı sendika kıskacından kurtulup, işçileri ortak kaygılar zemininde toplayacak sınıf sendikası oluşamamaktadır. Gündelik haklarını bile aramakta zorlanan işçi sınıfının, yoğunsömürüye karşı Kapitalizm’in mezar kazıcısı olma özelliğini hissettirecek örgütsel yapılanmaya ihtiyacı olduğu gerçeği günümüzünen can alıcı sorunudur.Geçen hafta açıklanan asgari ücret görüşmelerinde işçi lehine bir sonuç çıkmadı, çıkmayacak. Ekonomimiz ekmekten, elektronik eşyaya, kağıttan, kumaşavarana dek ithalata bağımlı olduğundan, insanların alım gücüdolar kuruna endeksli değişiyor. 2021 yılı ocak ayında 380 dolara tekabül eden asgari ücret, 2022yılı için şimdilik 270 dolarseviyesinde kaldı. Türkiye ekonomisi her yıl belirli bir oranda büyürken, emeğin payıda aynışekilde azalıyor. Gelir dağılımındaki eşitsizlik, emeğiyle çalışan ve üreten kesimi daha fazla yoksulluğamaruz bırakıyor. Nitekim, işcilerin yaşam koşullarının iyileşmesi Kapitalist sistemin doğasına aykırıdır. Dolayısıyla belirlenen asgari ücret miktarı hiç bir anlam ifade etmemektedir. Bu sıkışmışlıktan ve baskıdan kurtulabilmek mümkün mü? Elbette mümkün. İşçi sınıfı önderliğinde, toplumun ezilen ve sömürülen tüm kesimleri, doğrudan kapitalizmin varlığına karşı toplumsal / politik /ekonomik örgütlenme geliştirir, yeni bir ekonomik / toplumsal sistem kurmayıamaçlar ve bu yönde Burjuva özel mülkiyetine karşı mücadeleyi geliştirirse; eşit ve adil bir düzen kurmak ancak o zaman mümkün olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9...Hüseyin BÜDÜŞ (DİYALEKTİK BAKIŞ) Huseyinbudu Arşivi