6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

ÇANAKKALE RUHU

Tarihin önemli dönüm noktalarını bütün ayrıntılarıyla güncelleştirmeden bugünü anlamak ve yarını yönlendirmek mümkün değildir. Anadolu insanının yakın tarihindeki önemli dönüm noktalarından biri de Çanakkale Savaşı'dır. Bu savaşta elde edilen muhteşem zaferin tarihimizde çok özel ve önemli bir yeri vardır.
Bu zafer, kahraman ecdadımızın dünyaya parmak ısırtan bir iman ve kahramanlık destanıdır. Milletimizin iman ve azminin metanet ve gücünün vatan sevgisinin açık bir göstergesidir.
Ecdadımız bu savaşta gösterdiği kahramanlıkla tek vücut haline gelmiş bir milletin, vatanı istifa (ele eçirmek) isteyen düşmana karşı bağımsızlığını, onurunu ve bayrağını korumak için neler yapabileceğini bütün dünyaya göstermiştir. Çanakkale Savaşı aradan 101 yıl geçmesine rağmen hala tazeliğini korumaktadır. Hemen hemen her üç evden biri Çanakkale'ye evladını göndermiş, nice yiğitler bu savaşta şehit yada gazi olmuş. Analar evlatsız, kadınlar dul, çocuklar yetim kalmıştır. Nice sevdalılar da kavuşmak mahşere kaldı diyerek sevdalarını yüreklerinin derinliklerine gömmüşlerdir.
Çanakkale Zaferi yokluk ve yoksulluk dönemimizin başarısıdır. Maddi ve siyasi açıdan devletin tıkandığı bir dönemde meydana gelmiştir. Maddi imkanların neredeyse tabana vurduğu, düşmanların ise çok güçlü bulunduğu bir savaştır. Bu gerçeğe rağmen Çanakkale Savaşı nasıl zaferimizle sonuçlandı? Bu zaferin bir tek doğru izahı vardır. O da Mehmetçiğin imanı ve güçlü bir komutadır. "Ölürsem şehit kalırsam gazi" dedirten iman, askerimizi kahramanlaştırmıştır. Kana, kine ve inanılmaz bir ateş sağanağına rağmen Mehmetçik adının ilham ettiği imanı hiç unutmamış bir gül bahçesine girercesine ölüme, şehadede koşmuştur. Yine bu imandır ki fedakarlığın her türlüsüne açlığa, susuzluğa yara bere ile yaşamaya sabırla katlanmış yılmamış yıkılmamıştır.
Mehmetçiği ayakta tutan güç, düşmanlarını şaşkına çevirmiştir. Zira böylesi bir direnci onlar değil düşünmek, hayal bile edememişlerdi. Düşman cephenin her ihtimalini hesaba katmıştı ama bu imanın kahramanlaştırma derecesini bilememişti. Mehmetçik hastaya, yaralıya, silahsıza, teslim olana ateş etmiyor esire misafir muamelesi yapıyordu. İmanından kaynaklanan merhameti öyle çoşkundu ki onu 'tek dişi kalmış medeniyetin' acımasızlığı bile söndüremedi. (Vakkasoğlu, Vehbi, Bir Destandır Çanakkale, Nesil Yay. İst. 2002, Sh:11)

İnsanca savaştılar:
Çanakkale Savaşları dünya tarihine geçen en kanlı savaşlardan biri olduğu kadar Türk askerinin savaş sırasındaki centilmenliğinide ön plana çıkaran ilginç bir insanlık dramı oldu. Çanakkale'de üsteğmen olarak savaşa katılan 8.5 ay süren savaştan sağ olarak kurtulduktan sonra 1967 yılında Avustralya Genel Valisi olan Lord Casey, kaleme aldığı anılarında Çanakkale Conkbayırı cephesinde göğüs göğüse savaş olurken Türk askerinin yaralı bir İngiliz subayını kucağına alarak tedavisi için siperlerin arkasına götürdüğünü gözleriyle tanık olduğunu anlatarak "Mehmetçiğin mertliği, vatan ve insan sevgisi, bütün insanlığın örnek alacağı bir haslettir" diyerek bu olayı bütün dünyaya duyurdu.
Bu savaş sadece bir savaş değildir. Bu savaş pek çok yönüyle aynı zamanda bir kahramanlık destanıdır. Bu büyük savaşın yaşandığı günlerde gençliğimiz ve geleceğimize ışık tutacak kıymette Çanakkale Ruhunu yansıtan son derece önemli hadiseler de meydana gelmiştir. Bir çok hadiselerden birini arzedeyim:
"Sağ kolumu kaybettim ama sol kolum var"
Seddülbahir ve Conkbayırı'nın büyük kahramanlarından biri de Bombacı Mehmet Çavuş'tu. Bu kahraman Anadolu çocuğu İngilizlerin siperlerimize fırlattığı el bombalarını korkusuzca hemen yakalar, karşı tarafa fırlatır ve zakarını kendilerine dokundururdu. İngilizler bunu anlamış olacaklar ki bombaları bir kaç sayı saydıktan sonra fırlatarak Mehmet Çavuşun iadesini önlemeye çalışmışlardır. İşte böyle bir bomba Mehmet Çavuşun elinde patlayarak elinin sağ bileğinden kopmasına sebep olmuştu. Bu yiğit delikanlı vazife şuuruyla hastaneden tabur komutanına yazdığı mektupda şöyle diyor;
"Sağ kolumu kaybettim zararı yok sol kolum var. Onunla da pekala iş görebilirim. Beni müteessir eden ve yine kıtama iltihak edip düşmanla çarpışmama mani olan şey yaramın henüz kapanmamış olmasıdır. Hastaneden kurtularak halen harbe iştirak edemediğim için beni mazur görünüz, affediniz muhterem kumandanım..."
Düşmanlarımız Çanakkale'den askeri olarak geçememiştir. Ancak o günden sonra düşmanlarımızın asıl hedefi milletimizi ayakta tutan manevi değerlerini ortadan kaldırmak, gençliğimizi Çanakkale ruhundan uzaklaştırmak olmuştur.
Çanakkale Zaferinin 101.yıldönümünde bütün şehitlerimize Allah'dan rahmet ve mağfiret diliyor, aziz milletimize savaşsız huzurlu günler niyaz ediyorum.
Hoşçakalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA) Arşivi