
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
ABESLE İŞTİGAL SENARYOLAR
Yerel seçimlere daha var 4 yıla yakın bir zaman var.
Ama şehirde konuşulan şu işlere bakın!
HHH
Meslektaşlarımız bu konuda epey yorum yapıyor.
Gazete sütunlarında senaryo üzerine senaryo üretiliyor.
Öyle ki;
Büyükerşen belediyedeki görevini birkaç ay sonra bırakacakmış.
Hatta bir sonraki dönemde aday olacağı yönünde çıkartılan söylemler, bir Büyükerşen taktiğiymiş.
Hatta ve hatta yerine bırakacağı kişi de Kazım Kurt'muş!
Tüm bunlar da Ak Parti ile yapılan pazarlıklardan sonra olmuşmuş.
Ak Parti ile el sıkışılmış güya.
Büyükerşen önümüzdeki günlerde yerini Kazım Kurt'a bırakırken, Ak Partili meclis üyeleri bu işe ses çıkarmayacakmış.
"Halk seçimlerde CHP'yi istedi, bizde halkın kararına saygı gösterip CHP'li başkana onay verip göreve getireceğiz" diyeceklermiş.
HHH
İşin birde Ahmet Ataç boyutu var.
Kim ne derse desin halkın gözünde bir sonraki dönemin büyükşehir adayı şimdiden! (Hoca'nın bırakması durumunda elbette)
Vatandaşın kendisini buraya yakıştırması da boşa değil!
Bunun nedenlerini defalarca yazdık.
Ancak senaryolar bitmek bilmiyor.
2019'da Kazım Kurt büyükşehir adayı olunca, Ahmet Ataç'ta bağımsız aday olacakmış!
Ataç'ın böyle bir şey yapması nasıl söz konusu olabilir ki?
CHP oylarını bölüp, Eskişehir'i Ak Parti'ye bırakma riskini nasıl ortaya çıkarır?
Hadi diyelim ki Büyükşehir adayı olmadı.
Büyükerşen devam etti.
Ya da Yılmaz Hoca başka bir ismin olmasını istedi.
Ataç Tepebaşı'nı bırakabilir mi?
Artık özdeşleştiği ilçeyi ve vatandaşları bırakabilir mi?
Hepsinden önemlisi bir başka gerçek daha var!
"CHP, Ahmet Ataç olmadan seçim kazanabilir mi?"
Ataç'ın Tepebaşı'nda oluşturduğu rüzgâr ve destek olmadan Büyükşehir'in yeniden kazanılması da tehlikeye girmez mi?
HHH
Ya da farklı bir pencere daha açalım, oradan bakalım.
Eskişehirliler Büyükşehir adaylığında Büyükerşen ya da Ahmet Ataç ismini göremediğinde, geçmiş seçimler gibi CHP'ye teveccüh gösterebilir mi?
CHP'nin yıllar sonra Eskişehir'de seçim kazanmasının nedeni zaten bu isimler değil mi?
Bu isimlerin olmadığı bir seçimde kazanma garantisi var mı?
Elbette yok!
O yüzden, hepsini bir araya getirdiğimizde şimdilerde ortada dolaşan iddiaların hiçbir şekilde hem siyaseten, hem de toplumsal olarak tek bir karşılığını göremiyoruz.
Çünkü Büyükerşen ve Ataç olmadan CHP'nin Eskişehir'de seçim kazanmasının çok ama çok zor bir ihtimal olduğunu kolayca görebiliriz.
Öyleyse, seçime dört yıl kala şimdiden ortaya atılan iddiaların suyu bulandırmaktan başka amaç taşımadığını ifade edebiliriz.
4 yıl sonrasının pazarlığını şimdiden yapılmaya başlanmasının kişisel beklentilerden başka bir şey olmadığını da ifade edebiliriz.
Çünkü tüm bunların bir anda oluşmasının tek sebebinin Ataç'ın "Hocam yoksa aday ben olurum!" sözünden kaynaklandığı çok belli!
O söz sadece bazı kişilerin hayli panik yapmasına yol açtı.
İşte bu panikte, yukarıda bahsettiğimiz türden saçma sapan dedikoduların şimdiden yapılmaya başlanmasını sağladı.
Yani "Kamuoyunu isteğimiz gibi şekillendirmeye başlayalım da, belki tutar" hesabı çok erken başladı.
Bu durum ise ne CHP'ye yakışıyor ne de CHP politikalarına...
Üstüne üstlük, hem Büyükerşen'e hem de Kazım Kurt'a bizce oldukça zarar veriyor...