Güzel sözler iyi de bir işe yaramıyorlar ki…

Bugün 8 Mart 2023… Dünya Kadınlar Günü…
Açıklamalar arka arkaya sıralanıyor.
Hepsine yer verilse gazetenin sayfaları yetmez.
Sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımların da haddi hesabı yok.
Onların yanı sıra kutlama törenleri düzenlenip nutuklar atılıyor.
Açıklamaların, sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımların ve atılan nutukların içerikleri birbirinden güzel…
Kadınlara yönelik ne övgüler yağdırılıyor…
‘’Kadınlar yere göğe sığdırılamıyor’’ dense olur.
O övgülerle dolu içeriklerin mutluluk yaratması gerekir.
Ne yazık ki, mutlu olamıyor insan…
Yanlış anlaşılmasın, kadına yönelik değerlendirmelerin itiraz edilecek bir yanı yok.
Kadına dair yazılanların, söylenilenlerin hepsi doğru.
‘’Fazlası yok eksiği var’’ bile denilebilir.
Söylemler tamam da ya gerçekler?
Ne yazık ki, çok acı…
Türkiye’nin koşulları ortada…
‘’İnsanca bir yaşam’’ için gerekli olanların çoğu yok.
İnsanı bunaltan faktörler ise saymakla bitirilemeyecek kadar çok.
Yaşamak çok ama çok zor.
Kadın olarak yaşamak ise kat be kat daha fazla zor.
Tüm insanları bunaltan koşulların yanı sıra ‘’kadınlara özgü’’ olan ekstra sorunlar var.
Kadınların yoksunlukları çok fazla…
En önemlisi de can güvenliğinden yoksunlar.
‘’Kadına yönelik şiddet’’ olaylarının ardı arkası kesilmiyor.
Şiddetin cinayet boyutuna ulaştığı olaylar da oldukça fazla…
‘’Kültür ve sanat merkezi çağdaş bir kent’’ olarak tanımlanan Eskişehir’de de durum çok farklı değil…
Ne yazık ki, bu kentte de kadınlar sokak ortasında bile şiddete uğruyorlar, cinayetlere kurban gidiyorlar.
Son bir olay var ki, anımsamak bile insanı ürpertiyor.
Önceki gün iddianamesi hazırlandı.
25 yaşındaki bir genç, işine gitmek için evinden çıktığı anda saldırıya uğradı.
Vücudu bıçakla delik deşik edildi.
Göğsü ve boynu bıçakla kesildi.
Bunlar yetmiyormuş gibi vücudu taşla ezildi.
Kısacası canavarca katledildi.
İnanılır gibi değil…
Bir insan savunmasız bir genç kadına tüm bunları nasıl yapabilir.
Anlık gelişmiş bir olay değil…
Onun için ‘’Cinnet geçirmiştir’’ falan denilemez…
Bu başka bir şey…
İnsanın tüylerini ürpertiyor.
Bu, ilk olay değil…
Keşke son olay olsa…
Ne yazık ki, öyle olacağa benzemiyor.
Kadınlara yönelik şiddet devam edecek, kadınlar yine cinayet kurbanı olacak.
Olacak olan bu ne yazık ki…
Önlenemez değil… Elbette ki, önlenebilir.
Bu konuda herkese büyük görev düşüyor.
Ancak asıl görev sahibi olan iktidar.
Yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor.
‘’Yapılacak’’ da deniliyor.
Ancak bir türlü denilen yapılmıyor.
Gerekli olanlar yapılmadığı gibi hiç yapılmaması gereken işler yapılıyor.
Bu konudaki örnekler oldukça fazla… En önemlilerinden birisi de İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesi…
Evet… Bugün 8 Mart… Kadınların Günü…
Birbirinden güzel sözlere muhatap oluyorlar…
O sözler güzel de bir işe yaradıkları yok…
Keşke o güzel sözleri söyleyen bazıları üzerlerine düşeni de yapsalar. O zaman söyledikleri de anlam kazanır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Vedat Alp Arşivi