Seçim zamanı yaklaştıkça partisine küsen sayısı da artıyor elbet…

Kimisi aday gösterilmediği için, kimisi desteklediği aday gösterilmediği için, kimisi beğenmediği aday yapıldığı için küsüp gidiyor.

Bu dönem küsmeler moda…

Normal de…

Her seçim döneminde yaşanan klişeler.

Son olarak Süleyman Reyhan’ın ani şekilde görevden alınmasıyla AK Parti’nin küstürme konusunda diğer siyasi partilere fark attığını ve bir adım öne geçtiğini düşünüyorum.

Tamam, elbette ki herkesi memnun etmek mümkün değil ama küstürmenin de bir adabı olur be kardeşim?

Bakın nasıl küstürülür ben size hemen anlatayım?

Ben genellikle olaya bodoslama daldığımdan dolayı küstürdüklerimin sayısı epey fazla olduğu için ben ettim siz etmeyin diyerek yazıyorum bu yazıyı…

“Sen kendini ne sanıyorsun” diyerek konuya sakın girmeyin canlarım.

Bakın o zaman küsüyorlar, geri dönüşü olmuyor.

Listem kabarık, size bir gün çıkarayım.

Sonra düşündüğünüzü anında söylemeyin.

Her doğru her yerde söylenilmez.

İçinizden düşünün.

Kendi doğrun oysa bile yüzüne gül, arkasından konuş.

Devir onu gerektiriyor.

O zaman da küserler ama kalıcı olmaz.

İçlerinden küsüyorlar o zaman.

Ben mesela küstüğümde gözlerinin içine bakamıyorum kimsenin.

Gerçi küstüğümü anlayan da yok da olsun.

Küsüyorum işte…

Sonra küserken zaman önemli.

Seçime iki ay kala adam mı küstürülür?

31 Mart gecenin sabahında aç telefonu kime ne söyleyeceksen bağır, çağır.

Küstür.

O zamana kadar sabır…

Teşkilat ve örgüt açısından önemli bunlar.

Ben geçen gıcık olduklarımın listesine baktım, küsme Özge dedim, küsülmez bu dönemde, bu dönem küsme dönemi değil…

Küserken ön plan hazırla…

Zamanı gelince düğmeye bas, küs…

Bakın benim bu zamansızlığım beni nelerden etti de bir ara yazarım size…

Ben yandım siz yanmayın…

O yüzden öğüdümdür size…

Küserken dikkat!

Sistemli, planlı, programlı küsün