Eskişehir'de pazarcı esnafı zararlarını karşılayamıyor

Türkiye’de yaşanan enflasyon sonucunda artan maliyetler ve rekabetin sıkılaşması, yerel esnafın günlük yaşamını zorlaştırmaya devam ediyor. Eskişehir’de yaşayan Pazar esnafı Gürcan Yalçın, geçen yılki masrafların iki katına çıktığını ve bu artışın fiyat etiketlerine tam olarak yansımadığını belirtti. Yalçın, sattığı sarımsağın Kastamonu’da yaşanan selden bile etkilendiğini belirterek, yaşanan bu durumu ve artan maliyetleri eleştirdi. Yalçın, “Sarımsağın kilosunun 300 lira olması bizimle alakalı değil. Kastamonu’yu sel vurması, bu doğal afetlerden dolayı ürünün çok fazla çıkmayışından dolayı yaşanıyor. Bir sene önce biz bu ürünleri ortalama 150-200 bandında satıyorduk. Her sene bu tarım ürünlerinde mutlaka bir tanesi zirve yapar. Bir tanesi de en düşük seviyesini oynar. Bu sene başlangıcı limon yaptı. Bu dönemde sarımsak da bu durum yaşanıyor. Kastamonu sarımsağı olduğu için böyle. Antep sarımsağı, Çin sarımsağı dediklerimiz var, onlar 150-200 lira arasında satılıyor” diye konuştu.
“ZARARI KARŞILAYAMIYORUZ”
Artan masrafların da fiyat etiketlerine tam olarak yansımadığını ifade eden Yalçın, “Geçen seneye göre baktığın zaman masraflar ikiye katlandı. Ama buradaki etiketler ikiye katlanmadı. Değişen tüm fiyatlar tezgaha yansımadı. Biz yine aynı parayla aynı kar oranıyla satıyoruz ama masraf yükseldiği için herkes yanında çalıştığı elemanı çıkartıp, daha masrafların az olduğunu düşünerek evden hanımlarını yanında getirmeye başladı. Eskiden esnafların yanında bir yevmiyeci çalıştırırken, bugün bir yevmiyecinin masrafı günlük 1000-1500 lira arası değişiyor. Sadece adama verdiği para haricinde, yemesi içmesi, tezgah için de maliyetlerine ek 500 liralara ulaşılıyor. Ama biz buna rağmen geçen sene havucu 15-20 liraya satıyorduk. Bu sene de aynı fiyatlara satıyoruz. Bu zararı ne yazık ki karşılayamıyoruz” dedi.
“Ödünçten yeme” tabirinin esnaf arasında sıkça kullanıldığını söyleyen Yalçın, “Kendi kendine idare etmeye çalışıyorsun. Başka yerlerde kısmaya çalışıyorsun. Özel veya sosyal yaşam esnafta azalmaya başladı. Daha çok saatlerde çalışmaya başladık. Bugün bir esnaf baktığınız zaman sabah 3-4 gibi hallere gidip akşam 9-10 gibi eve dönebiliyoruz. Bu çalışma temposuyla başka bir iş yerinde çalışmış olsak kazandığımız paradan biraz daha fazla kazanırız. Ama ekmeğimiz bu, yıllarımızı verdik bu işe. Gözümüzü burada açtık. Mecburen burada devam ediyoruz” dedi.
“KAYIT DIŞI İŞİMİZİ YAPAN ÇOK”
Yalçın, “Marketler ve manavlar bizi boğuyor. Günümüzde kaçak diye tabir ettiğimiz kişiler bizi boğuyor. Şu anda kayıt dışı esnaf çok. Görüyoruz herkes bakkalın yanında sebze meyve satmaya başladı. Adamın biri içeride konfeksiyon ürünü satıyor, dışarıda akrabasının köyünden getirdiği sebzeyi satıyor. Kelimenin tabiriyle ‘Beyaz sirkenin pamuk tarlasına zararı var. Bunlar da esnafı etkiliyor. Vatandaş markete gittiği zaman kuruşuna kadar hesap alırken, bizim buraya geldiği zaman pazarlık yapıyor. Markette kotalar, etiketler belli olduğu için bunu yapamıyor. Ama esnafın başında bir durum olduğunda direkt zabıtası, kolluk kuvvetleri geliyor. Bu durumda vatandaşımıza yansıyor” diye yaşanan sorunlara değindi. “Eğer fiyatlar düzeyinde kalabilseydi, malın kalitesi de yükselebilirdi,” diyen Yalçın, esnafın mecburen fiyatları artırma yoluna gittiğini ve bu sorunun çözüme kavuşmadığını sözlerine ekledi.
Kaynak: Haber Merkezi