YARATILIŞTA KADIN KORUNUYOR-2


Geçen hafta, Allah'ın yaratılışta kadını kolladığını ve erkekten bazı özelliklerde farklı yarattığına yönelik açıklamalarda bulunmuştur. Kaldığım yerden devam edeyim.
Cinsiyet Hormonları, özellikle kadında olmak üzere Beyin ve böylece de kişilik özelliklerine farklı etkiler oluşturmaktadır.
I. Östrojen (Dişilik) hormonunun etkisi ile;
Kadın Beynindeki girinti ve kıvrımlar daha fazladır.
Kadın, duygusal olayları hem daha ayrıntılı olarak hatırlar, hem de kolay kolay unutmaz. Çünkü beynin anterior singulate girus ve hipokampus dediğimiz bölgeleri daha aktif ve büyüktür.
Önsezi gibi duyular üstü algılama yeteneği (Altıncı hissi) erkekten daha fazladır ve daha çok sezgi ve bilinçaltıyla hareket eder.
Ağrılara erkeklerden daha dayanıklıdır ve ağrıyı algılama eşikleri daha yüksektir.
Uzamsal ve yön bulmaya yönelik yeteneği daha azdır. Bu nedenle geri park etmede zorlanır.
Görüş açısı daha geniş, fakat görüş mesafesi daha kısadır. Bu nedenle gece araba kullanmada zorlanır.
Olayları, ayrıntılara sapmadan bütün olarak değerlendirir ve şekilciliğe pek sapmaz. Ancak erkeğe beğendirmek amacıyla kendini süslemeye önem verir.
Empati denilen başkasının duygu ve düşüncelerini, bakarak ve hissederek anlayabilme yeteneği daha kuvvetli-isabetli ve hızlıdır. Çünkü beyinde empati yeteneğini sağlayan yapılar (temporal loblardaki insula, sol frontal lob içyan kısmı ve sol superior temporal sulkus çevresi) kadınlarda daha gelişmiştir. Bu nedenle de duygusal zekâları daha gelişmiştir.
Konuşma merkezi daha gelişmiştir ve buradaki sinir hücreleri daha çok sayıdadır
Beyin yarım küreleri arası ana köprünün arka kısmı daha gelişmiştir. Dolayısıyla kadında konuşma işlevi gibi, görsel ve işitsel işlevler sırasında da her iki beyin yarım küresi çalışır.
Hipofiz ve hipotalamus daha erken yaşta aktif hale geçer. Bu nedenle dişilik hormonları dediğimiz cinsiyeti belirleyen hormonlar, erkeğe göre daha erken dönemde ergenlik dönemine girmesini sağlar ve erkeğe göre 2-6 yıl daha erken olgunlaşma gösterir.
Daha dost ve sosyal karakterlidir. Daha uzlaşmacı ve sabırlıdırlar. Çünkü Amigdal nukleus'un saldırgan dürtülerini frenleyen beynin alın bölgesindeki prefrontal beyin kabuğu kadında daha gelişmiş, erkeğin saldırganlığını sağlayan amigdal ise kadında daha küçüktür.
Şefkat, merhamet, evine sahiplenme ve çocuğunu koruyup kollama farklılığına sahiptir.
Cinsel istekleri daha duygusal, sevgi, şefkat, ilgi ve korunmaya yönelik olduğundan, yüzeysel değil ve böylesi manevî şartlarla uyarılma gerektirir. Diğer bir ifade ile kadının cinsel isteği psikolojiktir. Sevildiğinin bir göstergesi ve çocuk beklentilidir, bir araçtır, bir amaç değildir.
Ancak bu yaratılış ayrıcalıkları yanında kadın, şu olumsuzluklara sahiptir:
Her ayda tekrarlanan aybaşı kanamaları nedeniyle, kansızlık durumuna daha yatkındır. Bu nedenle de çabuk yorulma, unutma, unutturma, baskı altında tutma, çabuk sinirlenme ve alınganlık halleri erkeklere kıyasla daha yoğun olabilir.
Aybaşı kanamalarının kesildiği Menapoz dönemindeki Östrojen Hormonunun azalmasına bağlı olarak kemik erimesi hastalığı ve kemiklerde kolay kırıklar oluşması riski çok daha yüksektir. Kadını bu risklilikten koruyacak olan şey, vücudunun Güneş ışınlarını, erkeğe kıyasla çok daha sık ve yoğun alması olacaktır. Çünkü kemiklere kalsiyumu taşıyacak ve kuvvetli olmalarını sağlayacak olan D vitamini vücutta derimizin hemen altında sessiz ve işlevsiz halde bulunurken, onu etkinleştirip kalsiyumu kemiklere taşıyacak hale gelmesi ancak Güneş ışınları sayesinde olur. Bu nedenle de ve özellikle kadıların günde 15-20 kadar mutlaka baş, kollar ve bacakları yolu ile Güneş ışını almaları zorunludur. Yoksa hem erken yaşta hem de şiddetli kemik erimesi riski taişırlar.
II. Testosteron (Erkeklik) Hormonunun Etkisi ile
Erkek, kas gücü kuvveti ve bu nedenle kaba kuvvete dayanan farklılığı vardır.
* Kas gücüne dayanan mesleklerde daha başarılıdır.
* Saldırganlığı ve kavga etmeye yatkınlığı ön plandadır.
Kadının döllenmesini sağlayacak spermlerin üretilmesi ayrıcalığındadır.
Çalışma alanının genişliği ve ailesinin geçimini daha kolay sağlaması nedeniyle aileyi koruma ve kollama bakımından kadına göre sorumluluk fazlalığı vardır. Bu sorumluluk fazlalığı, esasında bir üstünlük fazlalığı değil, erkeğe verilmiş bir yüktür, bir farklılıktır. Ancak bu farklılık, kadının çalışma olanaklarının oldukça kısıtlı olduğu Müslümanlığın ilk zamanına göre olup, kadınlara uygun çalışma alanlarının iyice artmış olduğu zamanımızda, maddi katkının eşit olmasından dolayı, çoğunlukla artık söz konusu değildir.
Erkek özellikle duygusal travmalardan çok, bedensel yetmezliklerden etkilenir. Bu nedenle de duygusal travmatik olayları çabuk unutur.
Maddî de olsa, manevî de olsa, her olaya somut /elle tutulan, gözle görülen şekilci bir yaklaşımla yaklaşır ve ayrıntıcı /analitik bir gözle bakar. Bu nedenle de dinî uygulamalardan şekilsel olanlarını çok daha önemser ve daha şekilci yaklaşır.
Harita bilgileri ve yön duyguları daha gelişmiştir.
Cinsel isteği yüzeysel ve kolayca uyarılacak özelliktedir. Meni birikiminin de boşaltılması ihtiyacı söz konusudur. Diğer bir ifade ile erkeğin cinsel isteğinin ön plandaki yönü fizyolojiktir ve cinsel gücün bir göstergesidir de.
Haftaya kısmetse Kur'an'a göre kadının durumuna değineceğim.
NOT: 1. Daha ayrıntılı bilgi için "KUR'AN KADINI KORUYOR" kitabına bakınız.
2. 30 MART 2016 tarihinde 2 haftada bir Çarşamba günleri saat 17-30-19.00 da Özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "DİN-BEYİN ve KUR'AN SOHBETLERİ" ne İnşallah devam edeceğim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gazi Özdemir Arşivi