Böyle yenilgi olmaz. İki farklı öne geçtiğin maçta üstelik rakibin bir kişide eksik kalmışken, darmadağın olup dört gol yiyorsan, vallahi de olmaz, billahi de olmaz. Hatta öyle ki bu yenilginin bahanesi de olmaz. Neyi bahane edeceksin ki? Sahayı mı, havayı mı, hakemi mi?
Ertuğrul Hoca için kötü bir maçtı. Oyunu okuyamadı. Müdahaleleri, yaptığı değişiklikler tek kelime ile berbattı. Zaten o da mağlubiyetin tek sorumlusu benim diyerek özür diledi. Evet, Ertuğrul Sağlam'ın bu yenilgide katkısı çok fazla... Ama sadece onu suçlamakla, eleştirmekle iş bitmiyor. Bazı şeylerin yolunda gitmediği o kadar belli ki. Ertuğrul Hocanın suratına bakan anlar bunu. Mutsuz, keyifsiz, yorgun bir hali var. İki üç haftadan beri bu böyle devam ediyor. Hâlbuki Ertuğrul Hocanın işini ne kadar severek yaptığını, kulübe birçok kişiden daha fazla sahip çıktığını hepimiz biliyoruz. Mesaisini Eskişehirspor için harcayan, olumsuzlukları sorun etmeyen, elindeki ile yetinmesini bilen biriydi. Peki, ne oldu da Hocanın morali bozuldu, keyfi kaçtı. Sorunun para ile ilgili olduğunu sanmıyorum. Parasızlık bu kulübün kaderi ve bunu en iyi bilenlerden birisi de kendisi. O yüzden başka bir şeyin Hocayı rahatsız ettiğini düşünenlerdenim. Birçok kişi bize ne Hocanın ruh halinden, bize ne moralinden diyebilir. Maalesef böyle olmuyor işte. Aile de babanın, okulda öğretmenin, iş hayatında patronun durumu neyse, futbol takımında Teknik Direktörün önemi aynıdır. Ertuğrul Hocanın bir rahatsızlığı var. Belki yönetimde yapılan görev değişikliklerinden rahatsız olmuştur, belki de hala uzatılmayan sözleşmesinden. Biz bilemeyiz ama Mesut Başkan'ın bu işe el koyup bir an önce çözüme kavuşturması gerekiyor. Çünkü Hocanın kafası rahatlamadan, morali iyileşmeden, takımın performansı düzelecek gibi görünmüyor.
Bugün Türkiye Kupasında Kırıkhan spor ile maçımız var. Maalesef gerekli önemin verilmemesi yüzünden Kupa eski önemini ve prestijini kaybetti. Geçen sezon Türkiye Kupasında final oynadık ama kupa maçlarının, lig mücadelesini olumsuz etkilediğini de gördük. O zaman ligde rahattık, kendi sahamızdaki yenilgiler de bile kimsenin sesi soluğu çıkmadı. Ama bu sezon durum farklı... Ligin Eskişehirspor için zor geçeceği belli oldu. Kupa maçları yüzünden ligde kayıp yaşamaya kimsenin tahammülü olamaz. Yani, Balıkesir maçını kazanamadıktan sonra Kırıkhan'ı yenip kupada tur atlamışsın hiçbir değeri olmuyor. Mersin maçından gerekli dersleri çıkarıp, Pazartesi akşamı ne yapıp edip, Balıkesir'i yenmek zorundayız. Doğruyu söylemek gerekirse başka bir seçeneğimizde yok.
Eskişehirlilerin, Eskişehirspor camiasının ve tüm İstikbal Gazetesi okurlarının 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutlarım.