Son zamanlarda herkes çok gergin fark ettiyseniz.
Nedenini ben biliyorum.
Biliyorum ama kimin umurunda?
Kime anlatsam yüzlerinde “istemsiz” bir tebessüm beliriveriyor.
Kimisi “he Özge he” der gibi beni geçiştiriyor, kimisi inanmayan bakışlarla onaylıyor, azınlıkta olan bir kesim ise sözlerimi ciddiye alıyor.
Olsun.
Ben ciddiye alıyorum ya, yine de edeyim iki kelam.
27 Eylül itibariyle astrolojik olarak Merkür retro sürecine girdik.
Retro dönemleri biraz farklıdır.
Gerginlik yaratır, sinir yapar, ders niteliğinde insanları karşımıza çıkarabilir, yanılgıya düşürür, elektronik aletler ansızın, olmadık an da bozulur.
İşler ters gider yani…
Özetle budur.
Gökyüzü hareketlerinin insan psikolojisi üzerinde etki yarattığına inanıyorum.
İster gülen olsun sözlerime ister küçümseyen…
Gökyüzünün psikolojisi var gibi geliyor bana bazen…
Keyfi iyiyse güneş açıyor, asabiyse ortalığı şimşek çakarak yıkıyor, hüzünlüyse ağlıyor, damla damla yağmur oluyor.
İnsanı neden etkilemesin ki?
İşte bundandır bu süre zarfında kimi görsem sert ve sinirli…
Geçen otobüs şoförüne yol sordum, bana bir bağırdı, “Öndeki tabelaya bakacaksın, yarım otobüs mü bu” diyerek…
Anlayışla karşıladım, Merkür Retroya verdim durumunu…
Hatta diyecektim bir ara, “Kardeşim abartma, geçecek, retro bu, sinirlerine hakim ol, bunlar hep tecrübe” gibicesine…
Yok, cesaretimi toplayamadım, o lafın üzerine dayak yeme ihtimalim yüzde doksandı.
Büyük ihtimal arabadan inecek, “Ne dedin sen, küfür mü ettin, retro ne lan?”diyecekti.
Susmayı tercih ettim.
Ne zaman mı bitecek?
20 Ekim de rahatlama başlar diyorlar.
Vallahi canlarım, konunun uzmanı elbet değilim ama konu açılınca da üç- beş cümle söyleyecek kadar bilgim var.
İnsan çıkmaza girdiği zaman çıkmazların içinde yol arar.
Ben de yolumu burada buldum.
Astroloji, enerji anlayana “insanlık” öğretiyor aslında…
Hoşgörü, anlayış, sakinlik kazandırıyor.
Egolardan arınmak elbette zaman alır ama kalben buna çaba göstermek bile değerli.
Çaba gösterin.
Bir şey kaybetmesiniz ama çok şey kazanırsınız.
He, bu arada bu süreci de inzivaya çekilerek geçirin.
Retroyu diyorum.
Okuyun, yazın hatta pinekleyin.
Karşınıza çıkan her şeye “ders” gözüyle bakın.
Bu eski bir aşk da olabilir, yıllar önce bitmiş bir iş de…
Vallahi bende astrologların yalancısıyım.
Fazla kapılmayın…
Onların mizahi bir sözü var:
“Bu dönem retro ile gelen metro ile gider…”
Benden söylemesi…