6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

MEVLİD VE YAZILIŞ SEBEBİ (Peygamberlerin Dereceleri)

Süleyman Çelebi (Doğ: M.1351) tarafından yazılan ve asıl adı (Vesile-tünnecat) (kurtuluş yolu vesilesi) olan Mevlid, Türk edebiyatının dini konuda en beğenilen ve en çok okunan bir eserdir. Hz. Peygamberimize karşı duyulan derin sevgi ve saygının çok samimi, çok temiz, çok güzel bir ifadesi olan bu müstesna eser, asırlar boyunca her müm'min Türk'ün gönlünde engin heyecan meydana getirmiş daima zevkle okunmuş ve dinlenmiştir.
Eser, her türlü mübalağadan ve sunnilikten uzak sade ve saf ve samimi bir duygu ve dille yazılmış olduğundan dinlayanlara çok tesir etmektedir.
Süleyman Çelebi; ana tarafından, İznik Medresesi müderrislerinden şair ve divan sahibi Şeyh Mahmud'un torunudur. Bazı kaynaklara göre, Mahmud Paşa'nın oğlu Vezir Ahmed Paşa, Süleyman Çelebi'nin babasıdır. Süleyman Çelebi'nin doğum tarihi M: 1346-1351 yılları arasında zikredilir.
Mevlid'i yazan Süleyman Çelebi, Yıldırım Bayezid Han'ın divan imamlığında bulunmuştur. Latifi (tezkire sahibi) S. Çelebi'nin, Şeyh "emir Sultan'a" ihtisap ettiğini (bağlı olduğunu) bildirmektedir. Aşık Çelebi de S.Çelebi'nin Yıldırım Bayezid zamanında (H.802-M.1400) Ulu Camii'ne imam tayin edildiğini kaydediyor.
"Çelebi" lakabı o devirde şeyhzadelere, Mevlevi tarikatı büyüklerine, bilgin, kamil ve fazıl kimselere veriliyordu. Bursalı M. Tahip efendi, S. Çelebi'nin ölümünü "rahat-ervah" tamlamasının "ebced" hesabıyla karşılığı olan H: 802, M: 1422 tarihini göstermektedir diyor. Süleyman Çelebi'nin mezarı Bursa'da Çekirge yolu üzerindedir. Ona binlerce Fatihalar, ruhu şad olsun.
Mevlid: Süleyman Çelebi'nin "Vesile tün-necat" adını verdiği camilerimizde, evlerimizde mutlu ve kederli günlerimizde (ölenlerin ardından) okunan manzum eserdir. Bu eser, Allah'ı anmakla başlayan "münacat" bahriyle başlar, Hz. Peygamberimizin (A.S.) doğumunu anlatan "veladet" bahriyle devam eder. "Merhaba" ve "Mirac" bahirleriyle son bulur. (Günümüzde okunan şekli)
Mevlid, ölenlerin ardından okutulması gerekliymiş, şartmış gibi algılanıyor. Ölenin yedinci, kırkıncı günü ve sene-i devriyesinde okutulması- halk arasında- dini bir görev gibi kabul ediliyor, bu yanlıştır. Çünkü Mevlid, ölüler için değil, diriler içindir. Peygamberi anmak, onun sevgisini diri tutmak, onun yüceliğini yad etmek için okunur.
Mevlid'in yazılış sebebi: Süleyman Çelebi, Mevlid kasidesini Hz. Peygamberimizin (a.s) diğer peygamberlerden üstün, daha faziletli olduğunu ispat etmek için yazmıştır. Müellifin bunu kişinin görmesine, imam olduğu Bursa ulu Camii'nde bir vaizin, kürsüdeki bir vaazında:
"Hz. Muhammed'in diğer peygamberlerden farkı yoktur." gibi cahilce sözlere sebep olmuştur.
"Latifi" tezkiresinde anlatılan hadise şudur: Bursa Ulu Camii'nde; bozuk fikirli ve "Ehl-i sünnet itikadına" ters düşen bir itikada sahin bir Molla vaaz ederken: "Biz O'nun (Allah'ın) peygamberlerinden hiç birini öbürlerinden ayırmayız" mealindeki Bakara Suresi'ndeki 285. ayetini tefsir ederken peygamberler arasında hiçbir fark olmadığını, kendisinin, bu Ayet gereğince Hz. Muhammed'in isa peygamberden üstün görmediğini söyler.
Cemaat arasında bulunan peygamber aşığı olan biri itiraz eder ve der ki: Hey! Cahil, ahmak senin tefsir ilminden haberin yok. Peygamberler arasında fark yoktur demekten murad, Rasüllük ve Nebilik bakımındandır. Yoksa mertebe ve fazilet bakımından değil. Eğer her bakımdan olsaydı, "O peygamberlerin kimini kiminden faziletli, üstün kıldık" mealindeki Bakara suresinin 253. Ayeti'nin manası nasıl uygun düşerdi.
Bursa'da, Anadolu'da tutunamayan Molla Kabı, bozuk fikirlerini yayması için Halep ve Mısır'a gitmiştir. S. Çelebi, Mevlid'i bu hadise sebebiyle yazmıştır.
S. Çelebi, şu beytlerle de Efendimizin üstünlüğünü dile getirmiştir.
Ölmeyip İsa göğe bulduğu yol
Ümmetinden olmak içndi ol
Dahi hem Musa elindeki asa
Oldu onun izzetine ejderha
Zira efdalliğe ol elyak durur.
Anı öyle bilmeyen ahmak durur.
Ulu Camii'nde imam olan Süleyman Çelebi : H. 812- M.1409-1410 yıllarında yazdığı Mevlid'e isim olarak da "Vesile-tün-necat" adını verdiğini şu beytiyle söylüyor. (İşbu kan-ı şehd ki şiründür adı - Bil vesile-tün-necat oldu adı) (Mevlid, Prof. Dr. Faruk Timur Milli Kültür Kaynak eserleri 1972 ist)
600 seneden beri şevkle okunan, onunla peygamber aşkını tazelediğimiz Mevlid manzumesiyle müellifi S. Çelebi'ye binlerce Fatihalar, ruhu şad, makamı Cennet olsun Mevla rahmet eyleye. Hoşçakalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA) Arşivi