Noel Hristiyanların Hz.İsa'nın doğum günü dolayısı ile kutladıkları bir bayramdır. Bu bayramın kutlandığı zaman biten yılın yeni yıla bağlandığı gecedir. Miladi sen Hz.İsa'nın doğumunu milat kabul eden günler başlar. Bugünü esas alan takvime ise "Miladi Takvim" denir.
Katolik (Latin) kiliseleri Hz.İsa'nın (a.s) doğum günü olarak 25 Aralık günün kutlarlar. Doğu Hristiyanları ise bu günü 6 Ocak'da kutlarlar. Hristiyanlar arasında görülen bir başka anlayışa göre Bizans İmparatoru Büyük Konstantin putperestlikten hıristiyanlığa geçtikten sonra (M.313) İstanbul'u yeniden imar etmiş, ona "Konstantiniye" ismini vermişti. İstanbul'un Başkent oluşu ve imparatorun Hristiyanlığın ruhani lideri durumuna geçmesi, halk arasında yaygın yüzlerce İncil'in tek kitaba indirilmesini istemişlerdir.
Bunun üzerine Konstantin gerçek İncil'i tahrif eden (değiştiren) Yahudi Pavlus'un gayretiyle Hz.İsa'nın getirdiği dini değiştirmiş yeni yorum ve değişikliklerle halk arasında yayılan İncillerin birleştirilmesi yoluna gitmiştir. Bu amaçla 325 yılında İznik'te toplanan 319 papaz İncillerin birleştirilmesini kabul etmişlerdir.
İznik'te ortaya çıkarılan yeni İncil, Eflatun'un ortaya attığı "Teslis" (Tirifine=üç ilah=baba, oğul ve Ruhul Kudüs) inancı ilk yazılan tahrife uğramış dört büyük İncil'de de yer almıştır.
İznik toplantısında içinde Allah'ın (c.c) 'Bir olduğu ve Hz.İsa'nın sadece bir peygamber olduğu yazılı bulunan Barnabas İncili ile birlikte diğer bütün incillerin yakılmasına "Barnabas İncili'ni okuyanların öldürülmesine ve bu İncil'i savunan ve teslis inancına karşı çıkan papaz Aryüs'ün Aforoz edilmesine karar verilmiştir. İznik toplantısında kabul edilen dört büyük İncil'in Hz.İsa'ya indirilen gerçek İncil ile uzaktan yakından hiçbir ilişiği yoktur, diyen Papaz Aryüs aforazdan sonra idam edilmiştir.
Bunu gerçekleştiren İmparator Konstantines Aralık ayının son haftasını "Noel Haftası" ve bu ayın son gününün gecesini (31 Aralık) "Noel Gecesi" ilan etti. Bu gece çam ağaçlarının süslenmesi de "Ermeni mitolojisinden, ilkel insanların ağaçlara tapmalarından ileri gelen bir gelenektir.
Noel Baba geleneği: Muğla-Antalya çevresi eyaletlerinin başpiskoposu olan Saint Nikolanın çalışmalarını övmek amacına dayanır. Hıristiyan inancına göre karla örtülü bir ortamda; güleç, yardımsever bir tipi canlandıran Noel Baba Saint Nikola, insanları himaye edin bir aziz olarak bilinmektedir.
Söz konusu Nikola efsanesi, aynı zamanda Anadolu'yu Bizan toprağı sayan batının çocuklarına aşıladığı bir ideal olarak bilinmektedir. (Anadolu çocuğu bunu iyi anlasın)
İslam ve Noel: Hıristiyan inancına göre Noel bir bayram adıdır. Nasıl ki İslam öncesi İranlıların inancında; "Nevruz" ve "mihrican" bayram olarak kutlanmakta idiyse, ülkemizde kutlanmakta olan "Hıdırellez"de bu hükümdedir. Bu sayılan özel günlerin islam dininde hiçbir değeri ve ilgisi yoktur.
İslami ıstılahta Bayram: Allah'ın (c.c.) pek çok kullarına ihsan ve keremiyle sevinç ve mutlulukların yaşandığı günler olarak tanımlanır. (İbn Abidin, R.Muhtar, 3/34)
İslami Yılbaşı: Hz. Peygamberimizin hicretini tarih ve takvim başlangıcı olarak esas alan hicri takvimdir. Müslümanlar tebriklerini buna göre yaparlar. Kurban bayramından sonra gelen "muharrem ayı, Hicri yılın 1. ayı olup senenin her mevsiminde görülür, yer değiştirir.
Buradan hareketle Müslümanların İslam dışı diğer bayramları kutlaması, bunlara iştirak etmesi ve Allah'ın bildirdiği gerçekleri yalanlayan, kimselerin günlerini, müslümanların da bayram olarak kabul etmesi küfre ve şirke destek olmaktan başka bir mana ifade etmez.
İslam dışı çok ilahlı dinlerin, törenlerine iştirak etmenin imanı bozduğu tevhid inancına ters düştüğü ifade edilir. (El Fetva, El Hindiye cilt: 4 Sahife: 342; 14,407)
Binaenaleyh, noel gününde ve Hıristiyanların diğer bayram günlerinde onlara uymak gayesiyle onların yaptıklarını yapmak, o günlerde bayram niyetiyle hediyeleşerek pişirdikleri yemekleri yemek caiz (doğru) değildir. Bu hareketler "küfrü" gerektirir. ondan sakınmak gerekir. Bundan da anlaşılıyor ki, nevruz ve mihrican gibi müslüman olmayan kimselerin kutsal günlerini tazim etmek caiz değildir. (Reddül Muhtar 17/312)
Bir Hadis-i Şerifte: "Kim-iman ve ibadet yönüyle- hangi kavme (millete) benzerse; O, onlardandır." (Ahmed Bin Hanbel, Müsned Beyrut 1985 cilt: 2, sahife: 50)
Müslümanlar için yaşanması gerekli olan islam dininin ana prensipleri, ferdi, ailevi ve sosyal hayatının her bir safhasında batıl din ve ideoloji mensuplarına benzemekten şiddetle yasaklanmaktadır. (Şamil ansk. clit 6/200)
Müslümanların kendi inançlarına ters düşenlere benzemesi, dünyada şahsiyetsiz zafiyetine, gittikçe kendisine ve öz değerlerine yabancılaşmaya ve karşıt güçlere uşak olmaya sevk edecek; ahirette ise çok acı bir azaba sebep olacaktır.
Müslüman Türk milleti, dinine, imanına, örf ve adetlerine bağlı kadığı müddetçe, yabancı ideolojilere karşı uyanık bulundukça daima yaşayacaktır.
Hoşçakalınız.