1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

2019 mahalli seçimleri ve adaylar...

 


Eskişehir’in en önemli 3 belediyesi var.


Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı.


Bu 3 belediye aslında iç içe geçmiş vaziyette.


Yani…


Şehir merkezinde yaşayan her vatandaş ister Odunpazarı bölgesinde olsun isterse Tepebaşı bölgesinde oturuyor olsun hiç fark etmiyor.


Her 3 belediye ile ilgili fikir sahibi durumunda.


örneğin: Her 3 belediyenin çalışmalarını yakından izleyebiliyor.


Her 3 belediye başkanını tanıyor, biliyor.


Diğer 12 ilçe hakkında herhangi bir fikri olmamasına rağmen, Eskişehir’deki 3 belediye ile ilgili her sohbette fikir yürütebiliyor.


Eskişehir’in bu durumu, özellikle mahalli seçimlerde, partilerin aday göstereceği her 3 belediye başkan adayını önemli kılıyor.


örneğin: Partinin Büyükşehir adayının kim olduğu, bu durumda çok önemli bir hal alırken, diğer 2 büyük ilçe belediye başkan adaylarının da kimler olacağı, en az büyükşehir belediye başkan adayı kadar önem arz ediyor.


Netice itibarıyla…


İyi bir büyükşehir belediye başkan adayı, zaman zaman  diğer 2 ilçe başkan adayını da seçimlerde sürükleyebiliyor.


Bir de buna iyi birer ilçe belediye başkan adayları eklendiğinde, seçimde başarı kendiliğinden geliyor.


Fakat…


Merkezde bulunan 3 belediye için gösterilecek belediye başkan adaylarından özellikle büyükşehir adayının kötü olması, 2 ilçe adayı iyi olsa dahi seçim kaybettirebiliyor.


Tüm bu anlattıklarımızdan sonra…


2019 seçimlerinde yapılacak olan mahalli seçimlerin nasıl sonuçlanabileceği bu günden soruluyor ya…


İşte biz bu soruya hep aynı cevabı veriyoruz…


-“İyi bir büyükşehir belediye başkan adayına sahip olan parti, seçime daha yakındır. Büyükşehir adayı iyi olmayan parti, diğer 2 ilçe belediye başkan adayı mükemmel de olsa, seçim kaybetme riski büyüktür” diyoruz.


Mevcut partiler ve o partilerin var olan aktörlerini de gözden geçirdiğimizde, CHP’nin bu konuda daha avantajlı olduğunu zira CHP’de hali hazırda “iyi” olarak nitelendirilecek Büyükşehir belediye Başkan adayı isim seçeneklerinin AK partiye oranla daha fazla bulunduğunu söylüyoruz…


.....


 


CHP’de delege olamayanlar…


 


Şu sıralar CHP’de delege seçimleri sona erdi.


Delege seçimlerinde mahallesinden delege çıkamayanların isimleri konuşuluyor.


-“Şu mahallesinden seçilemedi, bu mahallesinden çıkamadı” gibi, eski il ve ilçe başkanlarının isimleri konu ediliyor.


Ben 30 yıl içinde mahallesinden delege çıkamayan çok sayıda siyasetçi biliyorum.


Birçoğu mahallesinden çıkamadı ama milletvekili oldu.


çoğu sandıkta kalıp, belediye başkanlığı yaptı.


Delege olmayı başaramadı ama, partinin en üst organlarında görev aldı.


Delege olamayıp, aynı dönem içinde il, ilçe başkanı olan, hatta değişik partilerde gnel başkan yardımcısı olanları bile gördüm.


O yüzden…


Mahallesinden delege çıkamayanlara pek takılmayın.


Bu siyasi partiler yasası ile 20 üyeli mahalleden çıkamayan pek çok kişi, 2 milyon üyeli partinin yöneticisi bile olabiliyor…


 .....


 


Kendi kalene orta yaparsan, golü 90’dan yersin…


 


-AK parti Genel Başkan yardımcısı Harun Karacan, Akaryakıt istasyonu işletmeciliğiyle iştigal ediyor.


-Şirketi, çamlıca’da bulunan arsasının, akaryakıt istasyonu olması için belediye’ye müracaat ediyor.


-Talep, belediye imar komisyonuna geliyor.


-İmar komisyonu 7 üyeden oluşuyor. 5 AK partili, 2 CHP’li…


-CHP’li 2 üye ile AK Partili 1 üye toplantıya katılmıyor.


