ETKİLİYOR...


Etkiliyor.


Kederini sözlerle değil de sessizliğinde anlatan insanlar…


Sözcüklerin bazen anlamını yitirdiğini fark ettiriyor.


Etkiliyor.


Kendini överek değil de yaptığı işlerle kanıtlayan insanlar…


Kendini kendine kanıtlamanın ihtiyacına girildiği an çirkinleştiriyor yapılan, yapıldığını iddia edilen her şeyi…


Etkiliyor.


Suskun bakışlar…


Susuşların büyük çığlıklara gebe olduğunu hissettiriyor.


Ayırıyor insanı insandan, özel kılıyor.


Etkiliyor.


‘Anlayış’  taşıyan insanlar…


Seni her hatana, hatasızlığına rağmen kabul edeceğinin özgürlüğünde rahat kılıyor.   


Etkiliyor.


Uzakta duran, uzakta kalan ama ‘güven’ kokan insanlar…


Bazen mesafelerle de sevilebileceğini gösteriyor.


Etkiliyor.


Yaşadığı her türlü zorluğa rağmen isyan etmeyen insanlar…


İsyan ettiği an yıkılacağının bilincinde daha dik durmanın nasıl da mücadele örneği olduğunu kanıtlıyor.


Etkiliyor.


Seni ‘senden’ daha iyi tanıyan insanlar…


Ağzından çıkan tek bir kelimeyle ciğerini bildiğinin huzurunda gevşetiyor.


Etkiliyor.


Sözcükleri ‘zorbaca’ kullanan, ‘sündüren’ insanlar…


Mesafe koyduruyor, uzaklaştırıyor.


Etkiliyor.


Acımasızca yargılayan insanlar…


Yargıladığı yerden yargılanacağının inancıyla mesafe koyduruyor.


Etkiliyor.


Bencil insanlar…


Sadece kendini düşünen insanın ‘kendine’ bile faydası olmayacağını yaşam muhakkak gösteriyor.


Etkiliyor.


Yaşadığı her şey için ‘suçlu’ arayanlar insanlar…  


Yaptıklarının arkasında duramayacak kadar zayıf olduğunu, korkaklığını ortaya koyuyor.


Etkiliyor.


Samimiyetten uzak yazılan kelimeler…


Satır aralarındaki samimiyetsizliği gören okuyucuyu kaçırıyor.


Etkiliyor.


Her zaman haklı olan, olduğunu varsayan insanlar…


Bazen ‘haksız’ olmanın da ruha iyi gelebileceğinin farkında olmayışının cahilliğiyle uzaklaştırıyor.


Etkiliyor.


Her şeyi çok bildiğini, bilmek zorunda olduğunu kanıtlamaya çalışan insanlar…


Bazen ‘bilmiyorum’ demenin de bir özgüven göstergesi olduğunu unutuyor özgüvenden yoksun olanlar…


Etkiliyor.


Kendini güçlü göstermek için ‘gücün’ yanında saf tutmaya çalışan insanlar…


Güldürüyor.


Kimsenin savunamadığını  ‘tek başına haykırmanın’ nasıl da büyük bir cesaret olduğunu unutuyor.


çünkü bilmiyor bu kişiler gerçek ‘güç’ nedir?


Gücün inandıklarının peşinden gitmek olduğunu, savunduklarına tek başına bile sahip çıkılabileceğini bilmiyor.


Kalabalıkların yanında yer almanın ‘milyonları’ etkileyeceğini zannediyor.


Etkilemeye çalışmanın ‘etkisizliğinde’ bir de bakıyor ki…


Yok, olup gidiyor…


Tam da bahsettiğim bu insanlar…


 


 


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özge Zaim Arşivi