6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

Yahudilerin 2.Abdülhamid'den istekleri -II-

Sultan Abdülhamid’in başarı ile karşı koyduğu konulardan biri de Filistin meselesi idi. Yahudiler Arz-ı Mev’ud’da (Kudüs ve çevresinde) devlet kurma çalışmalarına İngiltere’de başlamışlardı. Bu gaye için siyonist teşkilatlar kurup zengin gelir kaynakları temin ettiler.Bu hareketin başına geçen Theodor Herzl, Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulması için çok çalıştı.
Theodor binbir zorlukla Sultan Abdülhamid Han ile görüşme imkanı bulabildi. Ondan Filistin’de bir aristokratik Cumhuriyet devleti kurmak için izin istedi ve bazı tekliflerde bulundu. Osmanlı Devletinin dışarıya olan bütün borçlarını ödeyeceklerini ayrıca şimdiki bütçenin üç misli kadar para vermeyi teklif etti. Bu isteğe karşı Abdülhamid Han, tarihimize altın harflerle geçen şu cevabı verdi:
“Ben bir karış dahi olsa toprak satmam. Zira bu vatan bana değil miletime aittir. Milletim bu devleti kanlarını dökerek kazanmış ve yine kanıyla mahsuldar kılmıştır. Ecdadımın kanıyla alınan yer parayla satılamaz”
Osmanlı padişahı Yahudilerin gizli faaliyetlerine karşı da harekete geçti. Filistin’de Yahudilere arazi satılmasını önlemek için tedbir aldı. Bunun üzerine çeşitli Avrupa şehirlerinde ve Amerika’da yetiştirilmiş Ermeni ihtilafçileri Türkiye’de ihtilal hazırlıklarına giriştiler. Böylece Ermeniler tarafından doğuda (devletine bağlı) pekçok Ermeni vatandaşı öldürüldü. Avrupa’da da bu katliamların Türkler tarafından yapıldığı intibaını (kanatini) vermek için keşif bir propoganda başlattılar. Ermeni ihtilalcileri tarafından Padişah Adülhamid Han KIZIL SULTAN ilan edildi.
Düşmanlar emellerine ulaşabilmek ve Osmanlı devletinin yıkılmasını sağlamak için Sultan Abdülhamid’in ortadan kaldırılması veya tahttan indirilmesi gereğinde birleştiler. Avrupa’daki meşhur bir anarşisti para ile tutup İstanbul’a getiriler. Padişahın Cuma namazı için gittiği Yıldız Camiinde Abdülhamid’in bindiği tek atlı fayton arabasına bomba konuldu. Ancak camiden çıktıktan sonra padişahın bir dostuyla bir dakikalık konuşarak gecikmesi hayatının kurtulmasına vesile oldu. (ileride anlatılacaktır)
Osmanlı Türkünü dışarıdan yıkmak mümkün değildi. öyleyse yine tarihi entrikalar dönmeli ve Osmanlı Türklüğü içeriden parçalanmalıydı. Tezgahlar bu gâye ile çalışmağa başladı. Zâten 1890 senesinde kurulan İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin hedefi de, Sultan Abdülhamid Han'ı tahttan indirmek ve Meşrutiyeti îlân etmekti.
İttihatçılar, büyük paralarla Osmanlı devlet adamlarını satın almaya ve kısa sürede pekçok taraftar bulmaya başladılar.
Maalesef bir kısım sarıklı medrese hocalarından tutun Fransız taklitçilerine kadar pek çok kimse ona muhâlifti. Nihâyet bu kesif propaganda ordudaki genç subaylar arasında da yayılmaya başladı. Bâzı subaylar, çeteciliği bir siyâsi hareket kolu olarak benimseyip Osmanlı Devleti'ne karşı komiteciliğe, yâni dağa çıkıp isyana başladılar. Aralarında Enver, Niyazi gibi mâceracı kimselerin de bulunduğu bu subaylar grubu, kendilerine kuvvet sağlayabilmek için Bulgar komitecileriyle ortak hareket ediyorlardı. Selânik'te bulunan Osmanlı III.Ordusu bir âsi ordu hâline gelmişti. Neticede  Sultan Abdülhamid Han II.Meşrutiyeti ilan etmek zorunda kaldı (1908)
İttihatçılar, yeni meclisin kurulmasında da çetecilik metodlarını kullandılar. Meclisi kendi adamlarıyle doldururlarken muhâliflerini de kiralık kâtillerle ortadan kaldırdılar. Ancak, bunların iktidarı sağlamlaşırken devlet çatırdamağa başladı.
Memleketin bir baştan bir başa tam bir kargaşa içine düştüğü sırada 31 Mart Vak'ası meydana geldi. Bu vaka 13 Nisan 1909’da vuku bulmuştu.
Rumeli'nde ne kadar Sırp, Bulgar, Rum, Arnavut çetecisi varsa topladılar. Bunların yanına pek az da Türk askeri katılmıştı. Bu çetelerden meydana gelen ve adına HAREKET ORDUSU denen isyancılar III. ordu kumandanı Mahmud Şevket Paşanın emriyle İstanbul’a gelerek kısa sürede şehre hakim oldular. Bu çetecileri devlet merkezine sokmak istemeyen padişaha bağlı kumandanlar Padişaha müracaat ettiler. O da "Bu hareket, benim şahsıma karşı girişilmiştir. Ben, şahsım için, milletimin kan dökmesine aslâ müsaade edemem." dedi.
İttihatçılar bir kısım mebuslarla o zamanki adı Ayastefanos olan Yeşil Köy’de yapılan gizli bir toplantıda Sultan Abdülhamid Han’ı tahttan indirmeye karar verdiler.
Haftaya Sultan Abdülhamid’in tahttan indirilişi..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA) Arşivi