1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

100 gününüz var beyler!

Yazacaklarımız, 1 Kasım seçimlerinde Eskişehir Milletvekili olanlara...
Yani...
AK partili Nabi Avcı, Harun Karacan ve Emine Nur Günay ile...
CHP'li Gaye Usluer, Utku Çakırözer ve Cemal Okan Yüksel'e...
Eskişehir ihmal edilmiş bir kent.
Eskişehir, aynı zamanda beklentileri yüksek olan bir kent.
Dahası...
Eskişehir: sırtı sıvazlanmayı seven, özel olmak isteyen ve bazı hassasiyetleri bulunan bir kent.
Yılların ihmal edilmişliğinin ortadan kaldırılması, beklentilerin karşılanması ve bu yöndeki hassasiyetlerin karşılanması için hem AK partili, hem de CHP'li milletvekillerine büyük görev düşüyor.
İktidar ve icrada olacakları için,görevin büyüğü tabii ki AK parti milletvekillerinin sırtında olacak.
CHP'li milletvekillerine de, yapılacakların yanında durmak, yapılmayanlar için de hesap sorma görevi düşecek.
Daha mazbatalarını almadan Eskişehir'in yeni milletvekillerinin boğazlarına sarılacak değiliz.
Hem AK partili hem de CHP'li milletvekillerine bir tolerans süresi tanınması gerektiğine inanıyoruz.
Bu sürenin de 3 ay olduğunu düşünüyoruz.
Üç ay sonunda, yapılmayanların hesabını iktidarda ki AK parti milletvekillerinden, yapılanların yanında durmamaları ve yapılamayanlar için de baskı unsuru olmamalarının hesabını da CHP'li vekillerden sormaya başlayacağız...
O yüzden...
Eskişehir'in ihmal edilmişliğinin giderilmesi ve beklentilerinin karşılamaya başlanması için tam 100 gününüz var beyler!
Umarız bu 100 gün bu söylediklerimizin hazırlığı ile değerlendirilir...

*******************

Sanatın dâhisi olmak...

İnsanlarla sokakta yapılmış bir röportaj vardı.
Röportajı yapan medya mensubu durdurduğu ve mikrofon uzattığı insanlara "Başbakan olmak ister misiniz?" diye soru yöneltiyordu.
Mikrofon uzatılanların tamamına yakını "İsterim tabii. Çok iyi de yaparım bu görevi. Ülkeyi güllük gülistanlık yaparım" cevabını veriyordu.
- "Peki... Orkestra şefi olmak ister misiniz?" diye sorulduğunda ise, "Yok! Ben o işten pek anlamam. O iş çok zor" cevabı veriyordu aynı insanlar.
Röportajı izleyince, bir orkestrayı yönetmenin, ülkeyi yönetmekten daha zor olduğunu düşünmüştük.
Dolayısıyla...
Bir orkestrayı yöneten şef'in yükünün, başbakan'ın sırtlandığı yükünden ağır olduğunu tahmin etmiştik.
İşte, Eskişehir'de yıllardır bu yükü sırtlanan ve ömrünü sanata vermiş bir isim var.
Hüseyin Erbay...
Bu yıl 50 nci sanat yılını kutluyor.
Türk Sanat müziğine 120 nin üzerinde beste vermiş, yüzlerce sanatçının yetişmesini sağlamış, şefliğini yaptığı koro'nun ülke çapında bir koro olmasını sağlamış.
Üstelik tüm bunları maddi bir beklenti için değil, sadece sevdiği ve gönlünü verdiği için yapmış.
Her zaman söylüyoruz...
Ülkeleri Kültür ve Sanat kurtarır.
Sanatın dâhilere ihtiyacı vardır.
Hüseyin Erbay, Türk sanat müziğinin dâhilerinden biridir.
Her ne kadar hakkı yeterince teslim edilmemiş olsa da, bu şehrin sanatı ve tanıtımına katkısı büyüktür.
Eğer bu şehrin yaptıklarından ötürü 10 kişiye borcu varsa, Hüseyin Erbay bu 10 kişi içinde her zaman yer alacaktır, almalıdır...


********************************


Atatürk'ün ölümü üzerine 1 ay yas ilan eden ülke...

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümü üzerine bir ülke tam 1 ay boyunca yas ilan etme kararı alıyor.
Bu çok bilindik bir bilgi değil.
Fakat, son derece doğru bir bilgi.
Zira...
Atatürk'ün ölümü üzerine İran, ülkede tam bir ay boyunca ulusal yas ilan etmiş ve bu yas'ı da uygulamış.
Kültür ve Turizm Bakanlığı arşivlerinde yayınlanan bilgi doğrultusunda Atatürk'ün ölümü Tahran Gazetesi tarafından şu şekilde halka duyurulmuş:
-"Atatürk'ün ölümü dolayısı ile Kraliyet Sarayı Şehinşahı ve hükümet bir ay resmi yas ilan etmiştir. Majeste Şehinşah,gömme töreninin sonuna kadar İran'da askeri ve resmi binalar üzerinde ve yabancı ülkelerdeki İran temsilciliklerinde bayrakların yarıya indirilmesini emir buyurmuşlardır. Bu irade-i Şehinşahı bugün bütün gazetelerde ilan edilmiştir"


*************************

Şu Turist otobüslerine bir yer bulun!

Şair Fuzuli Caddesi'nin başında ki köprünün üzerinde 4-5 yolcu otobüsü durmuş.
Burası zaten şehrin en yoğun caddesi, bir de otobüsler tıkamış yolu.
Bal mumu heykel müzesinin önü de Şair Fuzuli'den farksız.
Aynı şekilde park etmiş otobüsten geçilmiyor.
Çıkın Odunpazarı'na, zaten dar olan yolu 3-5 otobüs tam anlamıyla tıkamış.
Gelenler turist.
Elbette gezip görecekler ama, kapıya kadar da otobüsle gidildiğinde şehir trafiği tam anlamıyla arpalıyor.
Eskişehir artık yaz-kış turist gelen bir şehir.
Üstelik...
Şehir merkezi görmeye gelen turistlerin yarattığı bir turizm şehri.
O halde, gelen turist otobüslerinin sürekli durabilecekleri ve bunu da yaparken trafiği etkilemeyecekleri bir yer oluşturulamaz mı?
İstenirse oluşturulur ama...
Pak istenmiyor galiba...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi