Eskişehir Barosu Kadın Hakları Komisyon üyelerinden Betül Duman Korkmaz ve Fatma Girgin yürürlüğe giren soyadı kanunu değişikliği ile ilgili Nüfus Müdürlüğü'ne ilk başvurularını yaptı.

Kanuna göre artık evli kadınlar istedikleri takdirde eşlerinin değil de kendi soy isimlerini de kullanabilecekler.

“Erkeklerin” her alanda olduğu gibi soy ismi üzerinde kurduğu hâkimiyete karşı çıkmak amaç…

Kadınların da özgür ve kendi ayakları üzerinde durabilen birey olduklarını kanıtlamak da…

Eşit olduğunu vurgulamak da…

Nedenler çoğaltılabilir.

Haklı bir istek…

Ancak kanun üzerinde öylesine büyük eksiklikler var ki…

Sadece kendi soy ismini alınca bitmiyor mesele…

Cinsiyetçilik hukukun her alanına ince ince işlenmiş, sil baştan bir kanun yapılması gerekiyor.

O kadar çok soru var ki…

Örneğin kadın kendi soy ismini aldığı zaman çocuğun soy ismi ne olacak?

Babanın soy ismini alacaksa şayet yine cinsiyetçilik devreye girmeyecek mi?

Kendi soy ismini hür bir şekilde kullanmak isteyen kadınlar bu kez de çocuğa neden kadının değil babanın soy ismi veriliyor konusunu tartışmayacak mı?

Anne baba üzerinde yaşanacak tartışmalardan çocuk olumsuz etkilenmeyecek mi?

Öte yandan kadın evlenmeden önce kullandığı soy ismine geçiyor geçmesine ama bu kez de babasının soy ismini alacak.

Eee sistem erkek hegemonyasına karşı çıkmaksa kadının annenin soy ismini alması gerekiyor, ona da babadan geçti o soy ismi…

Yani çok karışık ve ucu olmayan bir kanun…

Kadınların istekleri çok haklı…

Sonuna kadar da destekliyorum.

Her kadın kendi soy ismini özgürce kullanabilmeli…

Cinsiyetçilik yapmamak adına “kadının kendi soy ismini” kullanması tabirini uydurdum.

Kadının “evlenmeden önceki kızlık soy ismini kullanması” terimi bile buram buram cinsiyetçilik kokuyor.

Cinsiyetçilik hayatın her alanına olduğu gibi hukuka da öylesine ilmek ilmek işlenmiş ki sağlıklı bir şekilde yürütülmesi zor görünüyor.