Her defasında söylüyorum, bu ligde savaşan, vazgeçmeyen, maçın son dakikasına kadar mücadele eden kazanıyor diye. Bu hafta gördük, uzatma dakikalarında attıkları gollerle Göztepe beraberliği, Malatya ile Sivas ise 3 puanı kurtardı. Bu iş böyle, şampiyon olmak için çaba gerek, emek harcamak gerek. Eskişehirspor ise sanki hedefsiz, orta sıraları kovalayan bir takım gibiydi Elazığ’da…

   Elazığ maçı için Mustafa Denizli’ye ne diyebiliriz ki. Yeni geldiği için takımla çok az çalıştı, futbolcuları tanımıyor, rakibi tanımıyor. Hatta lisansı çıkmadığı için kulübe de bile yoktu. Bu gibi durumlarda sahada futbolcuların sorumluluk almasını beklersin ama Boffin dışında taşın altına elini sokan olmadı desek yanlış olmaz. Bazıları idare etti bazıları onu bile yapmadı. Dediğim gibi eğer Boffin gününde olmasaydı ağır bir yenilgi alabilirdik. Açıkçası ligdeki bütün takımlar çıkış içinde iken Eskişehirspor’un bu şekilde düşüşe geçmesi gerçekten üzüntü verici. özellikle son dönemde takıma verilen uzun izinlerin zararı şimdi daha iyi anlaşılıyor. Bu aşamada Eskişehirspor için iki tespitim var. Birincisi, sanırım bu konuda herkes benimle hem fikirdir, şampiyon olacak bir takım gibi oynamıyoruz. Ne oyun planı olarak, ne de mücadele olarak sahada iyi değiliz. Artık kimse bizden çekinmiyor, yenmek için sahaya çıkıyor. Rakipler Eskişehirspor’u çözdüler. önce Erkan Zengin’i durdur, sonra sert oynayıp, ikili mücadeleleri kazanarak oyunun kontrolünü ele geçir ve defansın arkasına atılan toplarla hızlı atağa çık. Bu kadar basit işte… Maalesef Erkan Zengin dışında başka bir hücum planımız olmadığı zaman tıkanıyoruz. Bu işin çözümü kesinlikle orta sahada… Eğer Mustafa Denizli orta sahamızı oyunun iki yönünü de oynar hale getirebilirse bu iş çözülür. Gelelim ikinci tespitime. Takımı eleştirip, şöyle iyi oynamıyoruz, böyle mücadele etmiyoruz diye bir sürü şey söylüyorum ama baktığımızda hala zirve yarışının içindeyiz. Demek ki biraz iyi oynasak, biraz mücadele edip vitesi yükseltebilsek çok rahat şampiyon olabileceğiz. Bu da işin ilginç tarafı…

   Kısaca kaybedilmiş bir şey yok. ümraniye maçı öncesinde Mustafa Denizli Hocamıza bir şey söylemek istiyorum. Hocam, formayı isimlere göre değil, kim hak ediyorsa ona ver. Alpay Hoca bu konuda bir türlü istikrarlı olamadı. Birçok maçta bunun sancılarını çektik. Hocam senin marka olmuş bir adın var, bana göre bu yüzden işin daha kolay. Eğer forma adaletini sağlar, herkesi kendi yerinde oynatır, orta sahayı da güçlü tutarsan bu iş olur. Bizim için yarış yeni başladı, İnşallah bu maçı kazanarak tekrar çıkışa geçeriz.