-İmar komisyonu bu yüzden 4 üye ile toplanıyor.


-Yasa, “mevcut sayının salt çoğunluğuyla toplanır” dediği için, imar komisyonunun 4 kişi ile toplanması ve karar almasında yasal herhangi bir sıkıntı yok.


-4 kişi ile toplanan komisyon o toplantıda 31 imar konusunu görüşüyor.


-Görüşülen imar konuları arasında, Karacan’ın şirketinin talebi ile aynı olan 4 akaryakıt istasyonu talebini de karara bağlıyor.


-İmar komisyonunun bu raporları meclise geliyor.


-Mecliste oy çokluğu ile kabul ediliyor.


-Meclise başkanlık eden CHP’li üye akaryakıt istasyonu ile ilgili kabul edilen bu maddenin mahkemeye götüreceklerini söylüyor.


Süreç buraya kadar böyle…


Yani…


Belediye’ye yapılan her vatandaşın ya da kurumun her imar değişikliği talebi ile ilgili prosedür ne şekilde işliyorsa, bunda da aynı yasal prosedür işletiliyor.


xxx


Bu sürecin ardından, AK Parti içinde AK partililerin hesaplaşması durumu çıkıyor ortaya.


Zira…


AK Partili imar komisyonu başkanı olan ve söz konusu imar toplantısına katılmayan ismin, AK partili Karacan’ın talebinin yerine gelmemesi adına böyle bir karar aldığı, “Ben bu tür şeylere alet olmam” dediği yazılıp çiziliyor.


Bu durum AK parti içinde büyük sıkıntıya neden oluyor.


AK partililerin kendi içlerinde birbirine düştüğünü alenen gösteren böylesine bir durum, CHP tarafına mükemmel yapılmış bir orta gibi geliyor ve CHP haklı olarak bu fırsatı değerlendirip, olayın üzerine gidebildiği kadar gidiyor.


xxx


Şimdi gelelim, AK partili Karacan’ın şirketi tarafından talep edilen imar değişikliği maddesine karşı çıkan, bu yüzden komisyon toplantısına bilerek katılmadığını söyleyen ve “Ben bu tür şeylere alet olmam” dediği ileri sürülen AK parti imar komisyonu başkanı ile kendisiyle aynı düşünceyi taşıyan AK partili Büyükşehir meclis üyelerinin tutumuna.


Bunun için, aynı AK Partili isimlerin, bundan önce benzeri imar değişikliği taleplerinin altında imzalarının bulunup bulunmadığına bakmak gerekiyor…


Eğer, AK partili bu isimler, bugüne kadar Karacan’ın şirketi tarafından yapılan imar değişikliği müracaatlarının benzeri taleplerine de aynı şekilde yaklaştılar ve bu taleplerin altına imza atmadılarsa, yaptıkları iş tamamen doğrudur.


Ancak…


-AK Partili aynı isimler, bundan önce,  benzeri taleplerle ilgili konut ve benzeri alanları ticaret alanına dönüştüren imar komisyonu raporlarının altına imza attılarsa…


-Ticaret alanı haline dönüştürdüklerine dair altında imzaları bulunan kararlarla, talep sahibine akaryakıt istasyonu yapılmasının önünü açtılarsa…


-Ticaret alanına dönüşmesi için altına imza attıkları arsa sahipleri arasında bizzat eş, dost, akraba ve meclis üyeleri varsa (ki olduğu söyleniyor)


O zaman iş başka yere gidiyor.


İşte o zaman iş:  AK partililerin kendi içlerinde var olan hesaplaşmasına ve AK partili birilerinin başka bir AK partiliye vermeye çalıştığı ince ayara gidiyor ki…


Bu da, CHP’nin arayıp da bulamadığı bir durum yaratıyor…


O yüzden…


özellikle AK partililer, söz konusu olayın üzerine giden CHP’lilere kabahat yüklemeye falan kalkmasın…


Zira…


Ortada sanki AK Partililerin AK Partililer’den çıkartmak istediği bir kuyruk acısı ve tüm bunları engelleyemediği gibi, seyirci kalmayı tercih eden etkili-yetkili aktörleri var…


Hal böyle olunca, CHP’nin bu duruma sessiz kalması, bu olayı kullanmaması ve AK parti içinde yaşanan bu olayları siyaseten kullanmaması abes olurdu…


öyle değil mi?


Son söz: Kalecine kızıp, kendi kalene attığın gol, rakibinin hanesine yazılır…


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi