Eskişehir'de optik sektöründe sahte ürünlere dikkat!

Eskişehir Çarşı’daki bir optik mağazasında satış danışmanı olarak görev yapan Asena Aslan Karakuş, optik sektöründe yaşanan sahte ürün problemleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Karakuş, sektördeki sahte ürünlerin arttığını belirterek, “Her sektörde olduğu gibi maalesef bizim sektörün ürünlerinde de sahteleri, insanlara cazip gelebilecek olanları var” diye ifade etti.
“3-5 LİRA DAHA UCUZ DİYE SAĞLIĞINIZDAN OLMAYIN”
Optik ürünlerde kullanılan malzemelerin kalitesizliğine dikkat çeken Karakuş, “Dürüst olmak gerekirse, ne sattıklarını görebilmek için bizim de satın aldığımız oldu. Kullandıkları cam tamamen bizim plastik diye saydığımız asitli litrelik içeceklerin dış ambalajında kullandıkları malzemesiyle birebir aynı olduğunu gördük. Şekil alabilen ve aynı zamanda saydamlaşan bir madde. Kimse şu an o maddeyi gözüne yaklaştırmaz ama 3-5 lira daha uygun olması için seyyar satıcılardan almaya devam ediyor. Ne yazık ki artık sadece güneş gözlüğü olarak değil, optik olanları da bulunuyor. Bu durumu yine ekonomik sebeplere bağlıyoruz. Eskiden bu kadar sahte olanları yoktu. Seyyardan alalım uygun olsun düşüncesi yoktu. En sağlıklısı olarak ölçülerine uygun olanı Optik mağazasına girip alabiliyordu. Artık kimseye güven de kalmadı. Çünkü insanlarda dışarıda 1 liraya bulabildiğini 3 liraya optikte görünce bunu sorguluyor, anlatamıyorsun da derdini bu şartlarda” ifadelerini kullandı.
“SERTİFİKA VE ÜRÜN KODUNA DİKKAT EDİLMELİ”
Ülkede yaşanan ekonomik zorlukların müşterilerin alışveriş tercihlerine de yansıdığını vurgulayan Karakuş, “Maliyetler arttıkça bu hepimize yansıyor. Biz insanlara genelde internetten de olsa, pazardan da olsa, alınan ürünlerde sertifika, ürün barkoduna dikkat etmeleri gerektiğini söylüyoruz. Alacağı ürünün orijinalliğinin nasıl olduğunu bilip ilerlemeli. Ürünün başına bir şey geldiğinde garanti süreçlerinin ilerletebilmek için bir optikçi ile hareket etmesi daha sağlıklı olur. Yaşanan herhangi bir sorunda karşısında muhatap bulabilmesi açısından da bu önemli. Biz burada kullanıcının gözüne zarar verebilecek herhangi bir ürünü dükkana bile sokamayız. Zararlı olabilme ihtimalinde şikayet durumu söz konusu olursa, çok ciddi yaptırımları var bize. Hiçbir optikçi arkadaşımızın da bunu göz ardı edip satacağını düşünmüyorum” şeklinde konuştu.
“İTHAL MARKALARDA YERLİLER KADAR ARTIŞ YOK”
Karakuş, sektördeki fiyat artışlarına da değinerek, “Geçen seneye göre bu sene yerli marka gruplarında çok ciddi zam gördük. Örneğin geçen sene 100 TL aldığımız bir üründe camı ya da çerçeveyi, bu yıl 500 TL’den alabildik. Ama ithal ürünlerde bu yıl beklenmedik bir şekilde daha az zam gördü. İthal olarak saydığımız bir ürün geçen sene 100 liradan aldıysak bu yıl 200 liradan alıyoruz. Yerli olan markalar anlamadığımız bir şekilde bu ekonomide artışı çok oldu. Yapılanı bu ekonomik şartlarda bazen fırsatçılık olarak görüyorum. Kira maliyetlerinin ve faturaların arttığı bir dönemde onları da anlayabiliyoruz. Ancak yurtdışından aracı bir firma ile alınıyorsa, bu tamamen fırsatçılığa dönüşüyor. Mesela bir ürün geçen sene 5 Euro iken, bugün en fazla 7 Euro. Değişimde minimum da kalması gerekiyor. Bazı firmalar ise 5 Euro’ya alıyor 50 Euro’ya bize satıyor. Bu bariz bir şekilde fırsatçılık oluyor. Aracı firmalardan dolayı sorun yaşanmaya devam ediyor. Maalesef bu sorunları da ürünlere yansıtmak zorunda kalıyoruz ki kira masrafları, çalışan masrafları gibi ödemeler aradan çıksın. Bir de sürekli elektrik faturası yükseliyor. Gördüğünüz her optikte olduğu gibi her yerde ışıklandırmalar var. Bir de gözlüklerde montajlama işlemi yaptığımız cihaz hiç durmadan çalışıyor. Bakıldığı zaman ev kiram kadar elektrik faturası geliyor bu dükkana. Elektriği ev kirası olan bir dükkanın kendi kirasını siz düşünün” sözleriyle yakındı.