CHP Tepebaşı İlçe Örgütü denetiminde yapılan önseçim iptal edildi.

Olayı ‘’skandal’’ olarak nitelendirmek yanlış olmaz…

Dahası ‘’rezalet’’ tanımlaması bile ‘’çok ağır’’ olmaz…

Partililer daha da ağır tanımlamalar yapıyorlar zaten…

Oluşan öfke büyük… ‘’CHP’liler burunlarından soluyor’’ dense yeridir.

Tüm bunlar boşuna değil…

Doğalında ‘’ağır’’ denilebilecek tanımlamaları yaptıran da partilileri ‘’burunlarından soluyorlar’’ dedirtecek kadar öfkelendiren belli…

Önseçimin iptal nedeni…

‘’Basit bir hata’’ değil…

‘’Suç’’ olarak tanımlanabilecek bir eylem söz konusu…

‘’Çift mühür, çift oy pusulası ve çift zarf kullanılması’’ var.

Önseçim yapılan salonun altında bir ‘’karargah’’ oluşturuluyor… Oy pusulaları işaretlenip zarfa konuluyor… Önceden hazırlanıp zarfa konulmuş oy pusulaları, işleri nedeniyle ‘’emir kulu’’ denilebilecek olan parti üyelerine verilip ‘’sandığa atmaları’’ isteniyor… Dahası ‘’sandık kurulu tarafından verilen gerçek oy pusulası ve zarfların karargaha getirilmesi’’ isteniyor.

İnanılır gibi değil…

Bugüne kadar bir benzeri ne görüldü ne de duyuldu.

Gerçekten partili olan hiç kimse böyle bir işi yapmaz… Yapanlar partili değil zaten…

Tepebaşı Belediyesi’nde her istediklerini yapıyorlar ya… Parti önseçiminde de yaptılar işte…

Orta da ‘’suç’’ olarak tanımlanacak çok şey var.

-‘’Hazırlanıp zarfa konulan oy pusulalarının sandığa atılmasını’’ istemek ‘’üye iradesine doğrudan tahakküm kurmak’’ olur. Bu ‘’saygısızlık’’ ve ‘’onur kırıcı’’ bir yaklaşımdır.

Belediyede çalıştıkları için ‘’emir kulu’’ konumundaki çaresiz insanlara kimse böyle bir davranışta bulunamaz…

Ayıptır, günahtır.

-Partide İl Başkanlığı da yapan hukukçu Yunus Emre Karabulut, olayla ilgili düşüncelerini açıkladı.

Diyor ki;

‘’Seçimlerdeki çifte mühür ve çifte zarf uygulaması sandık kurullarının dışında tertiplenerek, sandığa atılması “Doğrudan Seçimlere Hile Karıştırma Eylemidir”, sandık kurulundakilerin haberi olmadan yapılmış ise bu da görevi ihmal suçunu oluşturur. Bu şartlarda yapılan bir seçimin iptal edilmesi doğrudur."

Eğer yeniden seçim yapılacak ise bu seçimi kesinlikle Tepebaşı İlçe Örgütü yapmamalıdır. Tarafsız ve güvenilir seçim kurulları oluşturulmalıdır.

Yapılan eylem seçimlerin iptaline neden olmuştur. Ancak “basit bir hata” olarak kabul edilemez. Oy kullanan bin beş yüz üyenin ve tüm partili camianın hakkı ve hukuku zarar görmüştür. Buna kimsenin hakkı yoktur.

Ayrıca bu olay parti içinde yaşanmıştır, partinin kendi “iç sorunudur” da diyemeyiz çünkü; bir yerde usulsüzlük varsa hak, hukuk ihlali varsa orada bu hakkı koruyan hukukun da olması doğaldır.

Siyasi Partiler Kanunun 121. maddesi Dernekler Kanunu’na atıf yapmıştır. Dernekler Kanunu’nun 32. maddesi: “… Seçimler ve oylamalar ile oyların sayım ve dökümüne hile karıştıranlar fiileri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılırlar…” hükmü yer almaktadır. Ayrıca TCK’nın görevi ihmal suçu da olayımızda düşünülmelidir.’’

Yunus Emre Karabulut’un söyledikleri böyle…

İtiraz edilecek bir yanı yok.

Dahası ‘’eksik’’ denilebilecek yanları da var.

Olayda ‘’seçime hile karıştırmak’’ dışında ‘’sahte belge hazırlamak’’ da söz konusu…

Söylenecekler oldukça fazla ama daha fazla uzatmaya gerek yok.

Ortada işlenmiş ‘’suçlar’’ var.

‘’Faili meçhul’’ falan değil…

Failleri çok net olarak belli…

O gün salona giden kime sorulsa faillerin kimler olduğunu söyler.

Önseçimden sorumlu olan CHP Tepebaşı İlçe Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri de biliyorlar zaten…

Dahası İl Başkanı Talat Yalaz da biliyor failleri…

Orta da bir suç varsa ve failleri belli ise yapılması gereken de bellidir.

‘’Parti suçu’’ denilebilecek olanlar için parti içi disiplin soruşturması başlatmak, yasalara göre suç oluşturanlar için de Cumhuriyet Savcılığına başvurmak gerekir.

Yapılması gerekenler belli de yapacak kim?

Kim oldukları da belli ama gerekeni yapma niyetleri yok.

Şu ana kadar hiçbir şey yapmadılar.

Ağızlarını açıp tek lafta etmediler.

Öylece bekliyorlar.

‘’Olay unutulur’’ diye mi düşünüyorlar bilemeyiz…

Ancak onlar emin olsunlar ki, bu olay hiç unutulmaz…