30 Ağustos 1922…Büyük Zafere ulaşılan tarih…
Ulaşmak elbette ki kolay olmadı.
19 Mayıs 1919’da, Samsun’a atılan ilk adımla başlayan büyük bir ulusal kurtuluş mücadelesi var.
“7 düvele karşı” verildi.
Mücadele edilen yalnızca onlarla sınırlı değil… Onların yanı sıra bir de yurduna ihanet eden işbirlikçiler var.
Düşman cephesi alabildiğine kalabalık… Aynı zamanda da oldukça güçlü…
O güçlü cephenin karşısına çıkan ise yokluklar içerisinde kıvranan bir ulus…
Güçlü bir düzenli ordusu yok.
Savaş için gereken silah ve malzeme son derece kısıtlı…
Maddi durum da içler acısı…
Bu durumda olan bir ulusun “7 düvele karşı” mücadeleyi göze alması çok kolay değil…
Daha öncesinde benzeri bir örnek de yok zaten…
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, kağıt üzerinde kazanılması olanaksız mücadeleyi göze aldı.
Yokluklar içerisinde kıvranan ulusu da inandırdı.
Ve büyük mücadele başladı.
Yurt sevgisi ve zafere inanç ile sürdürüldü.
Kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle top yekun bir mücadele yürütüldü.
Sayısız destan yazıldı.
Sonunda İzmir’de büyük zafere ulaşıldı.
O tarihten bu yana geçen süre 100 yıl… Koca bir asır…
Bugün o Büyük Zaferi kazanan ulus olmanın gururunu yaşıyoruz.
Gurur duymak en doğal hakkımız.
Ancak gurur duyarken düşünmek de gerek…
Canla başla mücadele ederek, yokluklar içerisinde destanlar yazarak büyük zaferi kazananların emanetine gerektiği gibi sahip çıkabildik mi?
Onların kurtardığı yurdun değerini bilebildik mi?
Kurdukları Cumhuriyet’e ve armağan ettikleri demokrasiye gerektiği kadar sahip çıkabildik mi?
Soruların yanıtı keşke olumlu olsa…
Keşke, “7 düvele karşı” mücadele verilerek kurtarılan yurdun değerini bildik diyebilsek… Keşke kurulun Cumhuriyet’in değerlerine sahip çıkabildik, armağan edilen demokrasiyi koruyup geliştirebildik diyebilsek…
Ne yazık ki, diyemiyoruz…
Ülkenin hali ortada…
Emanetleri koruyamadık…
Ama iş işten geçmiş değil…
Yapılabilecek daha çok şey var.
İşimiz kolay değil… Çok zor…
Ancak, 100 yıl önce zorlu mücadeleyi zaferle sonuçlandıran kahramanlarınki kadar da zor değil…
Onların başardığını biz de başarırız…