Kentin göbeğinde yer alan ve ‘’Teksas gibi’’ dedirten bir sokak var.
Resmiyetteki adı Vural Sokak…
Kamuoyunda bilinen adı ise başka… ‘’Barlar Sokağı’’ olarak adlandırılıyor.
Cengiz Topel Caddesi ile İsmet İnönü Caddesi arasında, iki caddeye paralel olarak uzanan bir sokak…
Yıllar önce yapısal değişim geçirdi.
Sokağı baştan sona alkollü mekanlar kapladı.
Doğal olarak ‘’konut’’ olarak kullanılan yapı kalmadı.
Bu değişim kendiliğinden olmadı.
Bilerek ve isteyerek gerçekleştirildi.
Açılış töreni bile gerçekleştirildi.
Adına ‘’Neyzen Tevfik Sokak’’ denildi.
Öyle denilse de bu ad benimsenmedi.
Sokağın adı kısa bir süre ‘’Barlar Sokağı’’ oluverdi.
Sokaktaki dönüşümün mimarı belli…
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç…
Oluşum öncesinde sayısız uyarılar yapıldı.
‘’Sokağın güveliği sağlanamaz’’ uyarısında bulunuldu.
‘’Bu sokak gelecekte Eskişehir’in başına bela olur. Yapmayın, etmeyin’’ denildi.
Hepsi boşuna…
Uyarıları umursayan olmadı.
Bursa’dan, İstanbul’dan örnekler verildi.
Dahası, sokakla ilgili ‘’yaşatma ve güzelleştirme derneği’’ bile kuruldu.
Ve bugün ortaya çıkan sonuç…
Ne yazık ki korkulan başa geldi.
Sokakta meydana gelen olayların ardı arkası kesilmiyor.
‘’Olaysız gün geçmiyor’’ dense yeridir.
Kavga, sokakta ‘’sıradan bir olay’’ haline geldi.
Silahlı çatışmalar yaşanıyor.
İnanılır gibi değil ama elektrikli testere kullanılan olaylar bile yaşandı.
Olaylarda yaralananların hesabını tutmak olanaksız.
Yaşamını yitirenlerin sayısı bile oldukça fazla…
Daha 2 gün önce 21 yaşındaki bir genç yaşamını yitirdi.
Bu ‘’son olay’’ olur mu?
Keşke olsa…
Ne yazık ki, öyle olmaz…
O sokak bugünkü haliyle kaldığı sürece daha çok olay olur.
Hava karardıktan sonra sokağa girmek ‘’cesaret isteyen bir iş’’ haline geldi…
Merak ediyoruz…
O sokağın mimarları, ‘’nezih bir bölge olacak’’ dedikleri, ‘’Neyzen Tevfik Sokak’’ adını verip açılış töreni yaptıkları o sokağa hiç giriyorlar mı?
Hiç zannetmiyoruz…
Keşke girseler de yarattıkları eseri kendi gözleriyle görseler.
Söylenecek daha çok şey var.
Ancak sözü daha fazla uzatmaya gerek yok.
Daha önce de dile getirdik.
Korkulan başa geldi, ‘’nezih bir bölge olacak’’ denilen yer Eskişehir’in başına büyük bela oldu.
Seyirci kalınacak bir yanı yok.
Eğer acil müdahale olmaz ise bela daha da büyür.
Göstergeler de bu yönde…
Acil müdahale şart…
‘’Acil müdahale’’ denilince akla hemen güvenlik güçleri geliyor.
Elbette ki, güvenlik güçlerine büyük iş düşüyor.
Ancak büyük bela yalnızca güvenlik önlemleri ile çözülemez…
O sokağın mimarı olanlara da büyük görev ve sorumluluk düşüyor.
Tüm uyarılara kulak tıkayarak o sokağı oluşturanlar, bugün topu güvenlik güçlerine atıp ‘’bize ne’’ diyemezler.
Emniyet Müdürlüğü ile birlikte bir çözüm üretmeleri şart.
Kaybedilecek zaman da yok.
Hemen bir çözüm üretilip uygulamaya konulmalı…
Yoksa yarattıkları bu büyük belanı vebalinden kurtulamazlar.