İKİ BAŞÖĞRETMEN: Hz. Muhammed ve Atatürk-3

 


İki Başöğretmen konusuna devam ediyorum



  • Gök ve yeryüzünün araştırılıp imana ulaşılması veya olan imanın böylece daha da kuvvetlendirilmesi istendi (Fussilet-53)

  • Herhangi bir vahiy kitabı veya Kur'an'ı meslek kitabı edinmek ve tebliğinden ücret almak engellendi (Kalem-46)

  • önceki vahiy kitapları gibi Kur'an'ın da ana dilde ve anlayarak okunması şart koşuldu (En’am-127)

  • Oruç, Namaz (Tadarrulu - vücudu gittikçe öne eğerek, rüku ve secde ederek dua etmek) ve Hac uygulamaları farz kılındı (A’raf-55, Bakara-185, Hac-27)

  • Ataların görüşlerini akıl süzgecinden geçirmek ve taklit etmemek istendi (Bakara-171)

  • Velinin /gerçek güvenilir dostun öncelikle Allah olduğu vurgulandı. İnsan velinin /dostun ise ancak Kur’an’a uygun sözlerine uyulması istendi (Şura-9, A’raf-3)


Görüldüğü gibi Kur’an aracılığı ile Allah’ın tek dini olan İslâm’n muhkem /değişmez ana kurallarına göre Hz. Muhammed, olağanüstü meşakkatli ve zorlu bir çaba ile çok sayıda devrimsel yeniden yapılanmalar gerçekleştirmiştir. Bu kadar çok sayıda devrimsel değişiklikler gerçekleştirmeyi başarmak, Hz.Muhammed’in normal bir insandan çok farklı ve üstün özelliklere sahip olduğunu göstermektedir. Peygamberin Allah tarafından peygamber görevi için özel olarak yaratılmış ve 40 yaşına kadar farklı sınavlarla hazırlanmış olduğu Kalem-3-4,  A'la-6-8, Kevser-1, Kaf-22, İsra-74, Hicr-87, Hakka-40, Nisa-113 ve Tevbe-128. ayetlerde açıklanmıştır.


Kur’an ile başlayan devrimsel yapılanmalar, Hz. Muhammed’in vefatı ile yavaş yavaş görmezden gelinip yeniden eski uygulamalara dönüldü ve bu dejenerasyon zaman zaman görevli olarak gönderilen Hallac-ı Mansur, Pir sultan Abdal, Celaleddin-i Rumi, Yunus Emre, Hacı Bektaş, Ebu Hanife ve Ahmed Yesevi, son olarak da Atatürk ile düzeltilmeye başlanabildi. Böylece Atatürk sayesinde Kur’an’ın gerçekleştirmiş olduğu, fakat asırlardır rafa kaldırılmış olan şimdiye kadar saymış olduğum devrimsel yapılanmalar yeniden yürürlüğe konmağa başlandı.


Hz. Muhammed’in bir Peygamber ve Başöğretmen olarak gerçekleştirmiş olduğu bu yenilikler /devrimler konusunda bilgisi olan Atatürk de, bu temelde başlıca şu yenilikleri /devrimleri gerçekleştirdi:



  • Anadolu’da yaşayan toplumun çoğunluğunun ana dili olan Türkçe’yi konuşulduğu şekilde en iyi açıklayan harflerle öğrenmeleri için Harf devrimini gerçekleştirdi

  • “Dünya’da her şey için, Medeniyet için, Hayat için, Başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. Hayatta en hakiki mürşid ilimdir, fendir. İlim ve fenden başka mürşid aramak Gaflettir, Dalalettir, Cehalettir.” “Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse, bilimi seçin” (‘Alak-1). Bu paralelde bilim ve sanata önem verdi ve zamanında İstanbul üniversitesi açıldı, Yüksek Maden ve Mühendis Mektebi açıldı, İlahiyat Fakültesi ve İmam Hatip Okulları açıldı, Yüksek Mühendis Mektebi açıldı, Balıkçılık Mektebi açıldı, Yüksek Ziraat Enstitüsü kuruldu, Maden Tetkik Arama Enstitüsü kuruldu, Dil-Tarih Coğrafya Fakültesi açıldı, Türk Tarih Kurumu kuruldu, Müzeler açıldı. Geometri kitabı yazdı ve Türkçe terimler türetti, 

  • “Benim manevi mirasım ilim ve akıldır” prensibini aşıladı. Taakkül-Tefekkü-Tezekkür önerilerini uyguladı  ve taklidi red etti (Bakara-170)

  • İnsanların konuştukları ana dillerini yazı ile ifade etme kolaylığını sağladıktan sonra, asırlardır bilmedikleri ve dolayısıyla anlamadıkları dil olan Arapça Kur’an yerine, anladıkları ana dilleri Türkçe olan Kur’an ile Din denilen muhkem /değişmez ana kuralları öğrenmelerini sağladı (Meryem-97, Taha-113, Cumu’a-5)

