
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
2012' ye MERHABA!
2012'nin, ilk günü itibarıyla, ülkeler ve kişiler tarafından, yepyeni bir sayfa açılacak. Ancak dünyada yaşanan, AÇLIK, çocuk ve kadın sorunları, " TERÖR", çevre ve ulaşım sorunları, ŞİDDET, Ekonomik Krizler, özellikle de Eğitim sorunları gibi, pek çok sorun, 2012 yılında toplumların gündeminde olacaktır.
Çağımızda, dünya nüfusunun, iki milyarlık bölümü su sıkıntısı çekiyor. Bir milyar insan temiz içme suyu bulamıyor. Önümüzdeki 20 yılda, bu rakamın ikiye katlanması bekleniyor. Araştırmalara göre, küresel ısınma ile birlikte meydana gelen susuzluk, ya da su kaynaklarındaki azalma, dünyadaki çatışma ve savaşların, bu yüzyılda özellikle de Ortadoğu'da yaşanabileceği endişesi yaratıyor. Hülasa gelecekte, "SU", ENERJİ" ve YİYECEK" savaşların, nedeni olacaktır.
Dünya ve ülkemizde, üretimin düşüşü ve tüketimin fazlalığı, bugün toplumları rahatsız etmiyor. Ancak geleceğimizi, ne kadar zedeliyor farkında değiliz. Özelikle de ülkemizde, kişi başına düşen milli gelir, Tarım toplumundan, hızla sanayi toplumuna gidiş, Alt yapının yetersizliği, Ekonomik ve kültürel farklılıklardan oluşan sorunlar, çözüm bekliyor.
Türkiye' nin, 2012 yılında, PKK Terörü, eğitim, işsizlik, üretim, mevcut Kaynakları kullanamama, özellikle de ülke yönetiminde kaynaklanan sorunlar, yabancı sermaye, son yıllarda, AKP iktidarı tarafından, gündeme getirilen " AÇILIM" girişimlerinin, yaratığı etnik ve dinsel kutulaşmalar ise en büyük sorun olarak ülke gündemini işgal edecek.
2012' da, eğitimin temel sorunları olan, eğitime ayrılan kamu kaynaklarının yetersizliği, başta ÖSYM olmak üzere sınav sistemleri, Eğitimin ticarileştirilmesi, Okullaşma oranlarının düşüklüğü, sınava endeksli eğitim ve bunun doğurduğu dershanecilik sektörü, eğitimde erişimde fırsat eşitsizliği, YÖK'ün, varlığı ve antidemokratik işlevi, cinsiyet eşitsizliği, gibi pek çok sorun çözüm bekliyor.
2012 yılında, Eskişehir' in de çözüm bekleyen sorunları var. Eskişehir' de, olumsuz gelişmeler karşısında, kaygı duyan insanlarımızda var. Özellikle süper marketlerin gelmesinden sonra, zor durumda kalan esnafımızdan, bu tür şikâyetlere, her zaman tanık oluyoruz. Özelliklede bakkal dükkânı gibi, süpermarket açılması, kenti, " ÜRETEN" değil "TÜKETEN" ve "TEK MERKEZLİ" kent haline getiriyor. Her geçen günde, Eskişehir yabancılaşıyor. O nedenle de 2012 yılında, Eskişehirliyim diyen herkes, bu tabloyu sorgulamak, nedenlerini ortadan kaldırmak içinde, üzerine düşeni yapmak zorundadır.
2012' de, " TÜKETEN ", değil " ÜRETEN" Eskişehir, hedef alınmalıdır. Eskişehirli olmayan, ancak Eskişehir' e, üretime yönelik yatırım yapan, iş, aş sağlayan insanlarımız, Eskişehirlidir. O nedenle de Eskişehir' de oturan, herkes, Eskişehir' de, üretim yapan insanlara ve şirketlere sahip çıkmalı, ürettikleri malları tercih etmelidir. Çünkü Eskişehir' de üretilen malları almak, insanımıza, istihdam yaratır. Yerel safi hâsılaya ciddi katkıda bulunur..
Elbette 2012 yılında, Eskişehir'in, ulaştığı seviye asla küçümsenemez. Çünkü Eskişehir' de, okuma yazama oranı, %95'lerin üstündedir. Ankara, İstanbul ve İzmir, dışında, ülkemizde, iki üniversiteye sahip tek ilimizdir. Türkiye'de, kişi başına en fazla profesör düşen il konumundadır. Sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında, ülkemizde 6. sıradadır. Kişi başına düşen milli gelir, Türkiye ortalamasının, çok üstündedir. Ekonomik açıdan, kendi kendine yeterli iler arasındadır. Yaşam kalitesi yüksek, dünyaya entegre olmuş. Doğal zenginlikleri ile de dikkat çeken, Son yıllarda, sağlık sektörü ve belediyecilikte ki başarılı performans ile Eskişehir, mutlu yaşayan insanların kenti oldu.
Yeterli midir? Elbette değildir. Daha yapılması gereken pek çok iş vardır.
Eskişehir bu sorunları çözmek için, "mükemmel yönetici arayışı" yerini" iyi ve doğru sistem" arayışı ve EKİP RUHU" bırakmalıdır. Çünkü İyi ve doğru sistemler ve çalışmalar, en iyi ekipler meydana getirecektir. Bu yüzden, ortak amaç unutulmamalı, birlikte sorun çözme ve ekip çalışmasına odaklanılmalıdır.
Eskişehir'de, 2012 yılında, Vilayet, Anakent ve alt belediyeler, diğer Kurum/kuruluşlar, Siyasi Partilerin İl teşkilatları, ETO, ESO, ESİAD gibi sivil toplum örgütleri, bir "TAKIM RUHU" içinde çalışmalı, ortama da, "DİYALOG" ve "HOŞGÖRÜ" gibi kavramları hakim olmalıdır.
2012 yılında, Eskişehir' in sorunlarını çözmek için, gerçek Eskişehirlilere ihtiyaç vardır. Bir insan, "Ben Eskişehir' de yaşayacağım, Bu şehirde üretip, insanımız iş, aş sağlayacağım, yerel safi hâsılaya katkıda bulunacağım, Eskişehir' de, öleceğim, diyorsa, insanın, doğum yeri nere olursa olsun, O gerçek bir Eskişehirlidir... Ayrıca Eskişehir için, bir fikir, bir düşünce akımı, bir model, bir iş, bir ürün üretmek, Eskişehirli olmanın ve kendini ifade etmenin, o hazzı yaşamanın da en önemli yoludur...