1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

40 tane CHP'li kuyudan taş çıkartmak için uğraştı durdu iyi mi?

CHP İl Başkanı Sinan Özkar önce sosyal medya üzerinden bir paylaşımda bulundu, ardından aynı paylaşımı CHP üyelerine telefon mesajı olarak gönderdi.
Eskişehirli şehit cenazesi ile ilgiliydi söz konusu paylaşım ve mesajı.
Ancak.
Paylaşımı ve mesajı içinde bulunan "Katil PKK işbirlikçi AKP diye haykırmak için katıl. Kurtuluş CHP ile olacak.Şehidimize Allah' tan rahmet diliyorum."sözü bir anda Eskişehir'i karıştırdı.
Ortalık bir anda karışınca:
-Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen "Sağduyu" çağrısı yaptı.
-Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç "Ayrıştırıcı dil kullanmamamız lazım"paylaşımında bulundu.
-CHP genel başkan yardımcısı Tekin Bingöl "Bizim bu tarz bir siyaset anlayışımız söz konusu olamaz. Biz her zaman tabanımıza sağduyu çağrısı yapan bir partiyiz" açıklamasını yapmak durumunda kaldı.
-CHP'li İbrahim Arslan ve pek çok CHP'li sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla "Bir CHP'li olarak, CHP il başkanlığınca gönderilen mesaj metnini kabul etmiyorum! Sayın İl başkanının düşüncelerine katılmıyorum."dedi.
Kısacası...
CHP il başkanı Sinan Özkar'ın yaptığı paylaşım ve attığı son derece gereksiz, son derece yersiz,son derece zamansız mesaj sonrası neredeyse 40 tane CHP'li kuyudan taş çıkartmak için uğraştı durdu...
.....
"Biz her gece iktidar oluyoruz" mu desin yani?
Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidar olabilmesi için neler yapılması gerektiği bundan iki yıl kadar önce yatırılmıştı masaya.
Netice olarak:
-"Vatandaşın kafasında 'CHP bu ülkeyi yönetemez' diye bir algı oluşturulmuş. Bu algı öylesine yerleşmiş ki insanların kafasına söküp atmak çok zor. CHP iktidar olmak, önce vatandaşın kafasında oluşturulan 'CHP bu ülkeyi yönetemez' algısının ne yapılıp edilip, kafalardan çıkartması lazım" raporu verilmiş.
İnsanların kafasındaki CHP ile ilgili bu algıyı silebilmek için de sırasıyla...
-İnsanların küçümsenmemesi.
-Başarılı CHP belediyeciliğinin geniş kitlelere anlatılması.
-CHP'nin Kent merkezlerinde yaşayanların yanı sıra, aslında kenar semtlerde yaşayan insanların partisi olduğunun hissettirilmesi.
-İlçe ve köylerde teşkilat çalışmalarına hız verilmesi
-Parti içi ve koltuk kavgalarına son verilmesi.
-Parti içi demokrasinin hayata geçirilmesi.
-Siyasetin parti binasından sokağa taşırılması.
-Halkevleri gibi, halkla direkt temas kuracak birimlerin yaşama geçirilmesi.
-CHP'nin,ezilen,çile çeken,fakirlikle boğuşan halkın partisi olduğunun bir kez daha hatırlatılması

Ve...
En önemlisi de...
-Siyasetin mekânlarda değil, halkın içinde, halkla birlikte yapılması gerektiğinin altı çizilmiş.
Bu son maddeyi, yani "Siyasetin mekânlarda değil, halkın içinde, halkla birlikte yapılması" hususunu sıkça yazıyoruz bu sütunlarda.
CHP'nin belki de en sık eleştirilen yönünün bu olduğunu söylüyoruz.
Zira...
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun da sık sık söylediği gibi, CHP'lilerin büyük çoğunluğu, siyaseti gece mekânlarda yapmayı seviyor.
İlçeleri, köyleri ve kenar mahalleleri dolaşarak, parti adına çalışma yapmaktan daha kolay geliyor mekânlarda siyaset yapmak.
Hele iki tek atınca, siyasetin dibine vuruluyor.
Seçim yapıldığında da görülüyor ki: CHP kent merkezindeki mahallelerde var, kenar semtlerde yok.
İl de var ama, ilçe ve köylerde yok.
İktidar olabilmek için, hem il merkezinde, hem de kenar semtlerde olmak lazım.
Hem İlçelerde hem de köylerden oy çıkarmak lazım.
CHP bunu yapmıyor, yapamıyor.
Tıpkı fıkrada olduğu gibi:
Adamın biri çok içermiş.
Bir gün arkadaşları gelip "Bak oğlum! Yazık ediyorsun kendine. Sen bu kadar içki içmesen var ya bu şehre Belediye Başkanı bile olursun" diye nasihat çekmeye başlamışlar.
Adam kesmiş sözlerini.
Sonra da vermiş cevabını...
-"Siz ne diyorsunuz kardeşim? Ben içtiğim zaman Başbakan bile oluyorum"
Sonuç olarak...
Çoğu CHP'li "karşı tarafın eline koz veriyor" diye düşünüp, genel başkan Kılıçdaroğlu'nun "rakılı" uyarılarına tepki gösteriyor belki ama...
Adam çok da haksız sayılmaz hani...
Israrla...
" CHP'liler olarak artık, mekânlarda yapılan siyaset ile iktidar olunmayacağını anlamalıyız ve iktidar reçetesini biran önce uygulamaya koymalıyız" diyor.
Ne yapsın yani?
Fıkrada olduğu gibi "Biz her gece zaten iktidar oluyoruz ki" mi desin?
.....
Erkeklerin evlilik geyikleri...
1- Bir adam gazeteye ilan vermiş: "Eş arıyorum''.
Ertesi gün yüzlerce mektup almış. Hepsi aynı şeyi söylüyormuş.
"Benimkini alabilirsin.''
2- Bir adam karısına arabasının kapısını tutuyorsa emin olabilirsiniz.
"Ya arabası yenidir ya da karısı!...''
3- Bir genç babasına sorar; "Baba evlenmek kaça mal olur?''
Baba cevap verir: "Bilmiyorum oğlum, ben hálá ödüyorum.''
4- Evli erkeklerin psikolojisi arkadaşlarla lokantaya gitmeye benzer.
İstediğin yemeği sipariş edersin, sonra yanındakinin istediği yemeği görüp
"Keşke onu isteseydim'' dersin.
5- Evliliğin ilk yılında adam konuşur kadın dinler, ikinci yılında kadın konuşur adam dinler, üçüncü yılında her ikisi de konuşur, komşular dinler.
6- Bir kavgadan sonra kadın kocasına bağırır:
"Seninle evlendiğimde tam bir aptalmışım.''
Adam cevap verir: ''Evet aşıktım, fark edemedim.''
7- Bir davette bir kadın arkadaşına sorar; "Alyansını yanlış parmağına takmıyor musun?'' Diğer hanım cevap verir;
"Evet yanlış adamla evliyim de ondan.'

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi