4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

1 MAYIS İŞCİ VE EMEKCİLER BAYRAMI

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, Eskişehir’ de, Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı Sayın İsmail Komcuk ile sendikaların Genel Başkanları, Genel Merkez yöneticileri, yaklaşık 25 ilden kente gelecek üyeler, kamu çalışanları, sivil toplum örgütleri ve halkımız, birlikte kutlayacaktır.
 Eskişehir’de, gerçekleştirilecek miting, bugün, saat 11.00’de Atatürk Bulvarı MİGROS karşısından başlayacak, yürüyüşle yapılarak, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, Eskişehir Odunpazarı Meydanında gerçekleştirecektir.
1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı, işçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günüdür.
İlk kez, 1856'da Avustralya'da, taş ve inşaat işçileri, 8 saatlik iş günü için yürüyüş düzenlediler. 1886'da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde, 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar.
          Gösteriler, devam etti 1886 da yapılan grevlerde, kanlı çatışmalar, olmuş ve sonuçta
1889'da ikinci Enternasyonel'de, 1 Mayıs'ın 'Birlik, mücadele ve dayanışma günü' olarak kutlanmasına karar verildi.   Günümüzde, sosyalist ülkeler ve daha birçok ülkede, 1 Mayıs'ı işçiler, büyük bir kitleyle kutlar. Bazı ülkelerde de siyasal, bir eylem biçimini de alır.
1889 da, 1 Mayıs işçilerin birlik, mücadele, dayanışma günü olarak kabul edilmiş ve 1890’dan itibaren de, tüm dünyada, işçi bayramı olarak alanlarda kutlanmaktadır.   ö günden sonra 1 Mayıs, dünyada, işçi sınıfının, birlik, mücadele, dayanışma günü olarak kabul gördü.
Maalesef, Türkiye’ de ise yıllardır, Mayıs kutlamaları, kavga, çatışma ve gerginlikle özleştirildi. Bilinçli olarak yaratılan bu kaygı, 1 Mayıslara, gölge düşürdü.
Hâlbuki 1 Mayıs’ ın, amacı ve içeriği bellidir. Emekçi sınıfının, daha insanca bir yaşam talebini dile getirdiği, bu talebi paylaşan herkesle, bir araya geldiği, Türkü ve şarkılar söylendiği, oyunların oynandığı bir kutlama günüdür.
1 Mayıs'ı, işçiler, köylüler, öğrenciler, gecekondulular, esnaflar, aydınlar, kısacası tüm halk birlikte kutlamalıdır. çünkü 1 Mayıs kavga değil, birlik, kardeşlik, mücadele ve dayanışma günüdür. 
Ancak 1 Mayıs 1977 tarihinde, Taksim de yapılan kutlamalarda yaşanan, korku ve kaygı hala devam ediyor. O yılki kutlamalarda, 28 kişi ezilme, ya da boğulma nedeniyle, 5 kişi vurulması nedeniyle, 1 kişi de panzer altında kalarak, yaşamını yitirdi,  
Yaklaşık 130 kişi de yaralandı. 470 kişi gözaltına alındı; fakat hiçbirinin olayla ilgisi kurulamadı. Ateşi, kimin açtığı, belirlenememiş, olay halen aydınlanmadı. Bu durum, yıllarca gündemde kaldı ve her yılda, kutlamalara da damgasını vurdu. 
Elbette Taksim meydanında, kutlama yapılmalıdır. Ancak " 1 Mayıs 1977 Katliamının Hesabını Sormak İçin, “1 Mayıs'ta, Taksim'de Olalım! " gibi, benzer sloganlarla, kutlama yapmakta yanlıştır. çünkü olaylarla ilgili, önyargı ve nefret kaos yaratır. Dış ve iç şer odaklara  özellikle de Provokasyonlara da zemin hazırlar. Kutlamalara da zarar verir 
Ayrıca Taksim Meydanı’ nda, her türlü kutlamalar yapılırken, 1 Mayıs kutlanmalarını yasaklamanın, ne mazereti ne de kabul edilir bir tarafı vardır. Taksim Meydanı, 1 Mayıs kutlamalarına açılmalıdır.  
öte yandan, 1 Mayıslardaki provokatörler, işci ve emekçiler değildir. Provokatörler, her şeyden ve emekçilerden nefret ediyorlar. çünkü emekçiler, mevcut düzenin, bir parçasıdır. Sosyal adalet arıyorlar. İnsanca yaşamak ve düzenin ıslahını istiyorlar.    
Ancak provokatörler, düzene toptan karşıdır. O yüzden, sağa sola saldırıyorlar, önlerine ne gelirse tahrip ediyorlar. Elbette ülkemizdeki bu gelişmelerde, dış ve iç şer odakların, payı da vardır. 
Provokatörlerle, emekçileri aynı kefeye koyarak, emekçilerin, 1 Mayısla ilgili isteklerini geri çevirmek de yanlıştır. Siyasi otoritenin ve güvenlik güçlerinin görevi, emekçilerin, 1 Mayıs’ ı kutlamalarını, engellemek değildir. Bilakis provokatörleri ve provokasyonları, engelleyerek, emekçilerin,1 Mayısı huzur içinde, kutlanmalarını sağlamaktır. 
1 Mayıs’ta, dünya genelindeki tüm işçi ve emekçiler, tek bir yumruk oluyorlar. Daha iyi yaşam ve çalışma koşullarına kavuşmak için, mücadele güçlerini, bir kez daha tazeliyorlar. Emeğin hakkını savunmak için, meydanları dolduruyorlar.
İktidarların ve bürokratların, yasal işlemleri geciktirmesi ve yanlış kararlar alması veya paranoya senaryolar üretmesi de birlik, berberlik ve huzura zarar verir. ülkemizi, böyle bir ortama sürüklemeye de, hiçbir yetkilinin veya kesimin hakkı yoktur. O nedenle de        ülkemizde, yasal yollarla yapılan, bu alandaki her etkinlik, teşvik edilmelidir. çünkü Bayram havasında kutlanan, etkinlikler, ülkede huzura ve barışa, ciddi katkıda bulunacaktır.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü, kutlu olsun

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi