
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
AB FONLARIYLA, PEK ÇOK SORUN ÇÖZÜMLENEBİLİR
AB Hibe Fonları ile ilgili yazımdan sonra, Eskişehir'de bu alanda çalışmaların yapıldığını gördük. Özellikle de Eskişehir' de oluşturulan, ESYO, AB hibe fonlarını hayata geçirmek için, istekli ve gayretli bir çalışma içinde.
ESYO' da görevli Banu Gültekin Kocaman, ESYO' nun, bu alanda ciddi çalışmalar yaptığını, hatta bazı projelerde, mesafe alındığını söyledi. Sayın Gültekin Kocaman, bu alandaki görüşleri ve gayretli çalışmaları ile de dikkat çekti.
ESYO, amaçları, ilkeleri, özellikle de bünyesinde barındırdığı sivil toplum örgüt sayısı ile AB fonları ile ilgili projelerin kabulü açısından, en şanslı örgüttür. Özellikle de AB' ni aradığı, " ORTAK AKIL" , "TOPLUM KATILIMI" "TAKIM RUHU" gibi kavramların, ESYO' nun icraatlarında olmazsa olmaz konumda olması ise büyük avantaj.
Şu bir gerçek ki, ülkemizde ve Eskişehir' de AB fonlardan yararlanacak olan sivil toplum kuruluşlarının ve bireylerin, AB fonlarıyla ilgili nitelikli ve iyi hazırlanmış proje hazırlama konusunda, deneyim eksiklikleri vardır.
Bu eksikliğin giderilmesi için, ETO, ESO, Belediyeler veya kurum/kuruluşlar tarafından, ortaklaşa olarak, AB fonları ile ilgili birimler oluşturulmalıdır. Bu oluşumlar aracılığıyla Eskişehir'de, Avrupa Birliği, Dünya Bankası vb. fon kaynaklarından yararlanmak isteyen tüm tedarikçi ve hizmet sağlayıcı işletmelere gerekli bilgiler aktarılmalıdır.
Bu seminerlerden, Şirketler, belediyeler, valilik, kurum/kuruluşlar, dernekler, vakıflar, kooperatifler yanında, üniversiteler, Ar-Ge merkezleri ile bunlar adına proje hazırlama talebinde olan gerçek ve tüzel kişiler, eğitim kurumları, proje koordinatörleri, öğretmenler, öğrenciler, okul aile birliği yöneticileri ve veliler istifade edebilir.
AB Fonları ile ilgili seminerlerde, "Avrupa Birliği projelerinin ülke ve Eskişehir için önemi ve faydaları", "Ortak bulma yöntemleri", "Geliştirilebilecek proje örnekleri" yanında "Bir fikrin proje taslağına dönüştürülmesi.", "Proje organizasyonu", " Ekip oluşturma" " takvim ve bütçesi geliştirme"," Proje raporlama, izleme ve değerlendirme", "Projeyi sonuçlandırma ve yayma", "Sözleşme ve finans yönetimi", "Başvuru işlemleri, formlar ve diğer ilgili kaynaklar" üzerinde geniş bilgi aktarılabilir.
Elbette hazırlanacak her projenin, belli bir amacı ve içreği vardır. Önemli olan, Türkiye'nin, AB'den gelen sosyal içerikli fonları, doğru projelere aktararak, bölgesel farklılıkları azaltacak, istihdam politikaları oluşturmasıdır.
Genellikle Türkiye'de kısa vadeli, projeksiyonu düşük projeler yapılıyor. AB, 100 bin Euro'ya yakın para veriyor ve projenin yaklaşık % 70-90'ını karşılıyor. Bu kadar hibe verirken de beklentisi, her bölgede bu fonları tamamen eritip, o bölgenin AB'den daha fazla fon alabilme kapasitesini geliştirmektir.
Şu bir gerçek ki, Türkiye'de proje yazılımı kavramı, tam olarak algılanamıyor. Aslında Proje yazılımı sponsorluk dosyası değil. Proje hazırlarken, sponsorluk dosyası olarak hazırlandığı söyleniyor. Bu başvurular ise AB'de değerlendirmeye bile alınmadan geri çevriliyor. Türkiye'de hem sivil toplum örgütleri ve KOBİ' lerin, kaynakları yeterli olmadığı için yeni fonları, takip etmekte zorlanıyorlar.
Dikkate alınması ve bilinmesi gereken diğer bir hususta, Türkiye' nin katılım öncesi hibeleri ile AB programları fonlarının, karıştırılmasıdır. Oysa hibeler, hükümetle uyum içerisinde yürütülüyor. AB fonları ise ülke bazında değil, proje bazında değerlendiriliyor. İyi proje sunan kazanıyor.
AB tarafından desteklenen bütün projelerde hedefler, AB üyeliğine hazırlıktır. Bu hazırlıkları demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı ilkelerini teminat altına alan istikrarlı kurumların oluşturulmasıdır. İşler durumda bir piyasa ekonomisi ve AB'deki rekabete ayak uydurabilme kapasitesi, AB mevzuatının benimsenmesi ve uygulanması, AB ile Türkiye arasındaki sivil toplum diyalogu, ekonomik gelişmişlik standardının yükseltilmesi ve Türkiye genelinde zengin-yoksul kesimler arasındaki farkların ortadan kaldırılmasıdır
Eskişehir' de yapılan tüm projelerde, AB' nin fonlarla ilgili hedefler gözetilmeli, "EĞİTİM" ön planda tutulmalı; en önemlisi de, projelere katılım, mümkün olduğu kadar çok olmalıdır. Projeler, kesinlikle kâr amaçlı olmamalıdır.
Öte yandan Türkiye' de istenen standartlara uygun proje hazırlanamaması sebebiyle de, AB'nin ülkemize ayırdığı fonların büyük bir kısmı, kullanılamadığı için geri gönderilmektedir. AB fonlarından daha çok istifade edebilmek için, insanlarımıza, hibe çağrılarına uygun proje hazırlama yeteneği kazandırılması gerekmektedir. Bu alandaki başarı ise, ilgili kesimlere, fonlar ve projelerle ile ilgili, verilecek eğitimlerle eşdeğerdir.