Büyük Atatürk’ü tarif etmeye hangi söz yeter ki, O’nu buradan anlatmaya çalışalım…

Hangi köşe yazısı, hangi makale, hangi kitap, hangi kütüphane yeter O’nu yazmak için?

Yetmiyor da zaten…

Ardından binlerce yazı, kitap kaleme alındı da, yine dolmuyor fikirleri hiçbir yere.

öylesine büyük bir emanet ki bıraktığı;

“Sadece bizim toplumumuza değil, tüm dünya halklarına bir ışık hepsi”

+++

Atatürk’ü elbette okuyacağız…

Hem de daha çok okuyacağız ve okutuyacağız.

Gelecek kuşaklara O’nun ilkelerini aktarabilmek için vargücümüzle çalışacağız.

Bundan sonra gelecek olanlar da Atatürk’ü okuyup, dinleyip hayat prensiplerine sahip olacak.

Ancak bazı şeyler var ki, okumudan bile öğrenilebiliyor.

+++

Tam da okumudan öğrendiğimiz bir vakitteyiz!

Nasıl mı?

Tüm dünyada olup bitenlere bir göz atın.

“Aklını kiraya verenlerin” halklara nasıl bir yaşam sunduğuna bir göz atın.

Arap Yarımadasından başlayın bu işe.

Ortadoğu’ya gelin sonra.

Uzak Asya’lara, diğer ırak coğrafyalara uğramadan etmeyin.

ülkelerinin zenginliklerini emperyallere satmış,

Ruhlarını onlar için köle etmiş liderleri ve ülkelerini fark edeceksiniz.

+++

Akıldan, ilimden, bilimden uzaklaşanların hallerine bakın.

İradesini üfürükçülere, tarikatlara, şeyhlere, şıhlara teslim etmişlere göz gezdirin.

üretmeden, tüketmeye kalkanların halini görün.

Eline bir avuç tuz alanların peşinden “hıyarım var” diye koşanları görmezden gelmeyin.

Onların yaşadıkları bölgelerin ne hallerde olduğu işte gün gibi ortada…

Her yer kan, her yer gözyaşı, her yer ayrı bir dram, her yer ölüm, huzursuzluk, heryer mutsuzluk dolu.

+++

İşte böylesine günlerin zirvesinde yaşıyoruz.

Terör örgütlerinin dini kisve altında kafa kestiği Ortadoğu’yu yaşıyoruz.

Bebeklerin, kadınların üzerine binlerce ton bombanın umarsızca atıldığı günlerden geçiyoruz.

İnsan canının, sermaye karşısında hiçbir kıymetinin kalmadığı zamanlardan geçiyoruz.

Bir bidon petrol uğruna değil insanın, ülkelerin darmadağın edildiği sistemlerden geçiyoruz.

+++

Ve artık öyle bir noktaya geldik ki;

“İnsanoğlu, tüm bu acılardan, olup bitenlerden artık bıktı, usandı”

Yurtsuzluk yüzünden ne hale gelebileceğini şimdi daha iyi anladı.

İşte o yüzden fark ediyor musunuz?

Sadece ülkemizde değil;

Atatürk, dünyanın pek çok köşesinde daha çok özlemle, daha çok hasretle anılıyor.

önünde daha çok saygıyla eğiliyor herkes.

O’nun ne demek istediğini tam da şu zamanda çok daha iyi anlıyor dünya halkları.

“Bağımsızlık benim karakterimdir” cümlesinin ne kadar anlam taşıdığını daha iyi kavrıyor herkes.

“Egemenlik verilmez, alınır” sözünün değerini çok iyi kavrıyor.

Medeniyetin,

çağdaşlığın,

Sanatın,

Kültürün ne kadar kıymetli olduğuna şu anlarda uyanıyor.

İşte bu yüzden...

Atatürk için öylesine bir hasret çekiyoruz ki, onu bir başka anıyoruz artık.

Farkında mısınız?

Sadece biz değil, tüm dünya ulusları O’nu artık çok daha özlüyor.

Ve şundan eminiz ki, başlayan u uyanış asla bugünde kalmayacak!

O’nun gösterdiği geleceği daha hızlı yürüyeceğiz.

Makamı cennet olsun…