
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
1 Kasım seçimleri öncesi CHP ve AKP'nin avantaj ve dezavantajları...
-7 Haziran seçimlerinin Eskişehir'de kazanılmış olmasının verdiği avantaj...
-İktidar Partisinin oy anlamında düşüş içinde olması.
-Üç belediye'nin seçim çalışmaları esnasında partiye ve adaylarına vereceği destek.
-Partinin 1 Kasım seçimlerine aday liste değişikliği yapmadan girecek olması.
Bu saydıklarımız, CHP'nin 1 Kasım seçimleri öncesi avantajlı olduğu hususları gösteriyor.
HHH
-Parti içinde, gerek il yönetiminin görevden alınması gerekse belediye başkanları etrafında oluşan gruplaşmalar.
-Erman Gölet'in listede yer almayışı ile AK Partiye kayabilecek Mihalıççıklı seçmen.
-AK parti oy kaybederken CHP'nin oylarını arttıramaması.
-Parti içinde 2019 hesaplarının 1 Kasım seçim çalışmalarına yapacağı olumsuz etki...
Bu saydıklarımız da, CHP'nin 1 Kasım seçimleri öncesinde dezavantajlı olduğu durumlar.
HHH
-7 Haziran seçimlerini kaybeden aday listesinin değişmesi.
-Seçim yenilgisinin sorumluları arasında gösterilen Salih Koca'nın bu kez liste dışı kalmış olması
-Karacan'ın listede yer bulmasıyla parti içinde yeniden bir hava oluşması.
-Erman Gölet'in CHP listesiyle olmayışıyla birlikte 3 ncü sırada olan Emine Nur Günay'ın özellikle Mihalıççık seçmeni üzerinde daha etkili olabileceği.
-Seçim çalışmalarında hükümet imkanlarının kullanılacak olması.
Bu saydıklarımız, AK partinin Eskişehir'de 1 Kasım seçimlerine avantajlı girmesini sağlayacak etkenler.
HHH
-Son yapılan seçimde alınan yenilgi.
-Kamuoyu yoklamalarında partinin oy kaybı içinde olması.
-Bakan Nabi Avcı'nın, her seçim öncesinde olduğu gibi bu seçim öncesinde de Eskişehir'deki seçim çalışmalarına tam anlamıyla iştirak etmeyeceği gerçeği.
-Karacan ile parti yönetimlerinin seçim çalışmalarında uyum sağlayıp sağlayamayacağı...
Bu saydıklarımızı da AK partinin 1 Kasım seçimlerine Eskişehir'de dezavantaj oluşturacak etkenler olarak sıralamak mümkün.
Sonuç olarak...
Yaklaşık 1 ay sonra bir seçime gidiliyor.
Eskişehir'de birinci olmak için yarışacak CHP ve AKP'nin, bu seçim öncesi avantaj ve dezavantaja sahip olduğu durumlar var.
Bakalım bu avantaj ve dezavantajlar, son yapılan seçimin neticesinde nasıl bir değişime yol açacak?
CHP ve AKP, var olan avantaj ve dezavantajlarıyla 1 Kasım akşamı nasıl bir sonuç alacak?
Hep birlikte göreceğiz...
.......
CHP'de yapılan iş kasıtlı mıydı?
Cumhuriyet Halk Partisi'nde mevcut il yönetimi görevden alındı.
Yerine ise 7 kişiden oluşan geçici bir yönetim atandı.
-"Geçici" diyoruz zira, mevcut il yönetimini görevden alan parti MYK'sı, yeni bir yönetim görevlendirmek yerine, partiyi 45 gün içinde olağanüstü kongreye götürecek bir yönetim ataması yaptı.
Yani...
İl yönetimini görevden almasına rağmen, tüzüğün, il yönetiminin istifa etmesi durumunda uygulanması gereken bir kararı uygulayarak geçici yönetim atama yoluna gitti.
İşte o günden bu yana koskoca genel merkezin nasıl böylesine acemice bir hata yapabileceği konuşuluyor.
Bu durum çoğunlukla da "İşte ayaklarına dolandı" diye yorumlanıyor.
