CHP’li kadınlar “Özgürlük Sınıfı”nda buluştu

CHP Parti Okulu ile CHP Kadın Kolları tarafından düzenlenen “Kadın Kolları Yönetici Eğitimi” 4 Mayıs Pazar günü Eskişehir Haller Gençlik Merkezi’nde gerçekleşti. “Özgürlük Sınıfı” adıyla düzenlenen eğitim programının açılışını Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce yaptı. Gün boyu süren etkinlikte kadınlara yönelik siyasal eğitimler ve atölye çalışmaları gerçekleştirildi.
Program, saat 09.30’da açılış konuşmaları ve programın işleyişinin tanıtımıyla başladı. Günün ilk oturumu olan “Siyasal İletişim” başlığını Ahmet Karakuzulu sundu. Katılımcılar, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunu ise Ferda Demirbaş’ın sunumuyla ele aldı.
“KADIN DENİLİNCE NE GELİYOR AKLA?”
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği oturumunda Ferda Demirbaş, katılımcılardan “kadın” ve “erkek” kelimeleri denince akla gelen kavramları yazmalarını isteyerek bir analiz gerçekleştirdi. Bu etkinlikle katılımcıların toplumsal cinsiyet kalıplarını sorgulaması sağlandı. Demirbaş, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Biz bu çalışmayı pek çok yerde yaptık ve kadın için mutlaka anne yazılıyor ilk bu akla geliyor fakat erkek için kimsenin ilk aklına gelen baba olmuyor. Otorite güç para hep erkeğe yükleniyor biz böyle değil miyiz? Kız çocuklarını severken prenses diyoruz erkek çocuklarını severken aslan, paşa gibi kelimeler kullanıyoruz bu bile belirliyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, günlük dil, medyanın dili ve kalıplaşmış davranışlar sebebiyle son bulmuyor. Bu durumlara toplumsal rollerin geleceğe aktarımı ve mahkeme kararlarındaki ‘iyi hal’ indirimleri de dahil. 1987 yılında Türkiye’de bir hakim kocasından şiddet gören bir kadının açtığı boşanma davasında “kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin” dedi. Tabiî ki kadınlar ayaklandılar ve isyan ettiler. Kadın hareketleri bu olaydan sonra Türkiye’de ivme kazandı. Dünyadaki ilk kadın hareketleri, kadınların hak alma mücadelesinin de temelini oluşturdu. İlk konular; eğitim, mal varlıkları üzerinde söz hakkı, oy hakkı ve boşandıklarında çocuklarını yanlarında tutabilmekti. Örneğin; kadınlar ilk kez 19 Eylül 1893 tarihinde, Yeni Zelanda’da seçme ve seçilme hakkını elde etti. Cumhuriyet ile 5 Aralık 1934’te kabul edilen değişiklikle kadınların seçme ve seçilme hakkı yasalaşmıştır. Biz hep çoğu Avrupa ülkesinden önce bu hakka kavuştuk diye düşünürüz ama öyle bir şey yok aksine çok büyük mücadeleler verilmiş. Kadın haklarının temelini laiklik ilkesi oluşturur. Laiklik ilkesi olmasaydı bunların hiçbiri mümkün olamayacaktı. Dünyadaki ilk kadın hareketleri, kadınların hak alma mücadelesinin de temelini oluşturdu. İlk konular; eğitim, mal varlıkları üzerinde söz hakkı, oy hakkı ve boşandıklarında çocuklarını yanlarında tutabilmekti.”
Demirbaş’ın sunumunun ardından yeniden Ahmet Karakuzulu’nun katılımıyla “Cumhuriyet Halk Partisi’nde Yönetici Olmak” başlıklı oturum gerçekleştirildi. Program, “Örgütlenme ve Atölye Çalışması” ile sona erdi. Katılımcılar bu bölümde siyasal örgütlenme, fikir ve öneriler, yapılabilirlik analizi ve eylem planı yazımı gibi konularda grup çalışmaları yaptı.