"Dezavantajlı gruplara yeterince kaynak ayrılmıyor"

"Dezavantajlı gruplara yeterince kaynak ayrılmıyor"
SES Eskişehir Şubesi, 2025 yılı bütçesinin sosyal hizmetler ve dezavantajlı gruplara yeterince kaynak ayrılmadığını belirterek, bütçe görüşmelerine sivil toplum ve emek örgütlerinin dahil edilmesini talep etti.

SES Eskişehir Şubesi, 2025 yılı bütçesinin, sosyal hizmetler ve dezavantajlı gruplara yeterince kaynak ayırmadığını belirterek, bütçe görüşmelerine sivil toplum örgütleri ve sendikaların dahil edilmemesini önemli bir eksiklik olarak değerlendirdi. SES Eskişehir Şube Eşbaşkanı Bülent Yıldırım, yaptığı açıklamada, bütçenin toplumun farklı kesimlerini etkileyen bir yapıya sahip olduğunu ve özellikle sosyal hizmetlere erişimin önemli olduğu kesimlerin temsilcilerinin bu süreçte yer almamış olmasının, ciddi bir eksiklik olduğunu vurguladı.

“DERİNLEŞEN YOKSULLUK VE HAK İHLALLERİ ARASINDA”

Yıldırım, "Gerek kaynak ve gelir dağılımında gerekse kamusal hizmetlere erişimde temel belirleyici, bütçenin ve bütçe doğrultusunda yürütülen politikaların, toplumun her kesimini farklı bir şekilde etkilediğidir. Yapılan bütçe görüşmelerine toplumun farklı kesimlerinden; özellikle sosyal hizmete erişimi elzem olan kesimlerin temsilcilerinin davet veya dâhil edilmemiş olmasını açık bir eksiklik olarak görmekteyiz. Hazırlanan bütçenin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda çalışan emekçileri doğrudan ilgilendirdiği göz önüne alındığında; işkolunda örgütlü ve söz konusu alanda çalışan emekçilerin iradi temsilcisi olan sendikamızın bu görüşmelere dâhil ve davet edilmemiş olması aynı antidemokratik sürecin farklı bir boyutuna işaret etmektedir. Derinleşen yoksulluk ve artan hak ihlalleri kıskacında, alanın emekçileri ve sosyal hizmete gereksinim duyan birey ve gruplar için söz konusu bütçe görüşmeleri her zamankinden çok daha fazla önem arz etmektedir. Kötü ekonomi politikaları ve uygulamaları neticesinde her geçen gün ağırlaşan yaşam koşulları toplumun bazı gruplarını daha kırılgan hâle getirdiği ortadadır. Tam da bu noktada yapılan bütçe görüşmelerinin duyarlılıkla ve kamusal sorumluluk bilinciyle yürütülmesini beklerdik. Ancak, gerek bütçe sürecinde izlenen usul gerekse bütçe içeriği bizlere açık bir şekilde gösteriyor ki, mevcut erk bu duyarlılık ve sorumluluktan uzak bir anlayışla hareket etmektedir” şeklinde konuştu.

“BÜTÇEDEN HAK ETTİKLERİNİ ALAMIYORLAR”

2025 yılı bütçesinin, kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi savunmasız gruplara yönelik çok ciddi eksiklikler içerdiğini ifade eden Yıldırım "Hazırlanan bütçenin, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda çalışan emekçileri doğrudan ilgilendirdiği göz önüne alındığında; işkolunda örgütlü ve söz konusu alanda çalışan emekçilerin iradi temsilcisi olan sendikamızın bu görüşmelere dâhil ve davet edilmemiş olması aynı antidemokratik sürecin farklı bir boyutuna işaret etmektedir" sözleriyle sendikal katılımın önemine dikkat çekti. Yıldırım, "korunmayan ve evrensel insani ölçütlerin çok altında yaşam ve gelişim standartlarına mecbur edilmiş çocuklar, hak ettikleri değeri ve refahı alamayan yaşlılar, özel önlemlerle desteklenmesi gerekirken ısrarla kamusal alandan uzaklaştırılan engelli bireyler bütçeden hak ettiklerini alamamaktadır" dedi.

“İKTİDARA BAĞIMLI HALE GETİRME POLİTİKASI”

İktidarının uzun süredir sosyal yardımları hak olmaktan çıkardığını, bunu bir "yardım/lütuf ve bağımlılık ilişkisi" haline getirdiğini de dile getiren Yıldırım, “Sosyal yardımlar, yoksulluğu sürdürme, yoksullaştırılan emekçileri iktidara bağımlı hâle getirme politikasının bir aracı olarak kullanılmaya devam edilmektedir. Tam da bu amaç doğrultusunda, 2025 yılı bütçesinde en büyük payı yoksullukla mücadele ve sosyal yardımlaşma kalemi almaktadır. Uzun yıllardır sosyal hizmetlerde ana kalemin giderek artan şekilde bu biçimde kurulan bir sosyal yardımdan oluşması da temel itirazlarımızdan birini oluşturuyor. Sosyal yardımların düzenli olarak artması, ihtiyaç sahiplerinin sosyal hizmet, istihdam, eğitim, sağlık gibi en temel hizmetlere erişimini artırmayı hedefleyen etkin politikaların olmamasının sonucudur" diye açıkladı.

SES Eskişehir şubesi, sosyal hizmetlerin halkın gerçek ihtiyaçlarına göre şekillendirilmesi gerektiğini vurguladı. SES adına konuşan Yıldırım, genel taleplerini şu şekilde açıkladı: “Bütçe, sivil toplum ve emek örgütlerinin de katılımı ile yapılmalıdır. Sosyal hizmetler hak temelli sunulmalı ve iktidar ile sosyal hizmetler arasında tahakküm veya yeniden üretici bir ilişki kurulmaması sağlanmalıdır. Ülkemizin de tarafı olduğu Avrupa Sosyal Şartı ile tanımlanan ve güvence altına alınan temel haklar kesintisiz bir şekilde kullanıma açılmalıdır. Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi temel alınarak iç mevzuatın ve uygulamaların düzenlenmesi, bazı maddelerdeki çekincelerin derhal kaldırılması sağlanmalıdır. Sosyal hizmet alanlarındaki politikalar, sorunları çözmeye odaklı, iktidarın siyasi çıkarlarından arındırılmış ve kapsamlı olmalıdır. Bu alanda yapılacak planlamalarda ekonomik tasarruf ya da kesinti düşünülmemeli, ihtiyaca göre bütçe ayrılmalıdır. Sosyal yardımlarda bir bağımlılık ilişkisi yaratma, rant ve siyasi çıkar hedefi kaldırılmalıdır. Yardım alan vatandaşlara şantaj, tehdit gibi söylem ve uygulamalardan vazgeçilmelidir. Bütçe; salgın, deprem, sel gibi olağanüstü dönemler göz önünde bulundurularak hesaplanmalı, ekonomik krizleri ve yoksulluğu önleyici tedbirler alınmalıdır. Kadına ve çocuğa yönelik şiddete ilişkin önlemlerin alınması için yeterli bütçe ayrılmalıdır. İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmeli, CEDAW ve 6284 sayılı kanunun gerekleri yerine getirilmelidir. Toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren bütçe görüşmelerinde sivil toplum örgütlerine, işkolunda örgütlü ve söz konusu alanda çalışan emekçilerin iradi temsilcisi olan sendikalara yer verilmelidir.”

Kaynak: Haber Merkezi

Etiketler :