Ancak...
Cumhuriyet Halk Partisi gibi bir partinin en önemli organlarından biri olan MYK'nın böylesine basit bir hatayı yapması, çok da mantıklı gelmiyor.
Kaldı ki, aynı MYK'nın bu güne kadar, gerek yönetimlerin görevden alınması gerekse yönetimlerin istifa etmesi karşısında aldığı yüzlerce karar ve yaptığı yüzlerce atama göz önüne alındığında, Eskişehir ile ilgili böylesine basit bir hata yapılması çok da inandırıcı olmuyor.
Bu durumda insan ister istemez:
-"Acaba CHP genel merkezi, il yönetiminin görevden alınmasına ilişkin ısrarlar karşısında bunalıp, böyle bir yola mı başvurmak durumunda kaldı?" diye düşünmeden edemiyor.
.....
Doğa Koleji meselesi...
Telefonlar ardı ardına gelmeye başlayınca yazmaya karar verdik.
Efendim!
Eskişehir'de "Doğa Koleji" ismiyle bir okul binası inşaatı başlıyor.
Batıkent'te başlayan okul inşaatı ile eş zamanlı olarak bu okula öğrenci kayıtları yapılıyor.
Ancak...
Söz konusu okul binası ruhsat alamıyor.
Bu arada 450 ye yakın öğrenci kaydı yapıyor okul.
Bu arada yeni öğretim yılının başlaması da kapıya dayanıyor.
Binası ruhsat alamayınca, çaresiz aynı bölgede bulunan Amerikan Kültür Koleji binasını satın alıyor.
Yeni binada eğitim öğretim yapılamayacağı için, satın alınan okul binasında eğitim verileceğini duyuruyor.
Bu durum, okula kayıt yaptıran öğrenci velileri arasında infial yaratıyor.
-"Biz bu yeni binada eğitim yapılacak diye çocuklarımızı kayıt ettirdik. Satın alınan binada niçin eğitim yaptıralım? Eğer bunu isteseydik, satın aldığınız okula çocuklarımızı verirdik" diyorlar.
Okul yöneticileri "Ruhsat vermiyorlar. Alır almaz yeni binaya geçeceğiz" dese de öğrenci velileri buna ikna olmuyor.
Zaten okul yönetmeliğinde, "okul bina ruhsatı 1 Eylül tarihi'nden sonra alınırsa, eğitim öğretim yapılabilmesi bir sonraki eğitim öğretim yılına sarkar" ibaresi yer alıyor.
Anlayacağınız konu bir hayli sıkıntılı.
Öğrenci velileri, okul binasının niçin ruhsat alamadığını bilmiyor.
Okul yöneticileri, binaya niçin ruhsat alamadığını açıklamıyor.
Milli Eğitim konu ile ilgili velileri bilgilendirmiyor.
Valilik olaya nedense el koymuyor.
Sonuç olarak, kimse ne olduğunu tam anlamış değil.
Sadece, söz konusu okula kayıt yaptıran 450 öğrenci velisi okulların başlamasına birkaç gün kala kara kara düşünüp duruyor.
......
BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Temel ile Dursun Bir Gün Kahveye Gider.
Temel kahve ister dolayısıyla Dursun da ister.
Fakat Temel orta şekerli Dursun ise bol şekerli istemiş.
Kahvecinin Çırağı çok şekerliyi Temel'e, orta şekerliyi ise Dursun'a vermiş.
Sonra çırak "ya pardon içmeyin ben size kahveleri verirken şaşırdım" demiş.
Sonra Temel ile Dursun Sandalyeden Kalkmış Ve yer değiştirmişler.
Çırak ta "siz niye yerleri değiştiniz ki" demiş. "Kahveleri değişseydiniz ya" demiş.
Bu Sefer Kalkmış gidiyorlar.
Çırak; -"Yahu nereye?" diye seslenince;
Temel; "e Uşaum Seninde bi dedin bi dediğunu tutmaz ki kahveleri değiş demedin mi biz de karşıdaki kahveye gidiyoruz..."