Cumhuriyet Savcılığı tarafından, Şehir Hastanesi’nde Doktorlara ve sağlık personeline yönelik operasyon başlatıldı. Şehir Hastanesi'nde mahkumlara sahte rapor hazırlandığı iddiasıyla çok sayıda doktor, mahkum yakını gözaltına alındı ifadesine başvuruldu…

Olayla ilgili medyaya yansıyan çok önemli bilgiler yok! Zaten soruşturmada da gizlilik kararı var.

Sağlık-Sen Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal ile Sağlıkçılar için yapılan konutların tanıtımında karşılaştık…

Şaka yollu sordum.

-Başkan durum ne, telefonlar nasıl?

Köksal, kısaca özetledi:

-400 kişi aradı 40’ı görüntülü!

Görüntülü arayanların niyeti malum!

Böyle olaylarda konuyla ilgili olan sendikaların açıklama yapması gerektiğini söyleyince, Köksal “haklısın” dedi. İlk açıklamayı yaptı:

-Şu anda olayı başından beri takip ediyoruz. Sağlık camiası adına üzgün olduğumuz bir olay. Zaten gizlilik kararı var. Hukukun, adaletin tecelli etmesi, iddiaların kanıtlanıncaya kadar herkesin suçsuzluk ilkesine dayanması gerektiğini düşünüyoruz.

Çalışma arkadaşlarımızın inşallah en kısa sürede aramıza döneceğini umuyoruz. Operasyonun tamamen adli boyutta olduğunu biliyoruz. Bununla ilgili ifadesine başvurulan birçok arkadaş var. Sürecin ne olduğu bugün ya da yarın biraz daha net ortaya çıkar.

…/…

Köksal, fazlada bir şey söylemedi.

Ancak, sivil toplumun önemi bu tür olaylarda bir kez daha ortaya çıkıyor!

Dünyada İki Türkten Biri!

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası bu hafta orkestra şefi Ceyda Ayanoğlu yönetiminde, klarnet sanatçısı And Karabacak solistliğinde bir konser gerçekleştirdi.Konserin sonunda Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Atilay Dalgıç günün anısına şef Ceyda Ayanoğlu’na bir anı plaketi sundu.

Konseri unutulmaz kılan ise EBB Senfoni Orkestrası fagot sanatçısı Mustafa Kemal Saydam’ın bestelediği Klarnet Konçertosu’nun dünya prömiyerinin gerçekleştirilmesiydi…

Basın bültenini okuyunca merak ettim, Google’dan Klarnet Konçertolarını kimlerin bestelediğine baktım. Sayıları öyle de çok değil! Dahası dünyada Klarnet konçertosunu besteleyen bir Türk olduğunu öğrendim. Mustafa Kemal Saydam ile bu sayı ikiye yükselmiş oldu.

Böyle bir değerimiz var. Ancak biz yeterince sahiplenemiyoruz. Konu sadece senfoni dünyasının içinde kalıyor. Çok daha fazla değer vermek gerekiyor.

İnsan Rüşvet Verirse!

Arnavutluk'ta kamu yönetimini dijitalleştirme projesi kapsamında ülkenin bakanlık düzeyinde göreve getirdiği ilk yapay zeka sistemi "Bakan Diella", rüşvet soruşturması kapsamında görevden uzaklaştırıldı…

Fişi çekildi!

- Arnavutluk Özel Yolsuzluk ve Organize Suçlarla Mücadele Savcılığı (SPAK), Diella'nın 14 Bitcoin (yaklaşık 1.3 milyon euro) tutarında rüşvet kabul ettiği şüphesiyle soruşturma başlattı. İddialara göre yapay zeka bakan, bir otoyol ihalesinin sonuçlarını "algoritmik olarak optimize etmek" karşılığında dijital rüşvet aldı.

…/…

Yukarıdaki haber çok gerçekçi duruyor. İnsan inanıyor…

Bu bir zaytung haberi…

Haberi yapan Hırvatistan merkezli bir mizah sitesi… Bütün siteler kullandı. Ancak, pek azı düzeltme yaptı!

Biz şakayı gerçek haber diye okuduk ve ona inandık!

Vartolu Gibi Hızlı Olmalılar!

Erkan Kolçak Köstendil, Çukur dizisinde Vartolu Sadettin’e hayat vermişti. Müthiş bir performanstı ve çok sevmiştik…

Varto’yu yeniden hatırladık…

Kısa bir süre önce de Kasım Karakaş, Eskişehir Varto Kültür ve Dayanışma Derneği’ni kurdu…

Meslektaşım Cihan Yıldırım’ın köşesinde Gazeteci Özlem Gürses’in “Türkiye’nin 80 vilayetini gördüğünü, gezdiğini sadece Muş’u görmediğini” söylemesini köşesine taşımıştı…

Karakaş, biraz geç de olsa harekete geçti ve Yıldırım’a bir açcıklama yaptı:

-Gazeteci Özlem Gürses, Türkiye’nin 80 vilayetini gördüğünü, gezdiğini sadece Muş’u görmediğini söylemiş. Bunu üzülerek öğrendik. Kendisi takip ettiğimiz ve saygı duyduğumuz bir gazetecidir. Muş’umuz görülmeli, gezilmeli, anlaşılmalı… En kısa zamanda kendisini Muş’a davet edeceğiz. Bize yakışır şekilde kendisini ağırlayacağız.

…/…

Karakaş’ın açıklamaları son derece iyi niyetli…

Ancak biraz yavaş hareket ediyor. Karakaş, harekete geçene kadar Özlem hanım, Muş’a gidip gelmiş olabilir!

Kısacası Vartolu Sadettin gibi hızlı olmak gerekiyor.

Fiyat Makası!

Yazar İbrahim Babadağı, ekonomi yazıları ile sosyal medyada epey ilgi çekiyor. Birkaç gün önce pek de dikkat etmediğimiz bir konuyu paylaştı. Fiyat farkları…

Babadağı örneklerle anlatıyor:

-Eskiden restoranlarda mesela kola 20 lira, ayran 5 liraydı. Şimdi kola da, ayran da 50 lira.

-Eskiden restoranlarda mesela Adana kebap 120 lira, tavuk şiş 75 liraydı. Şimdi Adana kebap da, tavuk şiş de 350 lira.

-Eskiden restoranlarda mesela kıymalı pide 60 lira, lahmacun 25 liraydı. Şimdi kıymalı pide de, lahmacun da 180 lira.

-Yani eskiden ucuz da doyabiliyordun. Şimdi o ihtimali ortadan kaldırdılar. Ucuzla pahalı arasındaki makas hep pahalı lehine kapandı. Bu insanı aptal yerine koymak değil mi?

Geçmiş Zaman Olur Ki!

Cumhuriyet’in ilk yıllarında Yediler Caddesi deniyordu. İsminin 7 mezardan geldiği anlatılıyor. Daha sonra sıcak suları nedeniyle caddeye Yunak” Caddesi denildi…

Günümüzde ise Hamamyolu Caddesi deniyor…

Yediler ismi ise Hamamyolu’nun sonunda bir bölge ismi olarak kaldı!

Biz Böyle Konuşturduk!

Sayfanın Sözü!

Biri gelir seni sen eder, biri gelir seni senden eder.

Şems-i Tebrizî