  • Altı yüzyıldır insanları kul olarak gören ve “Kullarım” diye hitap eden Padişahlık idaresine son verdi. Böylece de ülkede düşünce özgürlüğünü başlattı (Hud-26, Zumer-2)

  • Padişahlık döneminde borçlar ve kapitülasyonlar nedeniyle kaybolan ülke bağımsızlığını sağladı ve mandacılığı da reddetti

  • Cumhuriyet sistemi denilen idarecilerin halkın oyları ile belirlenmesini başlattı (Fetih-10, Al-i İmran-159) ve şura meclisi olarak TBMM’sini oluşturdu (Bakara-1014)

  • Kur’an’daki müteşabih /zaman ve zemine göre değişken olan hukuk kuralları yerine, oldukça değişmiş Dünya durumuna uygun modern hukuk prensipleri paralelinde kanunları benimsedi (Al-i İmran-7). Ki benimsenen kanun maddelerinin çoğu da zaten Kur’an’daki muhkem /değişmez ana kurallara uygun olmuştur.

  • Her bireyi kanunlar karşısında eşit kılan ve hak edene hak ettiğinin adilce verilmesi demek olan Demokrasi sistemini başlattı (Sad-26)

  • ülke insanının geçimini, dolayısıyla da sadece Allah’ın rızasını öncelemek üzere ve kendi menfaatini düşünmeden Tarımda, sanayide, eğitim ve ekonomide hedefler belirleyip gerçekleştirdi (Leyl-18-21). Maaşı dışında serveti yoktu ve vefat etmeden önce yaptırdığı vasiyet ile bunu evlatlıkları ile İsmet İnönü’nün çocuklarının eğitimine ve Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumuna bağışlamıştı.

  • Kur’an’ın karşı çıkması gibi Din temelli gruplaşmalara karşı çıktı ve hem dine, hem de insanların inançlılığına zarar verdikleri için tekke, zaviye, cemaat ve tarikatlara son verdi (En’am-65, 159)

  • Kadının çalışması, bilim yapması, evlenme kararında söz sahibi kılınması, miras, vasiyet ve her türlü şahitlikte erkekle eşit tutulması, geleneksel kıyafetinin dinselleştirilmesinden kurtarılmasını sağladı (‘Alak-1, 3, Ahzab-37, Bakara-282, Ahzab-26, Nur-31, Nahl-81)

  • Alkolik oluşa ve sarhoş olacak şekilde alkol kullanmaya karşı oldu (Bakara-219)

  • İman etmenin mutlaka Salih amellerle /Allah’ın yarattıklarına fayda sağlayacak faaliyetlerle pekiştirilmesi bilincindeydi ve herkesin böyle davranmasını istedi (Enfal-2-4, Asr-3)

  • Gerek Kur’an’ın muhkem /değişmez ana kurallarını göz önünde bulundurması ve gerekse günlük yaşantısı ile topluma örnek olma prensibini uygulamıştır (Duha-11, Saffat-108). Bu prensibine uygun olmak üzere şu örneklikleri gerçekleştirdi:


o   Tarımı geliştirmek üzere çiftçilere örnek olsun diye çiftlikler kurdurdu


o   Tasarrufu teşvik için İktisat ve Tasarruf Cemiyeti kurdurdu


o   Okuma-yazmayı arttırmak amacıyla Halk odaları, Köy okulları, Köy kursları, Millet Mektepleri ve Halkevleri kurdurdu


o   Türkçe sözcükler türetti, Geometri sözcüklü kitap yazdı, Lailiği, özgürlüğü, Cumhuriyet ve Demokrasiyi öğreten “Vatandaş için Medenî Bilgiler” ismi ile Yurttaşlık kitabı yazdı, uygar, şık ve temiz giyinme örnekliği yaptı.


İşte Atatürk, Fatır-32 nci ayette belirtildiği üzere Kur’an mirasçısı olarak Kur’an’ı sahiplenmiş ve bu temelde devrimleri gerçekleştirmiştir.


Açıkladığım bu özellikleri ile hem Hz. Muhammed, hem de Atatürk, bu örneklikleri ile sınırlı bir topluma değil, bütün Dünya insanlarına Başöğretmenlik yapmışlardır. Her iki Başöğretmenin bütün savaşları savunma savaşları olmuş ve hiçbir savaşı kaybetmemişlerdir.


NOT- NöVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp öğrencilerine burs veriyoruz. özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: "DİN VE BEYİN", "SON DAVET KUR'AN Tercümesi", "KUR’AN KADINI KORUYOR", "OKU! Konularına göre Kur'an ayetleri", "KUR'AN'IN KULU KöLESİ MEVLANA", “TEVRAT VE İNCİL’DE öNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM” ve “ALLAH İLE ANLAŞMAMIZ VAR”  


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gazi Özdemir Arşivi