Müslümanların üç kutsal beldesinden biri de Kudüs'tür. Müslümanlar gibi Yahudiler ve Hıristiyanlarca da kutsal sayılır. Kudüs bugün Siyonist İsrail devleti tarafından işgal edilmiş durumda. Filistin topraklarının ortalarında Lut Gölünün yaklaşık 24 km. batısında Akdeniz'den yaklaşık 50 km. içeride denizle Şeria ırmağı arasında yer alır.
Hicretten üç sene önce Miraç mucizesinde müslümanlar farz kılınan beş vakit namaz Mekke'deki Kabe'nin içi dışı putlarla dolu olduğu için müslümanlar namazlarını Kudüs'e doğru kılıyorlardı. Efendimiz (a.s) Mekke'de namaz kılarken Kabe'yi Kudüs ile kendi arasına alırdı. Medine-i Münevvereye hicret edince Kabe'nin arkada kalmasına Efendimiz (a.s) çok üzülüyordu. Medine'ye hicretin onaltıncı ayında iki kıbleli mescidde öğlen namazı kılınırken kıblenin değiştiği artık namaz kılarken Kabe'ye doğru dönüleceği bildirildi. (Bakara Suresi Ayet 144, Saife 21)
Beşbin yılı aşan tarihiyle dünyanın en eski kentlerinden biri olan Kudüs'ü M.Ö.1000 yıl dolaylarında Hz.Davut Peygamber (a.s) ele geçirerek risaletinin başkenti yaptı.Oğlu Hz.Süleyman (a.s) (ona selam olsun) Kudüs'ü genişleterek Beytül Makdis adıyle ünlü birinci Mabedi inşaa ettirdi. Böylece Kudüs o dönem İslamın merkezi oldu.
Kudüs Hz.Ömer (r.a) (Allah ondan razı olsun) döneminde müslümanlarca feth edildi (638). Ünlü Beytül Madisin yerine Mescidi Aksa diye bilinen mescid yapıldı. Emevilerden Abdülmelik b.Mervan, Mescid-i Aksay'ı genişleterek bazı kutsal emanetlerinde korunduğu ünlü Kubbet-üs Sahra'yı inşaa ettirdi.
Mescidi Aksa Kur'an-ı Kerim'in 15.cüzünde İsra Suresi'nin 1.ayetinde zikredilir. Miraç mucizesinin birinci bölümü Rabbimizin (c.c) emriyle Hz.peygamberimizi bir gece Kabe'den (Cebrail ile) etrafını mübarek kıldığımız Mescidi Aksa'ya götüren Allah(c.c) noksan sıfatlardan münezzehtir.
Haçlılar 1099'da kenti istila ederek Kudüs krallığını kurdular. Kudüs krallığı 1187'de Selahaddin Eyyübi (r.a) tarafından yıkılarak mübarek belde yine müslümanların eline geçti. 13.yüzyılın ortalarında Yahudiler tekrar Kudüs'e dönerek kendi mahallelerini kurdular. 1517'de Yavuz Selim'in fethiyle Kudüs'ün 400 yıl süren Osmanlı dönemi başladı. Kanuni döneminde büyük bir gelişme gösteren kentte yeni surlar, medreseler, imarethaneler yapıldı. Kudüs'ün siyonistlere işgal süreci 19.yüzyılın sonlarında başladı. Dünyanın dört bir yanına dağılmış bulunan Yahudiler 19.yüzyıl başlarında kurulan siyonist örgütlerce Filistin topraklarına göçe teşvik edildiler. Rusya'da yaşayan bazı Yahudilerin göçmesiyle Filistin'de ilk Yahudi yerleşim bölgesi kuruldu (1882).
1917'de Kudüs ve Filistin topraklarını işgal ederek 1948'e kadar ellerinde tutan ingilizler Yahudilerin yerleşmelerine büyük kolaylıklar sağladılar. Bu sıralarda İngiltere ve ABD desteğini arkasına alan Siyonist terör örgütleri, Filistin Müslüman halkına karşı terör ve katliam hareketine başladılar. Sonunda 1947'de B.M.den Filistin'de bir Arap-Yahudi devleti kurulması yönünde bir karar çıkartan Siyonistler İngilizlerin bölgeyi boşaltmaları üzerine Filistin topraklarının büyük bir bölümü ile Kudüs'ün yarısını işgal ederek İsrail devletinin kurulduğunu ilan ettiler (1948) Haziran 1967'deki altı gün savaşının ardından İsrail Kudüs'ün tamamını işgal eti.
Kutsal Kudüs bugünde siyonizmin (haçlı yahudi) ittifakının işgali altındadır. Bugüne kadar soykırım ve zulüm politikalarıyle binlerce masum müslümanı öldürdüler, şehit ettiler bir milyon müslüman evsiz, yersiz kaldı.
Zamanımızda Müslüman devletlerinin üzerine ölü toprağı serpilmiş büyük gaflet içerisindedirler. Başta ülkemizin büyük gayret ve atağıyle bütün dünyaya haykırılarak Siyonizmin zulmune son verilsin diyoruz ama destek yok. Kutsal mekanları elinde bulunduran Suudiler krallığımız devam etsin diye ABD ve terör devleti İsraille dost olmuşlar. BA emirliği destek veriyor. Bunlar kıyamet alametleridir. Sabredenler görürler.
İslamın başı yok, birlik yok, siyonistler meydanı boş buldular. Birgün gelecek Yahudiler ve onları destekleyenlere kaçacak delik arayacaklar perişan olacaklar ve ondan sonra kıyamet kopacaktır. Müslümanlara düşen görev hukuki alanda Filistin'e destek vermektir. Alenen çiğnedikleri hukuki kararları ABD'nin ve İsrail'in haksızlığını bütün dünyaya haykırmak duyurmak olmalıdır.
Hoşçakalınız.