
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK
5 YIL MI?
Eskişehirspor'da bir gün içinde yapılan iki genel kurulun ardından düne kadar şehirde ki söylemlere, yazılan ve çizilenlere baktım...
Ve geçmişte ne kadar doğru konulara değindiğimizi, eleştirilerimizin ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha anladım. Ama diyeceksiniz değişen ne olacak?
Aynı tas, ayna hamam, yola devam...
***
Hala Halil Ünal dönemiyle kıyaslamalar...
Hala geçmişte yaşananlardan örneklemeler...
Ve hala o dönemde yönetimde olduğunu bile bile başkan Hoşcan'ın da sanki hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi davranmalar...
Şimdilerde ise Eskişehirspor iyi yönetiliyor mu, yönetilmiyor mu mücadelesi.
Mali Genel kurulda açıklanan bilançoda sağlık masrafları ve deplasman giderlerinin oldukça yüksek gözükmesini araştırmak ve şuan ki yöneticilerin bu kulübe ne verebildiklerini görüp, yazmak yerine 'Kur farkı Allah kur farkı' diye tutturanların da amaçlarının ne olduğunu biliyoruz...
Eskişehirspor'da ne yazık ki doğrular yine az, yanlışlar çok fazla. Ve 4 yanlış bir doğruyu götürüyor...
O yüzden bu kulüp hala iyi yönetilmiyor...
***
Transferdeki gerçeklere bakınca, neredeyse Eskişehirspor'un 'kırkı okunacak'
Bu yönetimle de hala devam eden yanlışları görünce, gerçekler film şeridi gibi gözümün önünden geçti...
Önce; tek suçlu Halil Ünal mıydı? Suçlular gerçekten doğru şekilde teşhis edilmiş miydi?
Kulübü bu hallere getirenlerin uzantısı hala bu yönetimde mi? diye sorular geldi aklıma...
Sonra Mesut Hoşcan'a baktım.
Çelişkilerle yoğrulmuş bir başkanlık resmi çiziyordu hala.
Eleştirilerin hepsine cevap verme gereği duymasını, başkanlık zaafı olarak nitelendirdim.
***
Burası öyle bir şehir oldu ki. Bilinen yanlışlar karşısında önlerini ilikleyenler büyük adam oldu. Kulüp başkanlarına hizmetkarlık edenlerin önü açıldı. Tasmalı yazarlık, getirisi bol tescilli bir işkoluna dönüştü. Onların yürüdüğü yolları görmek değil, aslında o yolların altından geçen kanalizasyon kokusunu alabilmekti önemli olan...
Popüler yavşaklık, sosyal medyada kapışılır oldu da.
Haksızlıklara kelimelerle karşı koyanlar yerden yere vuruldu.
Hoş, onlar için sorun değildi bu...
***
Mesut Hoşcan diyor ki, önümüzde ki 5 yılın takımını kuruyoruz...
Gülümseyin: Böyle cümlelere balıklama atlayan medya fotoğrafınızı çekiyor!
Başkanın basın konuşmalarını hazırlayanlar, yine meseleyi farklı yöne çekebiliyor.
Bir kulüp başkanının kurduğu cümlelere ne kadar dikkat etmesi gerektiğinin delili kalıyor önümüzde. Çünkü o koltuk kimseye 5 yıllık garanti vermiyor. Hele ki böyle bir idare şekliyle...
Gerçek olan şu ki; lig başladığı zaman bugün Hoşcancı takılanlar dahil herkes tabelaya göre konuşacak. İşler tabelada iyi gitmezse, ayrıntıları onarmak da, yine başkana düşecek.
Ancak o zaman bizim cümlelerimiz yerine ulaşacak, eleştirilerimiz de.
Hoşcan dikkat etsin; kendisine destek veren bir kesim vardı ki son dönemde 360 derece döndü.
Bundan sonra okuyacaklarınız şaşırtmasın sizi...
Ben şaşırmıyorum, patronlarının diline göre bu işi yapanları zaten dikkate almıyorum...
***
Geçen bazı taraftarlarla sohbet etme imkanı buldum. Hepsi aslında her şeyin farkında.
Ama çok sevdikleri Eskişehirspor'a zarar vermemek adına şuanda olup biteni sessiz sedasız izliyorlar...
Çünkü onlar Konya'da ki finalde olduğu gibi;
Birlik ve bütünlük içinde olmanın, şampiyonluktan bile değerli olduğunu,
Maça giderken, futbolculara destek vermenin en anlamlı taraftarlık olduğunu,
Ve kendilerinden başka hiçbir gerçeğin, Eskişehirspor'un yanında olmadığını biliyorlar. Anlayacağınız suskunlukları sevdalarından...
Bir daha anladım ki; ne başkanı, ne yönetimi ne de medyası, hepsi hikaye... Eskişehirspor'u tek yürek haline getiren taraftardaki duygu çok farklı...
***
Böylesine olumsuz şartlar içinde, onların yerinde kim olsa, çok farklı davranırdı...
O yüzden Avrupa sahnesinde bir yılı kaybetmek, onların kazancının yanında bir ot kadar değersizdir.
Yokluktan varlığa koşmak... Eskişehirspor'u ayakta tutan en büyük sihirdir...
Ama öz değerlerine sahip güçlü taraftarı olan bir kulüpte, böyle başkanlar ve yöneticiler oldukça.
Ne kadar yazarsak yazalım, sahne değişse de roller değişmiyor...
O yüzden ben 5 yılı geçtim, bu önümüzde ki yılı kazasız atlatalım, kalan 4'e sonra bakarız...