Rasülüllah Efendimiz kırk yaşında bir Ramazan ayının 27.gecesi Nur Dağı'ndaki Hira mağarasında Hak Tealaya tefekkür yoluyla ibadet ederken bir melek gür sesiyle O'na 'Oku!' diyordu. Efendimiz de "ben okuma bilmem" diye cevap vermişti. Melek onu tutup baştan aşağı kadar sıktı. Ve bırakarak yine 'oku!' dedi. Efendimiz aynı cevabı verdi.
-Ben okuma bilmem.
Melek onu tekrar aynı şekilde sıktı. Ve yine 'oku' dedi bu üçüncü emir karşısında Hz.Muhammed titrek bir sesle yalvarır gibi;
- Neyi okuyayım? dedi. O zaman melek Maveradan gelen seslerin en tatlı ahengiyle şu mealdeki beş ayeti okudu.
"Halk eden Rabbinin ismiyle oku. O insanı kandan halk etti. Oku, O çok kerim olan Rabbinin hakkı için ki insanlara bilmediğini kalemle öğretti.
Hz.Peygamberimiz bunları dinledi ve onlar kalbine nakşolundu. Melek bunları okuduktan sonra kayboldu. Efendimizde hızlıca evine döndü eşi Hatice'ye;
- Beni örtün beni örtün, dedi Derin bir uykuya daldı. Uyandıktan sonra başından geçenleri eşi Hatice'ye anlattı.
- Bana ne oluyor bilmem.
Hz.Hatice sadık ve emin eşinin yaşadığı ruh halini anlar gibi oldu. Hiç korkmadı ve O'na; Müjdeler olsun sebat et, Allah'a yemin ederim ki sen bu ümmetin peygamberi olacaksın, dedi. Hz.eşinin bu fevkalede olayı karşısındaki bilgi edinmek üzere rivayete göre yalnız olarak akrabasından o devrin okumuş bilgili biri olan Varaka b. Nevfel'e koştu. Varaka Tevrat ve İncil okuyordu. Hatice eşinin başından geçenleri ona anlatınca;
-Kuddüs, Kuddüs! Nefsimi elinde tutan Allah aşkına söylerim ki eğer iş bu söylediğin gibi ise Ya Hatice Ona Hz.Musa'ya gelen Namus-u Ekber,büyük Melek gelmiştir" dedi.
Hz.Hatice dönerek evine geldi. Varaka'nın söylediklerini eşine anlattı. İşte böylece Hz.Muhammed'e son peygamberlik görevi verilmiş oldu.
Artık vazife başlıyordu. Bir müddet sonra Müddessir Suresi'nin ilk ayetleri nazil oldu. Hz.Allah (cc) Rasülüne, "Kalk insanlara tuttukları yolun kötü olduğunu anlat. Rabbini ulu tanı ve yücelt" buyurdu. (Sure Müddessir Ayet 1-5)
İlk müslüman olanlar: Eşi Hatice, Hz.Ali, Hz.Zeyd ve Ebubekir'dir (r.a.e.) İlk müslümanlar üç sene gizli ibadet ettiler. Hz.Peygamberimiz ilk açık davette akrabalarını evine ziyafete davet etti. Yemekten sonra sohbet başlamıştı. Efendimiz Cenab-ı Hak'tan aldığı emir üzere yakın akrabaları Allah'a ibadete davet etmeye başladı. Amcası Ebu Lehep onun sözünü keserek karşı çıktı cemaatı dağıttı. Hz.Muhammed'in davetine yine Ebu Lehep karşı çıktı. Hakkında Tebbet Suresi indi.
İlk müslümanlar büyük işkencelere maruz kaldılar. Şehit edilenler oldu. Buna rağmen günden güne müslümanlar çoğalıyordu. Mekke devri 13 sene sürmüştü. Son senelerde Müslümanların zaruri ihtiyaçlarına kafirler ambargo koydu. Zon günler yaşanmıştı.
Peygamberliğin onuncu yılında Rasülüllahın hamisi amcası Ebu Talip ve eşi Hz.Hatice birkaç gün arayla vefat etmişlerdi. Efendimiz iki büyük acı ve kederle karşılaştı. Tarihçiler olaya Hüzün Yılı adını verdiler. Mekke'de zor durumda kalan Hz.Peygamber çevre kabilelerden islama destek isteğiyle Efendimiz Taif şehrine gitti. Orada uzaktan akrabaları ardı. Hiçbiri islamı kabul etmedikleri gibi geri dönen Efendimiz ve Zeyd'i taşa tutarak hayatlarının en acı gününe sebep oldular.
Bu zor ve acı günlerin mükafatı Miraç Mucizesi oldu. Hz.Peygamberimiz Kudüs'ten yükselerek yedi kat semaya çıktı. İlahi huzura kabul derecesine mazhar oldu. Bu mucizede Müslümanlara beş vakit namaz farz kılındı. Küffarın ambargosuna tahammül kalmayınca Hz.Allah, Efendimize Müslümanlara Medine-i Münevvereye hicret etmelerini lütfeyledi.
Medine'ye hicretle müslümanlar ilk devletini burada kurdular. Efendimizde O devletin başkanı oldu. Mekkeli müslümanlar varını yoğunu bırakıp dinleri imanları uğruna Medine'ye hicret ettiler. Rasülüllah Efendimizi (a.s) muhacir Mekkelilerle Medinelileri kardeş yaptı. Medinelilere 'yardım edici' anlamına gelen Ensar lakabı verildi.
10 sene süren Medine devrinde birçok savaşlar meydana geldi. Müslümanlar burada toparlanıp vaziyetlerini düzelttiler. Güçlenen İslam devleti çevre devletlere Hz.Peygamberimizin islama davet mektuplarını götürerek dünya hakimiyetinin hareketini başlattılar.
Hicretin sekizinci yılı Mekke'nin fethi nasip oldu. Putlarla dolu olan Kabe putlardan temizlenerek okunan ilk ezan sesiyle Mekke Müslümanların oldu. Hicretin onuncu yılında Rasülü Ekrem Efendimiz Veda Haccını yaptı, bu Haccın Arefe gününde Arafat'ta 124 bin hacıya karşı okuduğu Veda Hutbesinde islam dininin bir özetini anlatarak vazifesinin sona erdiğini işaret ediyordu. Bu haccından 81 veya 82 gün sonra son peygamber Rasülüllah Efendimiz (a.s) altmış üç yaşında ebediyet alemine irtihal ettiler. Ruhu şad makamı Cennet olsun.
Yüce Rabbimiz bizlere ona gerçek ümmet olmayı ve şefaatine nail olmayı nasip eylesin. Ne mutlu onu sevenlere ve onu peygamber kabul edip iman edenlere.