"Delikanlılık bu mu?"

“Delikanlılık bu mu?”
CHP Eskişehir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri” konulu basın toplantısında “ Başbakan dün AKP İl Başkanlarını görünce...

CHP Eskişehir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri" konulu basın toplantısında " Başbakan dün AKP İl Başkanlarını görünce esip gürlemiş. "Delikanlı" olmak aklına gelmiş. "Tam delikanlı olacaksınız" diyor. Ben de şimdi Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN'a soruyorum. 70 milyonun önünde ekranlarda "Dokunulmazlıkları kaldıracağız" diye söz vereceksin, sonra "Ucu, bana ve arkadaşlarıma dokunuyor" diye sözlerini yutacaksın. Delikanlılık bu mu? Soruyorum Sayın Erdoğan" dedi.
Cevdet Selvi şöyle devam etti: "Gündelik menfaatler uğruna, demokratik duruşunu kaybedenlerin alacakları çok dersler var." diyorsunuz Sayın Erdoğan. Evet, sizin gibi gündelik menfaatler uğruna o koltukta 3 gün daha fazla oturacağız diye IMF'ye, ABD'ye, Barzani'ye, PKK'ya, AB'ye ne ödünler verdiğinizi dünya alem biliyor. Demokratik duruşunu kimin kaybettiği ortada.
"Siyasette her şeyden önce millete yalan söylemeyecek, ikircikli davranmayacak, ikiyüzlü hiç olmayacak, omurgalı olacaksın." diyor Sayın Erdoğan. Çok doğru söylemiş. Ama bu sözler Tayyip ERDOĞAN ve AKP'liler için geçerli değildir. İktidarları boyunca halka her gün yalan söyleyen, ikircikli davranan, ikiyüzlü olan kendileridir. Çiftçiye ucuz mazot vereceğiz dediler, üstüne üstlük mazota zam yaptılar. Enflasyon yok dediler, düşürdük dediler, memuru, emekliyi, işçiyi sefil hale düşürdüler. Sabah Ofer'i tanımadığını Türk halkına söyleyip, akşam Ofer'le görüştüğünü açıklamak mı omurgalı davranmaktır Sayın Başbakan. Tam manasıyla omurgalı davranmadılar.
1- Türkiye'nin yer altı zenginliklerini uluslar arası Tekel'lere kapalı kapılar altında peşkeş çekmek mi omurgalılık?
2- Kamu kaynaklarını kendi gündeminde bir basın yaratmak için şantaj unsuru olarak kullanmak mı dürüstlük?
3- Yargı organlarını ele geçirip, bağımsız yargıya kendi ideolojik elbisesini giydirmek mi demokratlık?
4- TBMM'deki sayısal üstünlüğü her şeyin üstünde görmek mi demokratlık?
5- Basın mensuplarından siyasetçilere kadar her kesimden insanı dava yoluyla susturmaya çalışmak mı demokratlık?
Doğruları ise sadece ABD'ye, IMF'ye söylediler. Zaman zaman onları da kandırmak için uğraştılar ama onların tokadını yediler. Halkın tokadını da seçimde yiyecekler.
"Bugün milletin vermediği gücü ve yetkiyi, başka yerlerden almak için nerede bulunduklarını, neyi temsil ettiklerini unutanlar çıkıyor." diyor Tayyip ERDOĞAN. Ne kadar doğru söylüyor. Evet, millet size % 25'lik yetki verdi. Ama siz % 100'lük yetki kullandınız. Şimdi % 25'lik yetkinizle, Cumhurbaşkanlığını da ele geçirmeye çalışıyorsunuz. Milletin size vermediği yetkiyi sizler ABD'de, Oferler'de, IMF'de, Barzani'de, karanlık yerlerde aradınız. Kendi siyasi menfaatleriniz için devletin 80 yıllık yatırımlarını tek tek yabancılara peşkeş çektiniz. Yarattığınız açlık ve sefaletle milletin huzurunu kaçırdınız. Sayenizde büyük şehirlerimiz soyguncuların, katillerin, kapkaççıların yuvası haline geldi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.