CHP Tepebaşı İlçe Örgütü tarafından 28 Aralık Pazar günü yapılan önseçim iptal edildi.

Nedeni de malum…

Kısaca ‘’seçime hile karıştırılması’’ dense olur.

Ortada ‘’skandal’’ hatta ‘’rezalet’’ olarak tanımlanabilecek bir olay var.

Yaratıcıları da belli…

Herkes tarafından biliniyor.

Haklarında şu ana kadar yapılmış bir işlem yok.

Yapılacağa da pek benzemiyor.

Partililerin öfkesi de büyüdükçe büyüyor.

Öfke her geçen büyürken CHP Genel Merkezi, önseçimle ilgili kararını verdi.

Önseçim yeniden yapılacak…

Tarihi de belli… 3 Şubat 2024 Cumartesi günü yapılacak.

Önseçimin yenilecek olması doğru…

Doğru olmasına doğru da ama…

İşin ‘’aması’’ var.

Partililerin ciddi endişeleri var.

Her şeyden önce CHP Tepebaşı İlçe Yönetim Kuruluna güven duymuyorlar.

‘’Güven bunalımı’’ boşuna değil…

Çok önemli nedenleri var.

İlçe Yönetim Kurulu, ‘’seçime hile karıştırma’’ eyleminin doğrudan faili değil…

Ancak iddialara göre ‘’doğrudan fail’’ durumunda olan ilçe yöneticileri bulunuyor.

Kim oldukları da biliniyor.

Ayrıca İlçe Yönetim Kurulu, kurul olarak ‘’doğrudan fail’’ olmasa da ‘’masum’’ da sayılmaz…

Önseçim onlara emanet edildi.

‘’Önseçimin demokratik bir şekilde sağlıklı olarak yapılmasını sağlamakla’’ yükümlüler.

Bu yükümlülüklerini yerine getirdikleri söylenemez…

Oylamanın yapıldığı salonun bir alt katında yapılanlardan haberdar olmamaları düşünülemez…

Salonda bulunan tüm partililer gibi onların da bilgileri var.

‘’Müdahale etmeleri’’ gerekirdi.

Ancak en küçük bir müdahalede bulunmadılar.

Haydi, ‘’Tepebaşı Belediyesi’nin en etkili ve yetkili kişilerinden korktular’’ diyelim… Önseçimi denetlemek için gelen Genel Başkan Yardımcısına söyleyip ‘’müdahale etmesini’’ isteyebilirlerdi.

Onu da yapmadılar.

Herkesin gözü önünde gerçekleştirilen ‘’seçime hile karıştırma’’ eylemini yalnızca seyrettiler.

Açıkçası görevlerini yerine getirmediler.

Tam anlamıyla ‘’görev ihmali’’ söz konusu…

Onun için partililerin güvenini tamamen kaybettiler.

Daha önce de dile getirdik.

Böylesine görevini yerine getirmeyen, üyelerin güvenini kaybeden bir yönetim kurulu görevde kalamaz…

İstifa etmeliler.

Onlar istifa etmiyorlarsa da görevlerinden alınmalılar.

Ancak ikisi de yapılmadı.

İlçe Yönetim Kurulu, hala yerinde duruyor.

Onlar işbaşında dururken, yenilenecek önseçimin sağlıklı yapılacağına inanan olur mu?

Elbette ki olmaz…

Partililer de meclis üyesi aday adayları da güven duymuyor.

Aday adayları arasında ‘’önseçimden çekilmeyi’’ düşünenler oldukça fazla.

O meşhur 17 kişilik ‘’anahtar liste’’ de yer almayan aday adayları bugün bir toplantı yapacaklar.

Toplantıda ‘’ önseçimden çekilip çekilmemeyi’’ değerlendirip ortak karar alacaklar.

Alınacak kararı bilemiyoruz…

Ancak oluşan ‘’güven bunalımı’’ nedeniyle ‘’önseçimden çekilme’’ eğilimi ağır basıyor.

Çekilirlerse oluşacak sıkıntı çok büyük…

Oluşan ‘’güven bunalımı’’ giderilmez ise önseçime üyelerin katılımı da çok düşük olur.

Bunun gelecekte yaratacağı ciddi sorunlar var.

Partililerin güvenini yitiren bir İlçe Yönetim Kurulu, yarın seçimlerde sandık başına oturtacak partili bulamaz… Seçim çalışması falan da yürütemez…

Bugün yaratıcıları belli olan skandalın açtığı yaralar sarılmazsa gelecekte oluşacak fatura ağır olur.

O faturayı önlemenin yolu da belli…

Partililerde oluşan güven bunalımını gidermek…

Nasıl yapılacağı belli…

Belli olmasına belli de yapacak kim?

Aslında o da belli de yapacağa hiç benzemiyor.